Denitrifikasyon


RadinantÇevrim Dışı

Kayıt: 30/05/2008
İl: Kocaeli
Mesaj: 3812
RadinantÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 20 Ekim 2008 22:48

[QUOTE=Erdal Hoca]Furkan, farklı ve ilginç bir bakışaçısı getirmişsin.  Öncelikle konu için teşekkürler..
 
Ben de Gebze'den gelecek olan ince kumu bekliyorum. Ondan sonra kalın bir tabaka kullanmayı düşünüyorum. Aklıma takılan ise şu oldu:
 
Eğer senin tezin doğruysa ciklit besleyen hobiciler bu durumdan oldukça kısıtlı faydalanacak demektir. Bazı Malawi ve Amerikan türleri, özellikle çiftleşme zamanlarında büyük bir inat ve hırsla kumu kazıyor. Bazıları kazma işine camı bulana kadar devam ediyor. Kumu oradan alıp başka yerlere tepe halinde yığıyor...Frontosa gibi iri türler, bütün dekoru değiştiriyor. Bu durumda dipte olması gereken bakteriler de suya karışmaz mı? O zaman amacımıza ulaşamayız diye düşünüyorum.
 
Saygılar,
[/QUOTE]

Erdal hocam kumunuzu geldi bilin , o bizim meselemiz  Bize güvenebilirsiniz.

Şimdi sorunuza şöyle cevap vermek istiyorum ;

Denitrifikasyon bakterileri için gerekli olan ortamın nasıl sağlanacağını önceki mesajlarımda anlattım buraya kadar herşey normal iken , burdan sonra kumu kazan , oynayan balıklar devreye girdiğinde işler değişir.

Kum ile yalnızca oynayan , ağzına alıp tüküren vs. balıklar beslendiğinde aslında o kadarda sorun olmuyor denitrifikasyon bakterileri için.En fazla yuvalarını kazıyorlar diğer yerlere dokunmuyorlar ki bakterilere diğer yerlerde yeter zaten diye düşünüyorum.En azından benim malawilerim öyle yapıyordu.

Ama frontoza gibi kumu çok karıştıran yada kumu alt üst eden balıkların olduğu akvaryumlarda bakteri ortamı oluşması biraz zor evet.Tabi bu kum için geçerli.Eğer ilk zamanlar kumu darmadağın edip , kendine bir yer açtıysa ve artık diğer taraflara dokunmuyorsa sorun yok demektir.Ama eğer sürekli olarak kumu karıştırıyor , bugün bir tarafa yarın diğer tarafa yığıyorsa o halde kum'u bir kenara bırakıp canlı kaya , denitratör vs. diğer alternatiflere yöneleceğiz.

Saygılar


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ringoÇevrim Dışı

Özel Üye
[B]9364,1[/B] [B]8772,2[/B]
Kayıt: 25/01/2008
İl: Istanbul
Mesaj: 1288
ringoÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 20 Ekim 2008 23:09
Furkan bey paylaşım ve bilgilendirme için teşekkürler.
 
Benim de bugüne kadar kafamda netleştiremediğim bir konu var. Yeni konu açmadan burada paylaşmak istiyorum. Yıllar önce internette okuduğum bir makaleye tekrar rastladım yazının ilgili bölümünü aşağıya ekleyeceğim.
 
Ben de akvaryumlarımda oldukça derin kum kullanan tabanı asla karıştırmayan kısacası akvuryuma çok az müdahale eden bir hobiciyim, hatta bir dönem 6ay boyunca sadece buharlaşan suyu eklediğim dahi oldu. Buna rağmen balıklarım çok sağlıklıdır. Geçen sene tetranın 5in1 testini alıp kullandığımda büyük akvaryumumda nitratın 100-150ppm olduğunu buna nazaran içinde vatoz bulunmayan yani bol yosunlu, yunus yavrularının olduğu küçük akvaryumda ise 10-20ppm nitrat çıkması kafamı karıştırdı. Ya yosunların nitrat üzerinde çok büyük etkisi vardı ya da aşağıya ekleyeceğim makaleden kendimce anladığıma göre büyük akvaryumda toplam azot döngüsü fazla olduğundan nitratı fazla ölçüyordum.
İlgi ve yorumlarınızı bekliyorum. Makaleyi yanlış anlıyorsam tefsirleriniz de...
 
 
NİTROJEN TESTLERİ HAKKINDA NOTLAR
Nitrojen bileşikleri (amonyak veya NH3, nitrit veya NH2–, ve nitrat veya NH3-) için testler söz konusu maddeyi iki şekilde ölçer; iyon konsantrayonu veya nitrojen-iyon konsantrasyonu. Konsantrasyon genellikle ppm (parts per million) cinsinden belirtilir. Iyon konsantrasyonu ppm NH3, ppm NO2–, veya ppm NO3- şeklinde yazılır. Nitrojen-iyon konsantrasyonu ise ppmN-NH3, ppmN-No2–, veya ppm N-NO3- şeklinde yazılır (Bu semboller bir kitap yada talimat notunda yazılırken rakam bölümü altyazı şeklinde kelimelerin altında, eksi (-) işaretleri ise üstü şeklinde yazılır ancak eksi işaretleri genellikle hiç yazılmaz).

Bu ölçümlerin arasındaki farkı anlamak güç değildir ancak genellikle yazarın hangi ölçümden bahsettiği yada test kitinin hangisini refere ettiği sıklıkla açık olmadığından akıl karıştırıcı olabilir. İlk olarak detayları bilmek istemeyenler için en temel bilgiler:

[N-NH3] (amonyak-nitrojen)=0.8
[NH3] (amonyak iyonu) veya [NH3]= 1.3
[N-NH3] [N-NO2–] (nitrat-nitrojen) =0.3
[NO2–] (nitrit iyonu) veya [NO2–] = 3.3
[N-NO2–] [N-NO3-] (nitrat-nitrojen) = 0.23
[NO3-] (nitrat iyonu) veya [NO3-] = 4.4 [N-NO3-].
Burda [] sembolü ppm anlamına gelir.

Akvaryumdaki amonyak ve nitrit konsantrasyonları hobi araçlarıyla ölçemeyecek kadar az olmalıdır, dolayısıyla bu iki ölçüm arasındaki ayırım amatör hobici için nadiren kullanışlıdır; 1.3 kez sıfır hala sıfırdır.! Herşeyerağmen nitrat konsantrasyonları genel olarak sıfır olamakla kalmayıp zamanla yükselecektir de. Akuaristlerin nitrat değerlerini gerekltiği şekilde takip etmesi ve akvaryumu için kabuledilebilir seviyelerini bilmesi gerekir. Dolayısıyla göreceli olarak ucuz amonyak ve nitrit kitlerini satın alıp iyi bir nitrat kitine daha fazla zaman ayırabilirsiniz.
Genel bir kural berrak bir sıvının rengini mat bir ölçekteki renkle kıyaslama yapan bir kiti satın almamaktır. Optik derinlikleri çok farklı renkleri kıyaslamak hesaplanması çok güç bir işlemdir. İyi kitler size kıyaslama için renkli bir geçirgenlik (saydamlık) sağlar.

Pekçok kitin “sıfır” değerine güvenemezsiniz. Distile su, reverse-ozmoz yada deiyonize su ile test yapın, sıklıkla yanlış bir ölçüm elde edersiniz. Bu değeri akvaryumunuzdan elde ettiğinizden çıkartırsanız daha iyi bir hesapla gerçek değere yaklaşmış olursunuz.
Çoğu akvaryum yazarları kabuledilebilir nitrat değerlerini nitrat iyon konsantrasyonu cinsinden verir. Deniz akvaryumları için tavsiye edilen değerler yalnızaca balık akvaryumu için 10-40ppm nitrat iyonu arasında değişen değerlerdedir. Reef sistemleri için bu değer <5-10ppm nitrat iyonu olarak verilirken pek çok yalnız balık akvaryumu çok daha yüksek değerlerdedir (bazen hiçbir kötü etkisi olmadan bazen ise…..). Öte yandan çoğu profesyonelin kullandığı ölçüm birimi olduğundan pek çok test nitrojen-iyon konsantrasyonu biriminde ölçüm yapar. Sorun hobicinin nitrat değerlerini nitrojen-iyon konsantrasyonu şeklinde ölçüp bilmeden iyon konsantrasyonu şeklinde verilen önerilen değerle kıyasladığında ortaya çıkar, buda muhtemelen önerilenin dört katına kadar çıkabilen nitrat değerleri verir.

Nitrat testi hangi skalayı kullandığını belirtmiyorsa bunu tesbit etmek oturmuş, iyi bakılan bir akvaryumu test ederek mümkün olabilir. Ancak iyi bakılan bir akvaryuma ulaşabilen kişiler genellikle halıhazırda bu testin skalasını zaten biliyordur. Sıklıkla bu bilgiye ihtiyacı olan kişi ilk kez akvaryum kurmaya çalışan kişidir. Sık kullanılan bazı testler ve ölçekleri aşağıda yer almaktadır.
Skaladan bahsetmeyen bir test kullanmak zorundaysanız en iyisi emniyette olmak ve nitrojen-iyon konsantrasyonunu varsaymaktır. Ancak şüphesiz insan bu bilgiyi vermeyen testin muhtemel kalitesini sorgulamakta haklıdır ve daha iyi bir testi kullanmak muhtemelen gereklidir.
Şimdi detaylar: Her iki skalada da konsantrasyon ölçümü milyonda birdedir (parts per million), kısaltılmışı ppm, bunun anlamı ise: ölçülen maddenin kütlesel biriminin sonuçta oluşan çözeltinin milyon kütlesel birimindeki miktarı ( Akuarist açısından bu; litre başına düşen miligram veya mg/lt; bir litre tatlı su bir kiloya neredeyse eşittir ve bir litrelik tuzlu su ise yalnızca % birkaç fazladır).

İyon skalasında maddeyi oluşturan tüm iyonun kütlesini ölçeriz, nitrojen-iyonu skalasında ise yalnızca o iyondaki nitrojen atomunun kütlesini ölçeriz. İlk skala nitrat solüsyonlarının konsantrasyonunu ölçerken, ikincisi nitrojen konsantrasyonunu nitrat şeklinde ölçer. Hangi skalanın daha doğal olduğu amacınıza bağlıdır. Akuaristlerin çoğu akvaryumdaki nitrat iyonlarının toksisitesiyle ilgilenir; bu durumda iyon skalası en doğal olandır; direkt olarak toksik-zehirli iyon yüzdesini ölçer. Öte yandan bir biyolog belli bir sistemdeki nitrojen siklüsünü (azot döngüsünü) inceliyor olabilir ve dolayısıyla su örneğindeki toplam inorganik nitrojenimsi atıkların yüzdesini ölçmekle ilgilenebilir. Bu durumda konsantrasyonlar direkt olarak toplanabileceğinden nitrojen-iyon skalası en doğalıdır. Bu amaçla iyon konsantrasyonları toplanamaz, bu aynen elmalarla portokalları toplamaya benzer.
Skalalar arasındaki çevirim aşağıdaki şekilde yapılabilir:
tüm iyon kütlesi
[iyon] = ——————————— [nitrojen-iyonu]

nitrojen atomu kütlesi
Ve açıkça iyon konsantrasyonunu nitrojen-iyon konsantrasyonuna çevirirken bu denklemin 1 üstü kullanılır. İlgilenen okuyucular yukardaki rakamları bu formül ve aşağıdaki bilgileri kullanarak tekrar oluşturabilir.
Kütleler:
Yüzde birlik hatayla: hidrojen atomunun kütlesini (H)=1 nitrojen atomu kütlesi (N)=14 ve oksijen atomu kütlesi (O)=16 olarak kullanabiliriz. Kimyasal Türler Kütle Formülü

Nitrat iyonu NO3- 14+3*16=62
Nitrit iyonu NO2– 14+2*16=46
Amonyum iyonu NH4+ 14+4*1=18Amonyak molekülü NH3 14+3*1=17
Amonyak çevirim faktörünün hesaplanması herhangibir solüsyonda amonyağın iki farklı şekilde yer alması nedeniyle karışıktır. Herhangibir su örneğinde amonyağın bir kısmı amonyak (NH3) ve bir kısmı ise amonyum iyonu şeklinde (NH4+) bulunacaktır. Daha da ötesi amonyağın amonyuma oranı pH bağımlıdır. Herşeye rağmen mevcut amonyağın tamamının bir yada diğer şekilde yer aldığını varsaysak bile sonuçta ikisi arasındaki rakamsal fark amaçlarımız açısından önemsizdir (1.21 yerine 1.29).

Genellikle 1.3 olarak verilen rakam muhtemelen her iki türün oranının tam olarak %50 olduğunda çevirim faktörünün tam olarak 1.25 olacağından kaynaklanmaktadır. Çoğu akvaryumun pH değerinde iyonların çoğu amonyaktan çok amonyum olacağından çevirim faktörü 1.25’ten çok ve dolayısıyla 1.3 civarında olmalıdır. {Bu son cümle benim tahminimdir, tatlı su akvaryumlarının ortalama pH değerini bilmem. Ancak bütün deniz akvaryumları için doğru olmalı.}

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

RadinantÇevrim Dışı

Kayıt: 30/05/2008
İl: Kocaeli
Mesaj: 3812
RadinantÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 20 Ekim 2008 23:31
Merhaba ;
 
İlyas Bey yazınızı büyük keyif alarak okudum yalnız makaledeki anlatılanların , söz konusu konu ile bir alakası olmamakla beraber , kimyanın derinliklerine inmeyi gerektiren bir konu diye düşünüyorum.
 
Genel olarak gerçekten çok değerli ve güzel bilgiler içeriyor görünüyor fakat doğruluk derecesi yada doğru bile olsa bundan sonraki hesaplarımızı bu makaleye göre nasıl yapacağımız ve yapsakta ne denli doğru olacağı tartışılır diye düşünüyorum.
 
Bizlere sunduğunuz makale hakkında başka bir yorum yapamayacağım maalesef.Dilerseniz yeni bir konu açarak sunabilir ve böylece bir açıklama gelmesini bekleyebiliriz.
 
Saygılar

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ringoÇevrim Dışı

Özel Üye
[B]9364,1[/B] [B]8772,2[/B]
Kayıt: 25/01/2008
İl: Istanbul
Mesaj: 1288
ringoÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 21 Ekim 2008 00:40
Furkan bey,
Derin kum yatağının işe yarayıp yaramadığının veya akvaryumda denitrifikasyon olup olmadığını anlamanın birinci şartı su değerlerini doğru ölçmekten geçiyor. Yukarıda da bahsettiğim gibi ben bu yöntemi (derin kum, denitrifikasyon) kullanmama rağmen nitrat ölçüm sonucu yüksek gözüktü. Buradan şöyle sonuçlar çıkıyor.
Ya derin kumda akvaryumda denitrifikasyon olmuyor ya da çok çok zor ve makalede anlatılanlar atmasyon.
Ya da makalede anlatılan skala olayı doğru esasen denitrifikasyon oluyor fakat biz yanlış skala nedeniyle nitratı fazla görüp denitrifikasyon olmadığı sonucunu çıkarıyoruz.
Ya da bu makaleyi yazan arkadaş boşu boşuna benim kafamı karıştırıyor.
Ama araştırmaya değer bir konu diye düşünüyorum. Dediğim gibi yıllar önce okuduğum bir makaleydi ve şans eseri tekrar rastladım. Eğer makale bilimsel ise akvaristlerin buradan çıkaracağı çok önemli sonuçlar var diye düşünüyorum.
Furkan bey,
Genelde forumlarda yazı yazan değil çoğu zaman okuyan biriyim. Buna yeterince vakit de ayıramıyorum. Konunun açıklığa kavuşabilmesi adına yeni konu açmak gerekiyorsa bu yükü omuzlarımdan alarsanız çok sevinirim.
Teşekkürler.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

RadinantÇevrim Dışı

Kayıt: 30/05/2008
İl: Kocaeli
Mesaj: 3812
RadinantÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 21 Ekim 2008 00:50
[QUOTE=ringo]Furkan bey,
Derin kum yatağının işe yarayıp yaramadığının veya akvaryumda denitrifikasyon olup olmadığını anlamanın birinci şartı su değerlerini doğru ölçmekten geçiyor. Yukarıda da bahsettiğim gibi ben bu yöntemi (derin kum, denitrifikasyon) kullanmama rağmen nitrat ölçüm sonucu yüksek gözüktü. Buradan şöyle sonuçlar çıkıyor.
Ya derin kumda akvaryumda denitrifikasyon olmuyor ya da çok çok zor ve makalede anlatılanlar atmasyon.
Ya da makalede anlatılan skala olayı doğru esasen denitrifikasyon oluyor fakat biz yanlış skala nedeniyle nitratı fazla görüp denitrifikasyon olmadığı sonucunu çıkarıyoruz.
Ya da bu makaleyi yazan arkadaş boşu boşuna benim kafamı karıştırıyor.
Ama araştırmaya değer bir konu diye düşünüyorum. Dediğim gibi yıllar önce okuduğum bir makaleydi ve şans eseri tekrar rastladım. Eğer makale bilimsel ise akvaristlerin buradan çıkaracağı çok önemli sonuçlar var diye düşünüyorum.
Furkan bey,
Genelde forumlarda yazı yazan değil çoğu zaman okuyan biriyim. Buna yeterince vakit de ayıramıyorum. Konunun açıklığa kavuşabilmesi adına yeni konu açmak gerekiyorsa bu yükü omuzlarımdan alarsanız çok sevinirim.
Teşekkürler.
[/QUOTE]
 
Evet , önceki mesajımda doğruluğu tartışılır demiştim , tabi bu kesinlikle doğru olmadığı anlamına gelmez.Belkide son derece doğrudur.Makalenin nereden alındığı , kim tarafından yazıldığıda önemlidir.Yayınladığınız makale bir süre burada kalsın , eğer tatmin edici cevaplar gelmezse , ben yeni konu açarak oraya taşırım sizin yerinize.
 
Saygılar

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

onuruygunÇevrim Dışı

Kıdemli Akvarist
Kayıt: 30/07/2006
İl: Kocaeli
Mesaj: 7768
onuruygunÇevrim Dışı
Kıdemli Akvarist
Gönderim Zamanı: 21 Ekim 2008 15:08
Ben de tatlı suda denitrifikasyon ile ilgili birkaç noktaya değineyim.

Birincisi denitrifikasyon olayı çok abartılmamalı. Forumda kimi yerlerde nitrata kesin çözümmüş gibi bahsediliyor. Fakat çok önemli bir nokta var. Tatlı su akvaryumlarında genelde canlı yükü yüksek oluyor. Eğer geniş tabanı olan 200 litre bir akvaryuma 3-4 adet discus konacaksa sadece denitrifikasyon ile nitrat sıfıra indirilebilir. Pek çok akvaryumda ise bu denli az canlı yükünü görmek pek mümkün değil.

Genelde içine bolca balık yığılan akvaryumlarda denitrifikasyon pek fazla etki etmeyebilir. Mesela içinde 15 adet yetişkin sp olan 100x50x50 akvaryumda denitrifikasyonun pek fazla anlamı olmayacaktır. Bu durumda denitrifikasyonla uğraşmak yerine su hacmine yönelmek daha mantıklı olacaktır. Örneğin 10 cm taban kurulacağına 3-4 cm taban kurulup su hacmi arttırılırsa çok daha sağlıklı bir ortam sağlanabilir.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ReallyÇevrim Dışı

[C]4,1,10135[/C] [B]3329,2[/B] [B]2829,3[/B]
Kayıt: 10/04/2006
İl: Ankara
Mesaj: 3890
ReallyÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 23 Ekim 2008 17:59
Biraz daha araştırma yaptım. Anladığım kadarıyla denitrifikasyonun uygulama alanı çok da kısıtlı değil. Yoğun şekilde bitkilendirilmiş tanklarda ihtiyaç yok, az bitkili veya bitkisiz tanklara uygulanabilir. Balık yoğunluğu çok önemli değil. Ama verimsel açıdan yaklaşırsak balık yoğunluğu fazla, su değişiminin büyük bir külfet olduğu büyük tanklarda yapılması daha mantıklı. Çok olumlu sonuç alanlar da var, bir daha denemem diyenler de. Yani kolay bir tesisat değil. Ayrıca en performanslı ve stabil çalışan denitrifasyon tesisatı bile su değişimlerinden kurtaramıyor. Fakat duruma göre su değişimi sıklığını 3-5 kat azaltıyor. Eğer nitartım düşük deyip uzun süre su değişimi yapmazsanız olacakları anlatayım: Büyük organik moleküller birikir, suyun alkaliliği azalır, pH düşmeye başlar. pH 6.0 civarında biyolojik filtrasyon durur. Bu durumda akvaryumun lağımdan farkı olmayacaktır. Balıklar yanal çizgi erozyonu vs. göstermeye başlarlar. Bu yüzden seyrek de olsa su değişimi şart.

Nitratı azaltmak bir çok değişik yöntem var. Bu çeşitlilik de pek çok DIY denitratörün yapılmasını sağlamış. Nitrat azaltma yöntemleri:

Derin kum yatağı (DKY): Tuzlu su akvaryumlarında da kullanılmaktadır.Filtre çıkışıyla akvaryum arasına kumla dolu bir kova bağlanır.Kumun derinliklerinde denitrifikasyon başlar. Kovanın filtre ile akvaryum arasına bağlanmasının nedeni kumun kirlenmesini ve tıkanmasını önlemektir. H2S çıkışı gerçekleşir fakat iyi yüzey hareketi sağlanan bir akvaryumda tehlike arzetmez.




Sarmal denitratör: Bu üstteki yöntemden biraz daha karmaşık ve uğraştırıcı bir yöntem. Bu yöntem oksijeni yoketmek için ondan kaçmak yerine onu kullanarak yok ediyor. Kurulumu basitçe şöyle: Derince bir kaba ortasını dolduracak şekilde biyo medya yerleştiriliyor. Sonra biyomedyaların etrafı delikli ince bir hava hortumuyla sarılıyor. Bu ince hortuma hava motorundan hava ve tanktan su birleştirilerek veriliyor. Kap medya ile dolu olduğu için oksijen varlığında hemen aerobik nitrifikasyon bakterileri oluşuyor (tabi hemen değil, birkaç gün alıyor). Bu bakteriler sarmal boyunca oksijeni tüketince bu sefer oksijenin tükendiği bölgelerde anaerobik denitrifikasyon bakterileri oluşuyor. Bu bakteriler solunum için oksijen değil nitrat kullanıyolar, yani nitrat bunlar için besin değil. Bu yüzden besin olarak basit karbonhidratlar sunmak gerekiyor. Şeker bir seçenek. Bu bakteriler şekeri yıkarken nitratı N2 veya N2O ya çeviriyorlar böylece nitrat azalıyor. Bu yöntemde kurulduktan sonra bakterilerin beslenmesi dışında hiçbir bakıma ihtiyaç yok. Çok farklı boyutlarda kurulabilir. Fakat bu yöntemin zorluğu çalışma hızının ayarlanmasında. Hızlı su girişi denit. bakterilerinin O2 ye maruz kalıp çalışmaması yani nitrat demek. Az su girişinde ise yoğun bir H2S çıkışı oluyor (Oksijenin yokluğunda H2S oluşuyor. Ne kadar az O2, o kadar çok H2S). Çürük yumurta kokusu H2S nin habercisi. Hem H2S çıkışı hem de suyun oksijensizleşmesi nedeniyle sarmal denitratörün çıkışının havalandırılması öneriliyor. Havalandırma H2S yi elimine ediyor.

Yöntemin şeması:





DIY sarmal denitratör:




Başka bir DIY örnek:














Su beslemesi için sarmal hortumun kullanılmadığı fakat sarmal denitratör gibi heterotrof bakterilerin kullanıldığı çeşitli farklı denitratörler de var. Örneğin alttaki dev denitratör tesisatı. 24 saatte 1 kg nitratı yokedebiliyor. Güç olarak 10000 orta boy mangoya denk:



Bu da şeması:




Sülfür-tabanlı denitratörler: Bu tip denitratörler kabaca nitratı sülfatla değiştiriyorlar. Tuzlu su akvaryumlarına uygun olsalar da daha az sülfat barındıran tatlı su akvaryumlarında faydalı değiller. Anladığım kadarıyla bu yöntemde ototrof (kendi besinini üreten) bakteriler kullanılıyor, dolayısıyla beslemeye gerek kalmıyor.

Sülfür reaktör:




Fotosentetik denitratör: Bu yöntem aslında bildiğimiz "nitrat için bitki çözümü". Ancak bu yöntem bu çözümü daha verimli hale getirmiş. Nitrat yıkma hızı yüksek bitkiler ana tanktan ayrı yerde şiddetli ışık altında bulunuyorlar. Yani bitki bu yöntemde sadece araç. Bitkiler nitrat dışında fosfat ve diğer benzer maddeleri de absorbe ettiği için diğer yöntemlere göre bir avantajı var.



Şeması:




Yukarıda gösterilen yöntemlerin hepsi değişik oranlarda başarı sağlamış yöntemler. Dezavantajlarını ve risklerini olabildiğince yazmaya çalıştım. Denitrifikasyon ve denitratörler hakkında daha çok bilgi için şu linklere bakabilirsiniz:

http://en.wikipedia.org/wiki/Denitrification
http://saltaquarium.about.com/cs/nitratecontrol/a/aa092702.htm


Sonuç olarak tatlı suda denitrifikasyon bana göre çok pratik bir işlem değil. Kurulması para ve uğraş gerektiriyor. Kurulduktan sonra da çeşitli riskler var ve bakım gerektiriyor. Gerçek anlamda en iyi verim çok büyük akvaryumlarda alınabilir. Bizimkiler gibi orta boy tanklarda bunu kurup kurmamak akvaristin azmine kalmış.

Ve şunu unutmamak gerek, denitratör kullanmanın su değişimine göre bir avantajı yok. En sağlıklı ve risksiz nitrat çözümü hala düzenli su değişimi. Denitratörler sadece su değişimi sıklığını azaltmaya yarıyor.



Really2008-10-23 18:34:15

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Halil Y.Çevrim Dışı

Kayıt: 18/02/2007
İl: Yurtdisi
Mesaj: 430
Halil Y.Çevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 23 Ekim 2008 18:16

Merhaba

Furkan bey, kumu karistirmama konusunda size katiliyorum. Sadece Denitrifakasyion icin degil, kumuda bilip bilmedigimiz bir sürü bakteriler yasiyor ve onlarin gelisimini bozmak bencede pek yararli olmaz. Ama Denitrifikasyon cok yavas isliyen bir sistemdir. Bakteriler oksijeni kolay yoldan almayi tercih ederler. Oksijeni Nitratdan cözmek oldukca zor oldugu icin, fazla verimli olmazlar, sadece hayata kalmalarini saglarlar.

Onur beyin belirtigi gibi (verilen misale katilmasamda) akvaryumlarimizda dengeyi saglamak ön pilanda olmasi gerekiyor. Mesela 1cm (boy olarak) baliga yasamasi icin 3 litre su hesaplarsaniz, bitkili bir tankta cok güzel (nitrat, nitrit, amoniyak = 0mg/l) bir denge elde edersiniz.
 
Saygilar

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

sentinelÇevrim Dışı

Kayıt: 20/07/2008
İl: Istanbul
Mesaj: 104
sentinelÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 18 Aralık 2008 16:11
Akvaryumu kuralı 4 ay oldu ve kurulu düzen iyiden iyiye oturdu. Nitrat ölçümü yapmasam da artık doğal döngünün tam olarak işlevselliğini kazandığını söyleyebilrim.

Nasıl ?

Denitrifikasyon bakterilerin kumun tabana yakın oksijen almayan yerlerinde oluştuğu ve burada yaptıkları denitrifikasyon ile azot gazının ortaya çıktığı doğru ise; akvaryumumdan almaya çalıştığım resimlerde de görüleceği üzere azot dolu baloncuklar alt katmanlardan üst katmanlara doğru yol almakta:

Burada ufak baloncukları yansıttıkları flash ışığından görebilirsiniz:


Bu resimde ise azot dolu baloncuklar daha açık bir şekilde görünmekte:


Baloncuklara biraz daha yakından bakalım (flash yüzünden plastik poşetler gibi çıkmış):







Eğer bu teşhis doğru ve bu baloncuklar döngünün son aşamasını oluşturuyor ise tankımda periyodik bakımlarımın dışında başka hiç bir işleme gerek kalmadan 4 ay gibi kısa bir sürede (bahsedilen 6-12 ay aralığına istinaden) kendiliğinden denitrifikasyon işleminin aktif hale gelmiş olduğunu anlıyoruz.

Bakteri sisteminin oturmasına yardımcı olması açısından; ilk 1 ay boyunca her su değişiminde ve sonraki 2-3 ay boyunca da aralıklarla Sera Nitrivec eklemesi yaptım.

90x40x45h akvaryumumda yaptığım periyodik bakımlar:
- Her pazar günü %20-25 su değişimi (en az 2 gün dinlenmiş çeşme suyu+Su sertleştirme amacı ile Cichlid Conditioner eklemesi) + dip çekimi + az miktarda Sera Aquatan ilavesi + İç filtre temizliği,
- Her iki pazarda bir 3-4 çay kaşığı kaya tuzu eklemesi + vitamin takviyesi,
- Her 2-3 haftada bir sera'nın hava ile çalışan dip süpürgesi (her ne kadar aynısından yapmak istesem de gerekli bir parçayı bulamadığımdan para verip almak zorunda kaldım) ile dipte ince/kalın pislik çekimi,
- Son olarak geçen ayda da dış filtremi temizledim. Sanırım her 3 ya da 4 ayda bir düzenli olarak temizleyeceğim.
sentinel2008-12-18 16:14:20

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

MaviYesilÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 04/05/2007
İl: Antalya
Mesaj: 6873
MaviYesilÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 08 Mayıs 2010 19:35
Eski bir konuyu hortlatmak istemezdim, ancak yeni bir konu açmaktansa öğrenmek istediklerimi buradan sormak istedim.
 
Denitrifikasyon aşamasında denitrifikasyon bakterilerinin çalışması için oksijensiz ortam oluşması gerektiği söyleniyor. Akvaryum ortamında bu oksijensiz ortam derin kum yatakları oluşturularak meydana getiriliyor. Benim anladığım kadarıyla bu derin kum yatakları şu mantıkla çalışıyor:
 
Kumun derinliklerinde oluşan bakteriler oksijeni kullanarak amonyak>nitrit>nitrat zincirini oluşturuyor. Bir süre sonra bu ortamlarda oksijen tükeniyor veya çok azalıyor. Böylelikle nitrifikasyon bakterileri, denitrifikasyon bakterilerine dönüşüyor. (Veya nitrifikason bakterileri ölüyor, denitrifikasyon bakteriler oluşuyor.) Ortamdaki nitratı ve başka diğer elementleri kullanarak sonuç olarak azot gazı üretiyorlar, ve bu gaz da bir şekilde tekrar atmosfere dönüyor.
 
Bu sistemde tam olarak anlayamadığım bir nokta var. Kumun derinliklerinde oksijensiz ortam oluşabilmesi için o bölgelere yeni, taze su girişi olmaması gerekiyor. Yani kumun derinliklerindeki oksijenin tükenip, yeni oksijen girişinin olmaması gerekiyor. Bunu sağladığımızı varsayarsak, bu bölgede oluşan denitrifikasyon bakterilerinin tanktaki su ile hiçbir şekilde etkileşimi olmayacaktır. Aksi taktirde denitrifikasyon bakterileri oksijen sebebiyle yok olacaktır. Tankımızdan bu bölgeye oksijen geçemiyorsa, denitrifikasyon bakterilerinin kullanmasını beklediğimiz nitrat nasıl geçecektir? Denitrifikasyon bakterilerinin nitratlı su ile (tankımızdaki su) etkileşimi olmadan nitratı yoketmesini nasıl bekleyeceğiz?
 
Teşekkür Ederim.
maviyeşil2010-05-08 19:43:01

Beğenenler: [T]68203,yaguara[/T][T]184992,Ciyus[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

MaviYesilÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 04/05/2007
İl: Antalya
Mesaj: 6873
MaviYesilÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 11 Mayıs 2010 22:50
Sanırım bu konuda bilgi sahibi olan yok. İnternet'te biraz araştırma yapınca, bazı yabancı kaynaklardan Derin Kum Yataklarının şu prensiple çalıştığını öğrendim:

Derin Kum Yatağını ilk oluşturduğunuzda kumun her derinlik noktasında hemen hemen eşit miktarda oksijen bulunuyor. Yukarıda da belirttiğim gibi, zamanla kumun derinliklerinde oksijen azalıyor, veya tamamen bitiyor. Ancak bu düşündüğümüz gibi ortama taze su girmemesi ile olmuyor. 

Kum yatağı ne kadar derin olursa olsun ortamdaki (akvaryumdaki) su, kumun en derin noktasına dahi ulaşabiliyor. Yani kumun derinliklerinde sürekli bir su tazelenmesi oluyor. Peki kumun derin noktalarında oksijensiz ortam nasıl oluşuyor derseniz: Su kumun yüzeyinden derinliklere doğru yolculuğuna ilk başladığında içerisinde belli bir oksijen yükü barındırıyor. Yolculuk devam ettikçe, Ammonifikasyon ve Nitrifikasyon bakterileri ile diğer çeşitli bakteriler sudaki oksijeni yavaş yavaş tüketiyor. Böylelikle su belli bir derinliğe ulaştığında tamamen oksijenden arınmış hale geliyor. 

Yani derin kum sistemlerindeki mantık, sarmal sistem filtrelerdeki mantık ile temelde aynı. Kumun içerisinde su dolaşımı çok ağır olduğundan, Derin Kum Yatakları çok da etkili filtreleme sistemleri değilmiş.

Bence Denitrifikasyon konusunda daha çok araştırma ve deney yapılmalı. Biyolojik filtrasyonun en karanlıkta kalmış bölümünü aydınlatmak için bütün hobicilerden destek bekliyorum.

Saygılarımla.
maviyeşil2010-05-11 22:52:56

Beğenenler: [T]68203,yaguara[/T][T]184992,Ciyus[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ahbeabiÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 09/05/2007
İl: Antalya
Mesaj: 751
ahbeabiÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 12 Mayıs 2010 09:57
 Ufuk Bey, sorunuzun cevabına araştırmayla çok güzel ulaşmışsınız. Tebessüm
 Bu konu ilk açıldığı zamanlarda bende biraz ilgilenmiş, denemiştim. Fakat sonuçta vardığım kanı bu sayfanın başlarında Onur Bey'in de belirttiği gibi olmuştu. Çok geniş taban alanı bulunan bir akvaryumda bu sistem uygun şekilde kurulup canlı yükü çok az tutulursa işe yarayabilecek bir uygulama olduğunu düşünüyorum. Fakat eğer beslenecek canlı, bitkilerle yaşayabilen bir tür ise tankı bitkilendirmek bu sistemi kurmaktan çok daha etkili olacaktır. Rift vadisi cichlidleri gibi bitkilerle çoğu zaman yaşayamayan türler içinse bu sistemi uygulamak daha da zor olur, çünkü geneline bakarsak atık miktarları fazla olan balıklardır. Geniş taban alanına sahip bir tankta 2-3 üyeli bir koloni tutulursa ancak sonuç alınabilir, bu da birçoğumuzu tatmin etmeyecek bir görsellik sunacaktır.
 
 Normal yükte kurulmuş bir tankı, tankın kendi taban alanı + bir o kadar da sump içinde hazırlanmış denitrifikasyon döngüsünün bile kurtarmayacağı kanısındayım. Tabii su değişim sıklığını azaltacağı kesindir, fakat kaplayacağı yer ile sistemin verimliliği karşılaştırıldığında tatmin edici olması konusunda şüpheliyim.
 
 Yıllar önce Antalya'da bir akvaryumcuda bir örneğini görmüştüm. Yaklaşık 500 litrelik bir deniz akvaryumuydu, içinde sadece bir koloni gibi damseller vardı. Tankın tabanı normal ölçülerde düzenlenmişti, fakat altında tankın taban ölçülerinin iki katından fazla bir alana sahip bir sump kurulmuş, içinde sadece 30 cm'den fazla kalınlıkta ince kum kullanılmıştı. Su çok yavaş şekilde bu kumun üzerinden akıyordu bir baştan diğerine kadar. Bu şekilde PS yada herhangi bir başka ekipman kullanmadan nitratı sıfırda tuttuğunu söylüyordu dükkan sahibi. Canlı yüküne ve kurduğu sistemin genişliğine baktığımda kendisine hak vermiştim. Fakat kapladığı yeri düşününce, evlerimizde kurulamayacak bir sistem olduğuna karar vermek zor olmamıştı.
 
 Bu sistem yerine PS, bitkili olabilecek tanklarda bitki, olamayacak tanklarda da sump kısmında uygun koşulları sağlayıp bitki yetiştirmenin nitrat yükünü kontrol altında tutmak konusunda çok daha uygulanabilir olduğu kanısındayım. Her şekilde de uygun ölçülerde su değişiminin zaten suyun tazelenmesi için gerekli olduğunu biliyoruz.
 
 Düşüncelerim bu şekilde.
 Saygılar...
 

Beğenenler: [T]68203,yaguara[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

MaviYesilÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 04/05/2007
İl: Antalya
Mesaj: 6873
MaviYesilÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 12 Mayıs 2010 17:15
Yazdıklarınıza tamamen katılıyorum Aykut Bey. Forumda bazı konularda insanların derin kum yatakları oluşturdukları, kumu koyarken iyice karıştırıp içindeki oksijeni aldıkları, ve bu sistemlerin birkaç gün gibi kısa süreler içerisinde gerçekten çok işe yaradığıyla ilgili yazılar gördüm. Bu sebeple araştırma gereği hissettim. Şahsi görüşüm, bilinenin aksine, derin kum yatakları çok etkili filtreleme sistemleri değil. Dediğiniz gibi canlı yükü çok az olan, kum yüzeyi çok fazla olan sistemlerde, uzun bir hazırlanma sürecinin sonunda, belki bir miktar etkili olabilir.

Öte yandan sarmal sistem filtreler (yabancı kaynaklarda "Nitrat Filtreleri" olarak adlandırılıyor) doğru bir şekilde kurulduklarında, çok etkili olacaklarına inanıyorum. Şuan bu sistemleri deneyebileceğim kurulu bir akvaryumum yok maalesef. Ancak en kısa zamanda 50 - 60 litrelik ufak bir akvaryum kurup her iki sistemin de etkinliğini test etmeye çalışacağım.

Hepimizin bildiği gibi bitkilendirme ve düzenli su değişimleri bu konuda etkili ve kolay çözümler. Benim amacım yalnızca ülkemizdeki hobiciler arasında karanlıkta kalmış bir konuyu biraz olsun aydınlatabilmek ve bu gibi sorunlara alternatif çözümler üretebilmek.

Ayrıca, merak ettiğimiz ve öğrenmek istediğimiz bu gibi konuları yabancı kaynaklardan öğrenmemiz bir bakıma çok acı. Hobicilerimiz ne yazık ki, bu gibi konularda çok istekli davranmıyorlar. Bilinen, geleneksel bilgilerin, kuralların dışına pek çıkmıyorlar. Çıkmak isteyenleri de "Olmaz öyle şey!" diye geri çekme eğilimindeler. Biraz da bu konudan yakınmak istemiştim.

İlginiz için teşekkür ederim.

Beğenenler: [T]68203,yaguara[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

bar0nÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 23/03/2010
İl: Istanbul
Mesaj: 1882
bar0nÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 12 Mayıs 2010 17:53
Ustadlarım
365 Lt tankımda hava tasından cıkan kabarcıklar yüzeyde köpürmeyemi donusuyor yoksa benmi yanılıyorum. Ayrıca sudaki hafif olsada dolaşan beyaz noktacıklar nedir ? Video aşşagıda.

[VID]http://www.youtube.com/watch?v=R2WONWumuMQ[/VID]


Ayrıca 20-30 Kg civarı silis kum var ph degerim 7,5-7,8 arası çıkıyor bu konuda hoşnut değilim ve çok dusundum akvaryumun suyunu bıyere alıp balıkları 1-2 saatlıgıne orda tutup akvaryumdakı kumu bosaltıp dahasonrasında mercan kırıgı ekleyerek uzerıne silis kumu eklemek istiyorum ama bu konuda mantıklı bir işmi yapıyorum yoksa yanlışmı yaklaşıyorum konuda daha net ve kolay çözümler varmıdır ( kimyasal birleşimler hariç ) yardımcı olabilirmisiniz?

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir