Türkiye'de Killifish Besleyenler
Gönderim Zamanı: 22 Mayıs 2014 11:59
Seçici üretim killifish dünyasında örneğin bir lepistes üretimi gibi yaygın değil fakat Gardneri, Australe gibi farklı lokasyonlarda renk farklılığı gösteren türlerde bazî hobicilerin böyle çabaları oluyor. Örnek vermek gerekirse Australe Spotless. Üzerinde hiç kırmızı noktası olmayan bir Australe varyetesidir.
Bunu yanında killifish hobisinde doğallık genel olarak hep ön planda. Bu piyasada doğal bir türün renkli varyasyonlarından ziyade yeni bulunan türler ve nadir türler her zaman çok daha değerli oluyor. Nadir bir türe örnek olarak Aphyosemion Jorgenscheeli verilebilir.fangrex 2014-05-22 12:11:18
Bunu yanında killifish hobisinde doğallık genel olarak hep ön planda. Bu piyasada doğal bir türün renkli varyasyonlarından ziyade yeni bulunan türler ve nadir türler her zaman çok daha değerli oluyor. Nadir bir türe örnek olarak Aphyosemion Jorgenscheeli verilebilir.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 22 Mayıs 2014 13:08
Belki de doğal varyeteleri seleksiyonlara gerek bırakmayacak kadar çok renkli ve gösterişli olduğundandır.
Tabi bir de yaygınlaşmasıyla alakalı. Diğer balıklar kadar çok bilinen veya tercih edilen türler olmadığı için şimdilik pek uğraşılmasa da her yere yayıldıkça yeni görünümlere ihtiyaç duyulacaktır eminim.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 22 Mayıs 2014 15:08
Günümüzde bulunmuş olan 1300 civarında killifish türü vardır. Halen de yeni türler bulunmaya devam ediyor. Bu türlerden sadece küçük bir kısmı hobiciler arasında yaygın ve bunlar bile bir hobicinin her sene bir tür beslese bile ömrü boyunca besleyemeyeceği kadar fazla belki de :)
fangrex 2014-05-22 15:10:07
Bazı nadir türler de sahip olanlar tarafından elde tutuluyor ve yumurtaları farklı insanlara ulaşmadığından pek yaygınlaşamıyor.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 23 Mayıs 2014 00:24
Bir soru daha:Hep apistolardan yola çıkarak sorular soruyorum ama apistogrammalar da çok geniş bir sınıf ve pek çok türü var.Ve her biri farklı karaktere sahip.Aşırı sert olanlar,yavaş büyüyenler,ince vücut formunda olanlar,uysallar,kürek ağızlılar vs .Atıyorum inka ile borelliyi aynı tankta beslemeye çalışırsanız inka borelliyi sindirecektir.Ya da kakadu,agassizi gibi arsız türlerle discus,melek gibi iri hayvanlarla karma yapabilirken hongsloi,trifasciata gibi korkak türler strese gireceğinden iri hayvanlarla karma yapabilirsiniz.Velhasıl kelam killifishler için üretim haricinde görsel bir tank kuracak olsak en iyi tank arkadaşları hangi türler olur?Ya da hangi tür killifishleri aynı tankta besleyebilir hangilerini aynı ortama koyarsak sıkıntı yaşarız?Biraz genel bir soru oldu ama siz tecrübeli arkadaşların yorumlarını merak ediyorum.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 23 Mayıs 2014 00:55
Genel soruya genel bir cevap vermeye çalışayim çünkü sürüyle killifish türünün birbirine uygunluğunu yorumlamak mümkün değil :)Çoğu koşulda killileri tek tür olarak beslemek en uygundur. Özellikle üretim hedefleniyorsa yumurtaların karışmaması ve yem olmaması için bu zorunlu gibi. Yine de barışçıl türler birarada beslenebilir, kesin vir şey söylemek zor. Mesela bende yavru halden birlikte büyüyen Gardneri ve Sjoestedti'ler birlikte yaşıyor. Gerçi şimdi Sjoestedti'lerin üremesi için Gardneri'leri ayıracağım. Bunu yanında bir tane Primigenium erkeğim Lineatus çifti ile birlikte sorunsuz yaşıyor.
Genellikle erkekler birbirlerine karşı agresif oluyorlar. Bu durum Notholarda daha yaygın ama turden türe değişiyor.
Tamamen görsel amaçla örneğin Primigenium, Striatum, Australe gibi barışçıl türler birlikte bakılabilir diye düşünüyorum. Tabi bunlar akvaryumcularda olmadığına göre tek tek yumurtadan büyüyüp sonra o büyüttüğünüz balıkların uretimini reddedip bir karma şov akvaryumu kurmanız lazım ki bu durum üretim zevki yanında pek cezbedici değil gibi :)fangrex 2014-05-23 00:57:34
Genellikle erkekler birbirlerine karşı agresif oluyorlar. Bu durum Notholarda daha yaygın ama turden türe değişiyor.
Tamamen görsel amaçla örneğin Primigenium, Striatum, Australe gibi barışçıl türler birlikte bakılabilir diye düşünüyorum. Tabi bunlar akvaryumcularda olmadığına göre tek tek yumurtadan büyüyüp sonra o büyüttüğünüz balıkların uretimini reddedip bir karma şov akvaryumu kurmanız lazım ki bu durum üretim zevki yanında pek cezbedici değil gibi :)
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 23 Mayıs 2014 01:25
[QUOTE=fangrex]Günümüzde bulunmuş olan 1300 civarında killifish türü vardır.
[/QUOTE]
Bir önceki yorumunuzdan alıntı yapmak gerekirse haklısınız çok fazla tür var Şuan 3 tane erkek australe karma bir tankta duruyorlar.Onlar tanka girdiğinden beri salyangoz kalmadı.Ruhi'yledün konuşmuştuk.Çok meraklı hayvanlar.Endlerlerde kuyruk namına neredeyse hiçbir şey kalmadı.Ama discuslardan feci tırsıyorlar.Apistolara dayılansalar da diş geçiremiyorlar.Benim aklımda bir Batı Afrika paludaryumu var.Tamamen görsel amaçlı.Anubias türlerinin ağırlıkta olacağı bir tank olacak.O tanka australeler çok yakışacaktır diye düşünüyorum.Onların yanında daha tam karar vermemiş de olsam synodontis nigriventris ve pelvicachromis taeniatus moliwe eklemeyi düşünüyorum.Farklı türlere karşı davranışlarını sormak istemiştim ama hızımı alamayıp iyice soruyu genelleştirmişim.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 24 Mayıs 2014 00:02
Gördüğüm her balığı beslemek istediğim gibi killifishlere de ilgim fazlasıyla arttı. Nedense hep zor olduklarını düşündüğüm için beslemeye cesaret edememiştim ama denemekte fayda var sanıyorum. Yalnız yumurta alıp büyütmek, şuan için pek de başarabileceğim bir şey değil gibi. Akvaryumculara güzel türler gelse de alsak .
Özellikle mento çok ilgimi çekiyor. Bu ilgi yıllar öncesinde de vardı. Murat Sağdıç Bey'in başta burduricus olmak üzere, yerli türler için yaptığı çalışmaları takip ederken hayran kalmıştım mentoya. Hangi sulak alana gitsem hep bakarım etrafa, mento bulmak umuduyla... Tabi şimdiye kadar denk gelmedim. Yerli bir tür olması sebebi ile kesinlikle daha fazla değer gösterilmeli.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 24 Mayıs 2014 00:23
Malesef sadece Türkiye'de değil genel olarak hiç bir ülkede akvaryumculara gelen killifish türü sayısı birkaç taneyi geçmez. O da en iyi ihtimalle. Yalnız Avrupa'da yılın belirli bölümlerinde müzayedeler düzenleniyor. Burada her hobici veya üretici satış yapabiliyor. Ülkemiz için de halen en mümkün yol beslemek istediğimiz killileri yumurtadan yetiştirmek. Ayrıca elinize toprakta gelen yumurtaların yetişkin bir balık olup ürediğini görmek de büyük bir zevktir :)
+1: [T]132504,jotkar[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 24 Mayıs 2014 08:23
[QUOTE=ELPRESACANARİO]Gördüğüm her balığı beslemek istediğim gibi killifishlere de ilgim fazlasıyla arttı. Nedense hep zor olduklarını düşündüğüm için beslemeye cesaret edememiştim ama denemekte fayda var sanıyorum. Yalnız yumurta alıp büyütmek, şuan için pek de başarabileceğim bir şey değil gibi. Akvaryumculara güzel türler gelse de alsak .
Özellikle mento çok ilgimi çekiyor. Bu ilgi yıllar öncesinde de vardı. Murat Sağdıç Bey'in başta burduricus olmak üzere, yerli türler için yaptığı çalışmaları takip ederken hayran kalmıştım mentoya. Hangi sulak alana gitsem hep bakarım etrafa, mento bulmak umuduyla... Tabi şimdiye kadar denk gelmedim. Yerli bir tür olması sebebi ile kesinlikle daha fazla değer gösterilmeli.
[/QUOTE]
Mentolara Güneydoğu'da bazı sularda rastlanıyor sadece bildiğim kadarıyla. Onun dışında birçok yerde çeşitli Aphanius türleri mevcut. Örneğin Bafra'da Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti'nde Aphanius Danfordii ler mevcut.
Yeri gelmişken söyleyeyim, bu sene şubat ayında onlar için bir biyotop yapmıştım ve bir grup yakalayıp mevsiminde üretim deneyecektim. Her sene kaynayan sularda bir tane bile Aphanius bulamadım. Henüz kış deyip üzerinde durmadım, ama son sefer 2 hafta önce olmak üzere 2 kez daha gittim ve sonuç aynı.
4-5 senedir her sene giderim, zaman zaman tutup geri bırakırım, davranışlarını incelerim. Sular gerçekten kaynardı. Mayıs bitiyor ve 1 tane Aphanius yok. Bütün deltayı gezdim neredeyse. Bu beni korkutmaya başladı. Kış kuraklığından sular çekilmişti, başka yerlere taşınmış olabilirler. Bu iyi ihtimal. Daha önce A. villwocki'ler için başlatılan koruma kampanyasına gerek kalmaz inşallah.
Tabi benim biyotop da yalan oldu. İçine balık giremeden bitti.
Biyotopum,
[VID]http://www.youtube.com/watch?v=V0jtJu6bJzQ[/VID]
Seneler önce bir ara beslediğim A.danfordiiler,
Beğenenler: [T]186525,mirat[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 30 Mayıs 2014 23:19
Yaklaşık 2 hafta önce yeniden torfa koyduğum yumurtalar aklıma geldi bugün. Suya koydum.
Pek bir şey beklemiyordum, ama itiraf etmem gerekir ki yumurtalar çok daha canlı şu anda. Hatta az önce birinin çıkmasına şahit olacak kadar şanslıydım. 15 civarı yumurtanın artık gözleri ışıkta iyice parlıyor ve tamamen oluşmuşlar. Tahminim yarına kadar hepsi çıkar. Tabi 40+ diye alınan yumurtadan bu sayı da komik orası ayrı.
İlk suya koymamda hazır 1 yumurta vardı demek ve o çıkmıştı. O yavru şu anda yok. Muhtemelen yaşamıyor. Onu hazırladığım tanka atmıştım, bir daha hiç görmedim. Tank moss ve bitki kökleriyle kaplı. Yaşasaydı 2 haftalık olacaktı ve şimdiye kadar çoktan görünürdü diye düşünüyorum.
Çıkarlarsa bu yavruları oraya atmayacağım. Görebileceğim, içinde 1 parça moss olan bir saklama kabı tercih edeceğim.
Bakalım neler olacak.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 01 Haziran 2014 01:15
İyi akşamlar arkadaşlar.Nothobranchiuslarda ya da daha genel olarak killifishlerde yumurta yeme sorunu yaşanıyor mu?Benim okuduğum birkaç yabancı forumda çok yıllıklar için sabit üretim tekniğinden bahsediliyordu.Balıklar bol bitkili bir akvaryumda besleniyor,ürüyorlardı.Hiçbir şekilde müdahale olmuyordu.Daha sonra yavrular çıkmaya başladıkça yüzey bitkilerinin arasından yavrular toplanıp ayrılıyordu.Bu süreçte anaçların yumurtalara dokunmadığı sadece yavrular yumurtadan çıktıktan sonra saldırdıkları yazıyordu.Tek yıllıklarda yumurtalara dokunmuyor mu?Bu sabah akvaryumun karşısına geçtiğimde flammicomantisler çiftleşiyordu.Aradan bir süre geçtikten sonra dişi de erkek de torfu karıştırıp içinden birşeyleri ağızlarına aldılar.Sanırım yumurtaları yediler.
Edit:Torf 3 gün akvaryumda kalıyor.Torfu çıkartıp süzdükten sonra 4 gün anaçları besiye çekiyorum.Yani düzenli olarak her hafta bir parti yumurta alıp kuluçkaya yatırıyorum.Her partiden üşenmeden yumurtaları sayıyorum.20-30 arası çıkıyor.3 günlük üreme süresinde 1 dişiden çıkan bu yumurta sayısı normal mi?Eğer azsa o zaman gerçekten yumurtalarını yiyorlar.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 01 Haziran 2014 10:39
Ben çok yıllıklarda yendiğini görmedim. Mopun içine ürerken zor giriyorlar zaten, yemek için yumurtayı zor bulurlar ayrıca. Bence 30 yumurta az. Sende eğer görüyorsan demekki yiyorlar. Canlı yem vermene rağmen yumurtaları yemeleri anormal.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 01 Haziran 2014 11:59
2. sefer suya koyduğum yumurtalardan 2 günde 12 yavru çıktı. Geriye de bir o kadar yumurta ancak kaldı. Onlar çıkar mı bilmiyorum, ama çıkan yumurtalar kadar büyük değiller.
Benim sıkıntım şu, yarın gidip 5 gün sonra eve geleceğim. Bu sürede çıksalar bile ayırma yani besleme imkanım yok. Acaba tekrar torfa koyup hafta sonu yeniden suya koysam sıkıntı olur mu? Hem belki biraz daha gelişmiş olurlar.
Torfu açtıktan sonra 2 adet mantarlaşmış yumurta gördüm. Gerisi sağlamdı.
Bugün çıkan 12 yavruyu ayırdım. 30x20 lik bir saklama kabına bir parça moss, birkaç pistia, bir iki kuru yaprak ve 4-5 salyangoz koydum. Sıcaklık 26-27 civarı. mikro kurt verdim, tepki vermediler. Zaten çok ufaklar. Acaba ilk hafta bir şey vermeyip işi paramesyumlara mı bıraksam?
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 01 Haziran 2014 13:03
güzel balık denk gelirsem alıp denicem
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir