Denitrifikasyon
Gönderim Zamanı: 07 Haziran 2010 23:23
Günlerdir forumu iyi kötü takip eden , hemen hemen her yeni iletiyi okuyan biri olarak bir kaç sorum olacak.
CengizHan16 2010-06-07 23:24:10
200 lt bir akvaryum almayı düşündüğümü , 12 adet sarı prenses beslemeyi düşündüğümü başka bir konuda yazmıştım , burada da gören arkadaşlarım buna göre cevap verirlerse sevinirim.
Bakteri oluşumu , nitrat , azot vs. üzerine bir çok konu da fikir sahibi oldum ama anlayamadığım ortalama olarak böyle bir akvaryumum ve balık sayım olursa , suyu hangi zaman diliminde değiştirmem gerekir , yüzde kaçını değiştirmem gerekir ?
Hevesimin kırılmaması için , genel bilgileri öğrenip başlamak istiyorum , anlayışla karşılayıp cevap veren olursa şimdiden teşekkürler.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 08 Haziran 2010 04:43
[QUOTE=Radinant][ Akvaryuma eklenen dinlenmemiş suda bulunan klor , akvaryumdaki amonyak iyonları ile birleşince kloromini oluşturur ve buda zhirli bir madde olmakla berabe işin kötüsü , ne klor gibi uçucudur nede biyolojik döngünün bir parçasıdır
[/QUOTE]
Peki bu durum süreklilik arz ediyorsa büyük bir sorun haline gelebilir mi acaba
ben dinlendirilmiş su ekleme durumum olamıyor malesef...
[/QUOTE]
Peki bu durum süreklilik arz ediyorsa büyük bir sorun haline gelebilir mi acaba
ben dinlendirilmiş su ekleme durumum olamıyor malesef...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 08 Haziran 2010 13:55
Akvaryumumda kum yok. sadece irili ufaklı taşlar koydum.
japon besliyorum. birinin tek gözü simsiyah oldu. bikacının kuyrugunda siyahlıklar var. deseni mi tam emin değilim. akvaryumu kuralı 2-3 gun oldu. gözlük kullanan bi insanım ve gozlugum kırık su an. dikkat etmemişim alırken desene.
cok endişeliyim zehirlendiler mi acaba. ne yapmalıyım.
kum şart mı. tekrardan mı kuracagım akvaryumu ?
japon besliyorum. birinin tek gözü simsiyah oldu. bikacının kuyrugunda siyahlıklar var. deseni mi tam emin değilim. akvaryumu kuralı 2-3 gun oldu. gözlük kullanan bi insanım ve gozlugum kırık su an. dikkat etmemişim alırken desene.
cok endişeliyim zehirlendiler mi acaba. ne yapmalıyım.
kum şart mı. tekrardan mı kuracagım akvaryumu ?
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 08 Haziran 2010 14:01
[QUOTE=Evren Oltacı] [QUOTE=Radinant][
Akvaryuma eklenen dinlenmemiş suda bulunan klor , akvaryumdaki amonyak iyonları ile birleşince kloromini oluşturur ve buda zhirli bir madde olmakla berabe işin kötüsü , ne klor gibi uçucudur nede biyolojik döngünün bir parçasıdır
[/QUOTE]
Peki bu durum süreklilik arz ediyorsa büyük bir sorun haline gelebilir mi acaba
ben dinlendirilmiş su ekleme durumum olamıyor malesef...
[/QUOTE]
[/QUOTE]
Peki bu durum süreklilik arz ediyorsa büyük bir sorun haline gelebilir mi acaba
ben dinlendirilmiş su ekleme durumum olamıyor malesef...
[/QUOTE]
Sağlıklı bir akvaryumda amonyak 0'a yakın olur (olmalıdır). Yine de klor her türlü zararlıdır. Dinlendirme şansınız yoksa çok yavaş ve az miktarlarda ekleyin tankınıza. Mesela atıyorum haftada 50 litre değiştiriyorsanız bunu iki güne yayın, 25/25.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 08 Haziran 2010 23:35
Çok büyük ve yapılmaması gereken bir hata yapmıştım 3 sene önce. Ankara'da 6 günlük su kesintisinden sonra suyun geldiği ilk gün, aldığım yeni akvaryumu kurmuş ve 3 kova eski akvaryum suyundan, 5 kova da çeşme suyundan direk koymuştum. O zamana kadar su dinlendirmezdim ve yine bir şey olmaz diye düşünmüştüm. Düşünemediğim ise, 6 günlük su kesintisinden sonra kloru her zamankinden daha fazla basıp şebekeye vermeleriydi ve yarım saat içinde, elimle sevmeme izin veren, suyun içinde avucumun içine gelip orada duran sarı prenses ve yunuslarımı kaybetmiştim. Daireler çizerek ölmüşler, ve buna çok fazla üzülmüştüm. O gün ağlamaklı olduğumu gören eşim şaşırmıştı.
O günden sonra evde damacana biriktirmeye başladım ve haftada 1 yada 2 kez su değişimi için en az 3-4 gün dünlenmiş su kullanıyorum. Evde şu anda dolu 20 damacana bulunuyor. Bir musibet bin nasihattan iyidir hesabı, o olaydan sonra asla çeşme suyu kullanmadım ve kullanılmasını da tavsiye etmem. Özellikle Ankara'da su bazan çok berrak akmasına rağmen, bazan bembeyaz akıveriyor. BU riski göze almaktansa, en azından eve damacan ile su alan arkadaşlar, tek kullanımlık 19 litre damacanalardan alsınlar ve kullanılan damacanaya o suyu boşalttıktan sonra boş damacanayı su dinlendirmek için değerlendirsinler. Bunu bir kaç kere yaptığımızda evde 4-5 damacana olur ve su dinlendirmek için en iyi yoldur diye düşünüyor ve tavsiye ediyorum. Selamlar........
Semihsungur 2010-06-08 23:37:00
O günden sonra evde damacana biriktirmeye başladım ve haftada 1 yada 2 kez su değişimi için en az 3-4 gün dünlenmiş su kullanıyorum. Evde şu anda dolu 20 damacana bulunuyor. Bir musibet bin nasihattan iyidir hesabı, o olaydan sonra asla çeşme suyu kullanmadım ve kullanılmasını da tavsiye etmem. Özellikle Ankara'da su bazan çok berrak akmasına rağmen, bazan bembeyaz akıveriyor. BU riski göze almaktansa, en azından eve damacan ile su alan arkadaşlar, tek kullanımlık 19 litre damacanalardan alsınlar ve kullanılan damacanaya o suyu boşalttıktan sonra boş damacanayı su dinlendirmek için değerlendirsinler. Bunu bir kaç kere yaptığımızda evde 4-5 damacana olur ve su dinlendirmek için en iyi yoldur diye düşünüyor ve tavsiye ediyorum. Selamlar........
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 09 Şubat 2011 16:29
Arkadaşlar konuyu hortlatmak istemezdim ama aklıma takılan birkaç soru var. Ve artık okumaktan gözlerim ağrıdı. Onu oku, bunu oku, insanların deneyimlerini oku vs.
Sorum denitrifikasyon bakterileri ile ilgili. Bizler yeni akvaryum kurulumlarında suya çeşitli markaların " ilaçlarını " ekleyerek ( veya elimizde eğer varsa oturmuş olan akvaryumdan aşılama ile ) bakteri oluşum sürecini hızlandırabiliyoruz.. Peki, 10 ay yada biraz daha çok, yada daha az sürede oluşan oksijensiz soluyan bakterilerin akvaryuma yerleşme süresini hızlandırabilir miyiz?
Benim akvaryumum imzamdaki, ilave birkaç küçük akvaryum. İmzamdaki akvaryumda taban, önlerde 5,5 cm en arkada 8 cm ile 10 cm arası. Taşların iriliği üstte 1-2 cm kalınlıkta 0,6 mm ile 0,8 mm. Bu üst taşların altında dere kumu 0,3mm ile 0,5mm. Bunları bilgi olarak yazdım. Taş iriliğinin etkisini bilmiyorum açıkçası.. Daha aklıma gelmeyen çok şey var aslında ama dediğim gibi okumaktan artık düşünemez oldum. Biraz mola vermem gerek
Cevap yazan arkadaşlara şimdiden teşekkür ederim.
Sorum denitrifikasyon bakterileri ile ilgili. Bizler yeni akvaryum kurulumlarında suya çeşitli markaların " ilaçlarını " ekleyerek ( veya elimizde eğer varsa oturmuş olan akvaryumdan aşılama ile ) bakteri oluşum sürecini hızlandırabiliyoruz.. Peki, 10 ay yada biraz daha çok, yada daha az sürede oluşan oksijensiz soluyan bakterilerin akvaryuma yerleşme süresini hızlandırabilir miyiz?
Benim akvaryumum imzamdaki, ilave birkaç küçük akvaryum. İmzamdaki akvaryumda taban, önlerde 5,5 cm en arkada 8 cm ile 10 cm arası. Taşların iriliği üstte 1-2 cm kalınlıkta 0,6 mm ile 0,8 mm. Bu üst taşların altında dere kumu 0,3mm ile 0,5mm. Bunları bilgi olarak yazdım. Taş iriliğinin etkisini bilmiyorum açıkçası.. Daha aklıma gelmeyen çok şey var aslında ama dediğim gibi okumaktan artık düşünemez oldum. Biraz mola vermem gerek
Cevap yazan arkadaşlara şimdiden teşekkür ederim.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 09 Şubat 2011 21:50
Bu canlıların yem olarak kullandığı maddeler var, birisi de alkoldü yanılmıyorsam. Bunları içeren bakteri besleme yemleri var, bunlardan koyarak hızlandırabilirsiniz diye düşünüyorum.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 27 Nisan 2011 16:36
[QUOTE=bjkalley]Bu canlıların yem olarak kullandığı maddeler var, birisi de alkoldü yanılmıyorsam. Bunları içeren bakteri besleme yemleri var, bunlardan koyarak hızlandırabilirsiniz diye düşünüyorum.[/QUOTE]
Etanol kullanılabilir ama çok çok düşük miktarlarda olması gerekiyor, yoksa bilindiği üzere zehirleyici etki yapabiliyor. Propanol da kullanılabilir. Etilen glikol(dietilen glikol değil) kullanmışlığım da vardır, kabaca ölçümlerde işe yarıyor gibi göründü. Doğrudan kullanılabilir değildir ama 1-2 güne kalmaz parçalıyor, ortaya çıkan kimyasallar kullanılabilir oluyor. Çok tatlı, içilesi bir kimyasaldır fakat zehirlidir. Çocuğunuz varsa eve sokmayın derim.
En iyi yol atıkları tabanda bırakmak, dip çekimi yapmamaktır. Tabandaki organik karbonun en büyük kaynağı dışkıdır, çok da güzel işe görür. Hatta dışkıdaki karbonlu atıkların tabanın derinlerinde, düşük redox değerlerinde parçalanması sonucu bitkiler tarafından kullanılabilen karbonlu maddeler de çıkabilmektedir. Bir nevi CO2 gibi iş görebiliyor.
Asetat ve benzoat da kullanılabilir ama diğer canlılara etkisinin ne olacağını tam bilmiyorum. Fakat çok az miktarlarda verilirse sorun olmayabilir.
Leucine vb. aminoasitler de kullanılabilir ama saf halde bulmanız çok zor.
Kullanımı en güvenli kaynak glikozdur, fakat küfleri de coşturucu etkisi olduğundan benim pek hoşuma gitmiyor.
Fulvik asit gibi organik asitler de iş görür, hümik asit gibi daha büyük moleküle sahip asitler o kadr verimli olmaz diye düşünüyorum. Glutamic asitin de toprak üzerindeki deneylerde kullanıldığını biliyorum ama ne derece verimli olur bilmiyorum.
Önemli not: Bu dediklerim 10 cm gibi taban kalınlığınız varsa kimyasalların azar azar tabanın farklı yerlerine enjektör ile verilmesi durumu için geçerli sözlerdir. Buradaki kimyasalların pek çoğu suya doğrudan döküldüğünde zehirleyici etki yapacaktır.
Unutulmamalı ki denitrifikasyon verimini arttırmak için karbon eklediğinizde bu bütün canlılarca kullanlabilir. Özellikle balık yükünün fazlalığından dolayı tabanda kükürtün fazla olması durumunda aşırı H2S üretimi olabilir, bu da işi zehirlenmelere götürebilir. Bu sebeple denitrifikasyon sistemlerine müdahale ederken akvaryumdaki biyolojik yükü de göz önünde bulundurun.
onuruygun 2011-04-28 08:55:45
Etanol kullanılabilir ama çok çok düşük miktarlarda olması gerekiyor, yoksa bilindiği üzere zehirleyici etki yapabiliyor. Propanol da kullanılabilir. Etilen glikol(dietilen glikol değil) kullanmışlığım da vardır, kabaca ölçümlerde işe yarıyor gibi göründü. Doğrudan kullanılabilir değildir ama 1-2 güne kalmaz parçalıyor, ortaya çıkan kimyasallar kullanılabilir oluyor. Çok tatlı, içilesi bir kimyasaldır fakat zehirlidir. Çocuğunuz varsa eve sokmayın derim.
En iyi yol atıkları tabanda bırakmak, dip çekimi yapmamaktır. Tabandaki organik karbonun en büyük kaynağı dışkıdır, çok da güzel işe görür. Hatta dışkıdaki karbonlu atıkların tabanın derinlerinde, düşük redox değerlerinde parçalanması sonucu bitkiler tarafından kullanılabilen karbonlu maddeler de çıkabilmektedir. Bir nevi CO2 gibi iş görebiliyor.
Asetat ve benzoat da kullanılabilir ama diğer canlılara etkisinin ne olacağını tam bilmiyorum. Fakat çok az miktarlarda verilirse sorun olmayabilir.
Leucine vb. aminoasitler de kullanılabilir ama saf halde bulmanız çok zor.
Kullanımı en güvenli kaynak glikozdur, fakat küfleri de coşturucu etkisi olduğundan benim pek hoşuma gitmiyor.
Fulvik asit gibi organik asitler de iş görür, hümik asit gibi daha büyük moleküle sahip asitler o kadr verimli olmaz diye düşünüyorum. Glutamic asitin de toprak üzerindeki deneylerde kullanıldığını biliyorum ama ne derece verimli olur bilmiyorum.
Önemli not: Bu dediklerim 10 cm gibi taban kalınlığınız varsa kimyasalların azar azar tabanın farklı yerlerine enjektör ile verilmesi durumu için geçerli sözlerdir. Buradaki kimyasalların pek çoğu suya doğrudan döküldüğünde zehirleyici etki yapacaktır.
Unutulmamalı ki denitrifikasyon verimini arttırmak için karbon eklediğinizde bu bütün canlılarca kullanlabilir. Özellikle balık yükünün fazlalığından dolayı tabanda kükürtün fazla olması durumunda aşırı H2S üretimi olabilir, bu da işi zehirlenmelere götürebilir. Bu sebeple denitrifikasyon sistemlerine müdahale ederken akvaryumdaki biyolojik yükü de göz önünde bulundurun.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 11 Ocak 2012 05:30
Denitrifikasyonla ilgilenenlerin Jaubert filtre sistemini incelemesinde fayda var.
[QUOTE=cagatay301]Ben biliyorum ve karıştırıyorum.Nedenim mantıklı ama.Çünkü oluşan aneorobik bakteriler yan ürün olarak hirdojen sülfür(yada sülfit tam hatırlayamadım) oluşturuyor ki bu oldukça zehirli bir maddedir.Zaten filtrenizde substrat olarak düzgün bir malzeme varsa buralarda anerobik bakteriler oluşabiliyor.Tabi bu kadarı zarar verecek kadar üretemiyor.Ama düşünün ki ince kum ve 7-8 cm kalınlığında tabana sahip bir akvaryumda ne kadar olurlar.Bence bu yüzden en güzel yöntem bitkili tank kurmak.Tabi istisnaları ayrı tutuyorum. [/QUOTE]
[QUOTE=cagatay301]Ben biliyorum ve karıştırıyorum.Nedenim mantıklı ama.Çünkü oluşan aneorobik bakteriler yan ürün olarak hirdojen sülfür(yada sülfit tam hatırlayamadım) oluşturuyor ki bu oldukça zehirli bir maddedir.Zaten filtrenizde substrat olarak düzgün bir malzeme varsa buralarda anerobik bakteriler oluşabiliyor.Tabi bu kadarı zarar verecek kadar üretemiyor.Ama düşünün ki ince kum ve 7-8 cm kalınlığında tabana sahip bir akvaryumda ne kadar olurlar.Bence bu yüzden en güzel yöntem bitkili tank kurmak.Tabi istisnaları ayrı tutuyorum. [/QUOTE]
hidrojen sülfür oluşmasını engellemek için jaubert filtre sistemini incelemenizi öneririm
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 24 Haziran 2018 11:12
Selam arkadaşlar benden tavsıye bizzat yaşadığım olay ya kumu cok koyun yanı gerekdıyı kadar yada hıc koymayın az kum korsanız o akvaryumun suyunu ıkı gunde bır yuzde 10 değişsenızde döngüyü oturtamazsınız yanı şimdı ben nasıl anlatayım kumun alt tabakasında mılyonlarca bakterı oluşuyor kum az olunca döngü işini yapamıyor yarım kalıyor o yuzden kumu bıraz cok koyun kesınlıkle 2 parmak koyayım yeter hiç koymayın dip cekın daha ıyı bırde kör noktalara dıkkat edın kayalar taşlar buyuk kökler bunları kuma tam oturtun altta boşluk kör nokta kalmasın Sağlıklı hobiler
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 22 Ağustos 2021 08:13
Tebrik ederim. Çok güzel bir konu ve çok açıklayıcı bir anlatım biçimi 👍🏼. Bu kadar ayrıntılı bilimsel bilgiye sahip değilim ancak yıllardır bilirim ki tabanın kalın olması yararlı bakteri yatağı için önemlidir. Her zaman tabanınım en alt kısminda lav kırığı kullanarak tabanı kalınlaştırırım ve kesinlikle bitki ekimi dışında kurcalamam. Benim için akvaryumda denge faktörü kokudur. Bir nevi ucuz test kiti 😄 1-2 senelik tanklarım yeşillik gibi kokarken yeni tanklarımda klasik kötü kokusu göz ardı edilemez şekilde hissediliyor. Filtre malzemeleri eski de olsa taban eskimedikçe, bakteri yataği oturmadıkça o yeşillik kokusunu elde edemiyorum. Tabanın kalın tutulmasının bakteri yatagını kuvvetlendirecegini ve dip cekiminde rahatsız etmemek gerektigini biliyordum. Ancak böyle terimleriyle açıklayıcı bir yazı gerçekten hoşuma gitti 😇
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir