Tarçının Afrodizyak Etkisi
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Sonuçlar güzel ama yazdığınız bir yorum maalesef yanlış bir yönlendirme içeriyor. "Canınız sıkılınca" ekleyeceğiniz bir şey değil bu yapılanlar... Sadece yavrulama, çiftleşme gibi konularda sıkıntı çeken balıklar ile yem yememe, durgunluk gibi durumlara yönelik bir destektir. Bu tip uygulamaları her aklımıza estiğinde uygularsak balıklar gereksiz yere yormuş, bir süre sonra strese sokmuş ve tüm dengelerini altüst etmiş oluruz.
Genel uyarılarda da görebileceğiniz gibi, uzun süreli ve sürekli kullanımda riskler olabilir. Bir de balıklar hazır değilse ne yaparsanız yapın yavru alamazsınız.
Umarım aldığınız olumlu sonuçlarla birlikte daha bilinçli bir kullanımınız da olur.
Beğenenler: [T]218076,Ofsedef[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Merhaba Taner Bey, deneyiminizi bizimle de paylaştığınız için teşekkür ederim. Samimiyetle ilgili olarak; 14 sayfa tutan şu yorumlar içinde tanıdıklarımdan sadece iki kişi yorum yazmıştır. Onur Şahin (Unotim123) ve Köksal Gurkan (kgukan) dışındaki yorum sahiplerinden kimseyi tanımıyorum. Buraya yorum yapmakla kimse çıkar elde edemeyeceği gibi benim de çıkarım olamaz. Sadece bilgi-gözlem alışverişi yapılıyor. Tabiki güvenip güvenmemekte herkes özgürdür.
Yaşadığınız sorunu tahmin ediyorum fakat yine de emin olmak için sormam lazım, 400 litreye 4 kaşık attınız peki nasıl? Ayrıca dış filtrenin olup olmamasıyla tarçın meselesinin doğrudan ilgisi yoktur. Su kalitesi iyi mi? değil mi? Önemli olan bu sorunun cevabıdır.. Sizin fazla doz uyguladığınızı tahmin ediyorum..
Şekilde görüldüğü gibi olması gerekiyor. Bunu yazılı olarak anlatmıştım bir de görsel olarak anlatma gerekliliği hissettim. Detaylı olarak anlattığım halde bu yanlış çok sık yapılıyor. Balıklarınızın önemli zarar görmemesine sevindim.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Ümit bey,
İnanın şu an gözlemlediklerimi yazıyorum ve akvaryumdaki kendimce dozajı ayarladığıma eminim ama tabi siz dozaj konusunda haklı olabilirsiniz zaten ben bazı olayları göz önüne alarak bu işe kalkıştım.Ben sizin dediğiniz gibi kaşığı alacağı kadar deyilde silme aldım yani anlattığınız gibi ama haklısınız belki dozaj fazla kaçmış olabilir bu benim hatam .İlk gözlemimde olay balıklar sürtünmeye başladılar daha sonra nefes alışları sıklaşınca ben su değişimi yaptım ve şu an gördüğüm balıklarım altta duruyorlar unutmadan söylim balıklarım ölecek gibi durmuyorlar ve her zaman dilimindede iyi gidiyorlar.Benim balıklarımımdan bundan sonra daha iyi gitmeleri ve ben bunu bir alışkanlık yani ayda birkez devamlı kullanmayı düşünüyorum şu an acemilikten dolayı dozajı ayarlıyamamış olabilirim yada bu tamamen benim su ayarlarımlada olabilir benim motoru ve iç motoru anlatmam hem iyi temizlik açısından hemde sirkülasyonun iyi olduğu anlamında yani bir sıkıntı yok anlatmamdaki en azından bir sıkıntı olsa bile zaten başka akvaryumlarımda var orya alırım gerekirse akvaryumu baştan aşşağı yıkar tekrar kurarım benim akvaryumlarımdaki balıklarım çok onlardan yavru aldığım için onlara düşünmedim aslında eğer bir artısı varsa bunu ben zaten anlarım ve frontozalarımada güvendiğim için bu işe kalkıştım ve pişman deyilim ben balıkların kaşınıp zor nefes aldığını görünce hatta üstten nefes almaya başlayınca ben hemen su değişimi yaptım ben kendimce en azından bunu kullandım ve balıklarımdaki gelişmeleri çok işten bir şekilde anlatmaya karar verdim şu an bekliyorum İNŞALLAH balıklar daha güzel ve verimli olacak.Çektiğim resimlerdende bakarak biraz daha yardımcı olman dileği ile Saygılar...Resimler telofonla çektiğim için kötü olabilir kusura bakmayın.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Tarçın temel olarak dolaşımı hızlandırdığı ve tansiyonu artırdığı için bu etki görülüyor.Olası doz aşımlarında olan şey ise kalp atımının ve tansiyonun aşırı artış göstermesi.Bu yüzden doz önemli Taner Bey.Önceki sayfalarda da ifade etmeye çalıştıklarımız bunlardı.Denemenizden ufak sıyrıklarla ayrılmış olmanız güzel.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Bir önceki sayfada bahsettiğim, akvaryumda yaşayan 6 farklı tür su böceği hakkında bana Ö.M ile bir soru geldi. Soru ; Tarçın konusu içinde su böcegi türlerinden bahsetmişsiniz biraz bilgi verirmisiniz. Acaba bilmediğimiz türler mi?
Ö.m ile cevap vermek yerine, konu içine yazmayı tercih ettim.
Planaria
0.3 - 1 cm
Planaryalar yassı solucanlar sınıfı, turbellaria takımındandır. Kafa ve vücut yapıları türe göre değişir. Yüzme kabiliyetleri yoktur. Karın altlarında bulunan mikronik kirpikler bir nevi ayak işlevini yerine getirir. Sindirim sistemleri vücut boşluğunda dallanmıştır. Enine veya boyuna parçalara bölünürse, her parça ayrı ayrı bir planarya kurdu meydana getirir.
Nematodes
0.1 - 0.3 cm (benim akvaryumdakiler 1cm sanırım farklı türü)
Genellikle beyaz veya şeffaf olurlar ve çok incedirler. Genelde bitkilerin köklerini yerler. Bitkinin yeterli ışığı alması köklerini yemesini engeller ve kumun arasına giren yemlerle beslenmeye başlar.
Daphnia, su piresi
0.1 - 0.5 cm
Çoğunlukla
Partenogenezle de üreyebilirler. Döllenmemiş yumurtalardan yavru üretilmesine partenogenez denir. Döllenmemiş
Copepods, Cyclops
0.1 - 0.2 cm
Copepodslar çok küçüktürler ve sürekli hareket halindedirler. Genelde kısa süreli sıçrama hareketiyle ilerlerler. Tamamen zararsızdırlar. Farklı renkte türleri bulunur.
Diğer iki türü internette bulamadım.
SALYANGOZLAR
Ramshorn Snail
Physa Marmorata
Great Pond Snail
Elma salyangozu da var fakat sürekli üremedikleri için yazmadım. İnternette tür isimlerini bulmak kolay olmadı zaten iki tanesini bulamadım.. Bu türler akvaryumda sürekli olarak ürüyorlar balıklarda bunları yiyor. Discuslar en çok salyangoz yiyolarlar birde ek olarak Blood Worm'u öğünlerde dışarıdan ekliyorum bunu çok seviyorlar.
Bu böceklerin hepsini bilinçli olarak akvaryuma ben ekledim. (yeni türlerde ekleyeceğim) Uyum sağlayıp çoğaldılar. Amacım akvaryumdaki yaşamın, doğal yaşama en yakın olmasıdır.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
İnternette karanfil (bahsettiğim bildiğimiz süs çiçeği olan karanfil değil, baharak olan karanfildir) hakkında ufak çaplı araştırma yaptım. İlginç ve önemli bilgilerle karşılaştım, yazıları derleyerek burada paylaşıyorum.
Eugenol'un karanfilin içinde bulunan en etkili madde olduğunu öğrendim. Eugenol antiseptik ve anestezik etkise sahip. Bilirsiniz dişi ağrıyanlar ağızlarında karanfil bekletirler. Karanfilin diş ağrısını kesmesi eugenol maddesinin özelliğinden geliyor. Ayrıca karanfilin içinde, tarçında olduğu gibi sindirim enzimlerini uyaran uçucu yağlar bulunuyor. Fazla kullanımı yumuşak dokulara zarar veriyormuş bunuda dip not olarak belirtmek isterim.
Ayrıca karanfille ilgili bilmedğim bir uygulama yöntemiyle karşılaştım size de çok ilginç geleceğinden eminim.
Balıkları bayıltmak için Karanfil Yağı (Eugenol) kullanımı.
Eugenol, karanfil yağı olarak bilinir, karanfil (Eugenia aromatica) ağacının kurutulmuş tomurcuk,yaprak ve dallarından elde edilen bir üründür.Tatlı su ve deniz balıklarında 25-100 mg/l. konsantrasyonlarda etkilidir. Karanfil yağı tıpta ve diş hekimliğinde kullanımı tescil edilmiş lokal bir anestezik konumundadır. Balıkların karanfil yağına maruz bırakıldıktan sonra taze suda çabuk uyanması, zehirliyici etkisinin düşük olması, ucuz bir anestezik olması, uygun bir anestezikte bulunması gereken 8 kriterden hemen hemen hepsini taşımasından dolayı ilgi duyulan bir balık anesteziği konumuna getirmiştir. Bir alabalık çiftliğinde, ortalama ağırlığı
Dere alabalığı yavruları için anestezik kaplarına asetonda seyreltilmiş karanfil yağı sırasıyla 50 mg/lt, 100 mg/lt, 200 mg/lt dozlarında ilave edilmiştir.Denge kaybına (anestezi) ulaşmaları, sırasıyla 9 dk, 3 dk, ve 2 dk"da gerçekleşmiştir.Tekrar ayıltmak için temiz suya konulduğunda, iyileşmeleri için geçen süre ise sırasıyla 1 dk, 4 dk ve 4 dk olmuştur.
Gökkuşağı alabalıkları içinse, akvaryumlarda bulunan 10"ar lt su içerisine, yine aynı dozlarda karanfil yağı ilave edilmiştir. Denge kaybı (anestezi) 50 mg/lt"de gerçekleşmemiştir.100 mg/lt"de denge kaybı 5 dk, 200 mg/lt"de ise 2,5 dk."da olmuştur. Ayıltmak için temiz suya koyduğumuzda, 100 mg/lt için 2 dakikada ve 200 mg/lt için 1,5 dakikada uyanma olmuştur.Bu denemelerden de anlaşıldığı gibi, 100 mg/l Konsantrasyonun her iki balık için uygun olduğu görülmüştür. Ancak piyasadaki aktarlardan temin edilmiş karanfil yağının aktif madde içeriği bilinmediğinden, her denemede farklı sonuçlar ortaya çıkabilir. Karanfil yağı ile ilgili çalışmalar halen devam etmekte olup, diğer kimyasallara göre bir çok üstünlüğü ortaya koyulmuştur.
Bu çalışma ile, karanfil yağının bayıltma için gerekli sürenin ve kendine gelme (uyanma) süresinin kısa olduğu görülmüş, çalışanlar üzerinde de güvenle kullanma fikri oluşmuştur. Ağzımıza istenmeyen kokuları gidermek için sık sık aldığımız karanfilin, balıkları bayıltmada kullanılması diğer kimyasallara göre size de daha güven verici gelmiyor mu ?
Kaynaklar
1. Çetinkaya O., Şahin A. (2005), Balıklarda Anestezi Uygulamaları ve Başlıca Anestezikler, sayfa.237-273; Balık Biyolojisinde Araştırma Yöntemleri Editör:Karataş,M., Nobel yayın no:772.
2. Yüreklitürk O. (1989), Yavru Balık Naklinde Anestezik maddelerden Kloralhidrat"ın Kullanılması. Su ürünleri Dergisi,6.22-30.
3. Taylor PW., Roberts SD. (1999), Clove oil: An alternative Anaesthetic for Aquaculture,North Am.J. Aquaculture 61:150-155.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir