Özel Tür Lepistes Tavsiye
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Beyler , söylemekle yapmak arasında dağlar var.Daha önce de
dediğim gibi daha teknik herhangi bir bilgiyi yazmaya başlamadık bile. Tüm bu
yazılan çizilen işin etik boyutu. İşin tekniğine girilirse bu başlığın en az
100 sayfayı görmesi gerekir ki , bunuda Ali alp kardeşimin açtığı sayfada
yapmayı planlıyorum. Çok yavaş ilerleyecek ,ancak çok sağlam temelleri olan bir
başlık olacak. Elbette Ali alp sabredebilirse.
Hazırcı millet olduk.Birileri gereken ekipmanı yazsın, nedeni ve nasıl
kullanıldığı da önemli değil , parası denkleştirilir alınsın. yem atıp , su
değiştirmekle bu iş olsun bitsin. Nasıl olsa ekipman bol.işin teknik
detaylarına girilipte uzmanlaşma kısmını nerdeyse herkez çok basitmiş gibi zannediyor.
Her ne kadar bu işi hobi içinde yapıyor olsakta, üreyen bir canlı
yeştirtirildiği ve çoğaltıldığı için , bir yerde mecburen işin ticari
boyutunuda hesaplamak gerekiyor. Satış sitelerinden veya forum satış
ilanlarından bu satışlardan bu canlılar içi harcanan paranın telafisi olduğu
gibi , nakit olarak ciddi paralar kazanmak mümkün.Hobicinin ağzını sulandıran ,
niyetini bozduran kısımda budur.hobi boyutunu boşverip , direkt ticari
boyutundan bir şeyler yapmaya başlamak , açık açık belirtmesede nerdeyse
herkezin isteği.
Hem kolay üresin, hem fazla masraf gerektirmesin, hem zahmetsiz olsun, hem çok yavru versin , hem pahalı satılsın, hemde millet almak için kuyruğa girsin.Peki NAH-sıl olacak. ? Hiç bunu düşünen yok. AL-at , Üret –sat. Oldu hayatım bu kadar kolaydır bu süreç.
Hepimiz bu yollardan geçtik. Kimimiz yolun başında, kimimiz yolun sonunda.
Hasbel kader akvaryumla tanışılır. Düşük bütçeyle bir takım hüsranlar yaşanır, Sonunda iş inada biner ve araştırmalar yapılır.Balığüı öldürmeden yaşatabilmek artık bir marifettir. Japon veya canlı doğurandan sonra genelde bir chicilids sevdası başlar.
Yıllardır aynı laf. “ Biz cihiclidsciyiz “ , bu lafı duyan karşı tarafta genelde oooo der.
Siz kimsiniz. ? tek bir kişi neden çoğul konuşur. Chiclidciyiz.neden denlir bu laf. Bak beni kazıklamaya kalkma , acemi yok karşında ,anlarım bu işlerden demenin kısa yoludur. İki türdende de yavru alındımıydı , kim tutar seni.Yürü be cihclids’ci , kim tutar seni.
Sonraki aşama tuzlu su ( Deniz akvaryumu diye tabir edilmez) . Bambaşka bir dünya, Yavru almak neymiş balığı 2 ay sağlam yaşatabilsen kralsın. Öyle kiloyla alır gibi balık alamadığından , ucuza kaçılmış bir filitrasyon sistemiyle bile birazda olsa şansın var.
Balıktan sonra , eklembacaklısından yumuşacaksasına kadar her şeyi denersin,O da sarmazsa özüne başa dönersin. Lepistes iyidir.Ama fark yaratmam lazım. Başlarsın varyetelere sarmaya, Öyle değimli ya. Yemişim chiclidsi , Kaç tane deniz akvaryumu kurmuş adamım , Basit birkaç lepistesleme mi baş edemeyeceğim.? Evet edemeyeceksin.varyetenin zorluğu buradan gelir .çoklu set sistemi aynı zamanda rikside dağıtmak içindir.bir trionun , hastalık veya ölüm yaşandığında , çalışmanın yarım kalmaması için her zaman 1 veya 2 alternatif yedeğide olmalıdır. Bunu kabullendiğin an asıl süreç başlar.
Beyler tüm bu yazdıklarım özel varyeteler de seçici üretim yapabilmek içindir.Albino olmayan ama varyete sayılan , full black- dark blue, vs vs türler normal lepistes gibi bakılabilinir. Albnonunda zorluğu ilk adaptasyonu sağlama , çok üretme çalışılacaksa koloniyi oturtana, seçici üretim çalışılacaksa extra tankları oturtana kadardır .Geriye kalan suyun kimyasını takip altına alıp, genetik sistematiğini kullanmak ve sabretmek.
Kolay zannedilen ancak benim diyen üreticiyi zorlayan kısımda aslında budur.Dünyanın emeği, masrafı yapılıp alınan souçtaki balık satılırken istenilen rakam, Babasının evinde kira; elektrik vs vs masraf ödemeden ; karma tanklarda üretilen ve nispeten düşük miktara satılan aynı varyete ile kıyaslanınca ; elbette göze batar:
Umarım meselenin özü iyice anlaşılmıştır. Başkada yazmam bu konuya artık
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Her ne kadar yazmayacağım dediysemde , siz siz olun , her okuduğunuza inanmayın. Özellikle yazan bensem hayatta inanmayın.
İşin yazmazsam . vallaha olmaz dediğim son boyutunuda yazmam lazım.
Mümkün olduğu kadar üretimhane dolaşın arkadaşlar.Yazıyı çiziye değil, gördüklerinize inanın. Analiz yapın analiz yeteneğinizi geliştirin ,iye israr etmemdeki sebepte budur. Göz ucuyla bir kitaptan alamayacağınız bilgiyi alırsınız.Hiç bir üretici sırrını açık açık söylemez, söylersede , manipüle ederek söyer. Kendiniz göreceksiniz ve anlayacaksınız.
Neyse geleyim asıl meseleye : Üretici bir arkadaşımla uzun süreli istişarelerde bulunduk.Zaten varyete lepistes işi Türkiyede yeni olduğu için bırakın güvenilir kaynağı , herhangi bir kaynakta mevcut değil. Uzun süreli cırmalama ile karışık tecrübeler karşılaştırıldı , kıyaslandı , olasılıklar üzerine kafa patlatıldı neticede şöyle bir sonuç ortaya çıktı.
Varyete lepisteste hakikaten başarılı olabilmek için backcrossing yöntemi ( kısaca erke yavru anneye, dişi yavru babaya diye özetlenebilir) şart. Outcrossing yönteminde , dışardan elde edeceğiniz dişi veya erkeğin , genlerinden tam emin olunamadığı için, kendi elinizdekilerle iç çalışma her güvenilirlik açısından hemde soyun özelliklerini sürdürebilmek açısından güvenilmez. .Backcrossing yapıpta gen havuzum daraldı veya kuyruklar kısıldı diyen bir üretici ya işi bilmiyordur ya da mutlaka bir yerde yanlış yapıyordur.Almanyada 16 nesil sonrası bile ilk başlangıç kaynağının gövde veya kuyruk yapısı bakımından klonu gibi duran çalışmalar mevcut.
Kısaca vardığımız fikir birliği şu yönde. Bir dişinin veya bir erkeğin vucüt şeklinin ve renginin tam oturması için makul süre 10-12 aydır.Ancak backcroosing yapacak bir kişi için bu süreç çalışmanın süreside dişi veya erkek balık yaşlanacağı için sıkıntılıdır.Su ürünleri mühendisi veya biyolog değiliz.ancak yöntemi hakkıyla uygulayabilmek için balığın en az 6-7 aylık olması gerektiğinde fikir birliği yaptık.8 aylık balık bile bu çalışma için yaşlı sayılır. Nedenini yazıyı okudukça anlayacaksınız.
Bunları neden anlatıyorum ? nedir yani atıyon 1e ,3 d , yavrulamaya yakın olanda doğumhaneye . olduda bitti. Diyenlere inat ,backcroosing yöntemini örnekleyerek anlatacağım.( Havalara bak, sanki kainatın sırrını verecem haa , )
Dedik ya erkek yavru anneye , dişi yavu babaya. Ne kadar kolay gözüküyor değimli. ? bölerim akvaryumu tülle felan olur. Olur olur kesin olur.
Şimdi Diyelimki bu çalışmayı yapma gaflet , delalet ve hatta cüzdana ihanet teşebbüsünde bulunan kişi Orhan bey olsun., Forumca full red manyağı olduğumuz içinde , çalışılacak balık full red olsun. Balıklar 6 aylık olacak ve dişiler döl almamış (/ kız dişi diye tabir edilir ) olacak.farklı olursa ne idüğü belirsiz elli çeşit yavrunuz olur.
Triosunu diyelimki 100 liradan aldı. Bizzat kendi seçip alamıyorsa baştan kaybeder.Çünkü yurdum insanı ilk olarak elindeki en takozlardan kurtulmak ister.elinde büyüteç ( şaka yapmıyorum) kusursuz gördüğü 2 dişi ve 1 erkek aldı. ( ben her zaman pentio taraftarıyım 2 erkek 3 dişi, erkeklerden birisi ölürse diye ) Geldi evine attı balıkları akvaryumuna
Erkek başladı çalışmaya, ahanda kırk gün kadar sonra yavrular elinizde bu arada dişiler 6 aylıksa 7 aylık vaziyetteler.diyelimki 40 yavrunuz oldu.bu yavruları 20 günlükken dişi erkek diyede ayrımanız lazım ki birbirlerini döllemesinler. ( kolayık olsun diye bombeli bir fanus alacaksınız ve balıklarınızı satın alırken kullandılan büyüteç le iyi vakit geçireceksiniz) Orhan beyin ilk ızdırapları burada başlıyor. en gıcık tarafı ise arka yüzgeçle gonopodun birbirine karıştırılmasıdır. Kuyruğunu kısmıs dişi mi. ? yoksa erkekmi ? erkekte olabilir mi sanki. ? ya dişiyse .? yazı tura atsanız olmaz. Bir sürü dişi arasına kazayla bir erkek kaçırırsanız yandı gülüm keten helva. Her şeye sil baştan.emin olamazsanız yavruları 4-5 hatta daha fazla akvaryuma veya irice kaba dağıtıtacak ve bu süre boyunnca gözünüz gibi bakacaksınız. Bir baktınız ki ayırdığınız bir kapta hakikaten , dişilerin arasına bir erkek karışmış. Geçmiş olsun o dişilerde kardeş dölü varmıdır. ? bilinemez., ne olur ne olmaz kullanma ( riski dağıtmaktan kastımda budur ) neyse diyelim tam ayırım yapılabildi.dişiler ayrı erkekler ayrı.akvaryuma.bu yavruların 6 aylık olması beklenecek ancak anne bir kere dölü aldı. Stok yapanda bir hayvanat. Devamlı yavru geliyor gelmesinde bu çalışmada size sonrada gelen yavrular yaramayacak. Satılacak olanlar bunlardır ancak bunlarıda alan kız dişi diye tutturacağı için bunlarıda ayırabilirsiniz. Ancak satılacağı içinde çok didelemezsiniz. ( otucroosing balık bu yüzden alınmaz ) yavrular 6 aylık oldu.anne 13 aylık. En renklileri ve en kusursuzları seçilecek , diğerlerinden kurtulunacak. Kız dişleri babaya atmakta bir sakınca yok.ancak annede stokta döl varsa doğurması beklenecek. Doğumdan hemen sonra oğul erkekten alacağı spermin %70 şini bir sonraki doğum için kullanacaktır. Yani bundan çıkan yavruların genetiğinin %70’şi oğula ait . %30 ilk orijinal babaya.ait olacaktır . Hayda buyrun buradan yakın. 40 gün sonra başlangıç annesi kendi torunlarını doğurunca , çalışmanızdan emekli olabilir. Bu yavruların büyümesi için 6 ay beklenecek.Büyüteç burada yine devrede , kuyruk kusuru , renk ton farkı yanı sıra kendi babalarına yakın desen aranacak.
Uzatmayayım 2 nesil için 1 yıl gerekiyor.arada çıkanlar zaten çalışmaya dahil edilmeyeceği için ıskarta sayılıp gözden çıkartılabilinir.Daha öncede dediğim gibi bunlar kendi türünün en güzel görünen örnekleri olabilir ancak dahada iyisini yapabilmek için bunlarla çalışılmaz.Bariz bir renk farkı görebilmek için en az 6-8 nesil çalışmanız lazım ki bu da 3-4 yıla tekabül ediyor.kuyruk yapısını oturtabilmek içinde 10 nesil gibi bir çalışma yapılması öngörülüyor ki bundan sonraki her üremede aynı kuyuruk veya yüzgeç yapısında yavrular alınabilsin.
Seçici üretimin gıcık tarafı budur. Tam her şey yoluna girdi derken bir hastalık gelir her şey biter. Uzun süreli bir elektrik kesintisi canınıza okur, tatile çıkmak için emanet ettiğiniz kişi yemlemeyi abartır, sisteminiz çöker, ölen ölür kalanı düzeltene kadar canınız çıkar. Bu arada elden çıkartya çalıştığınız varyeteler bir günde satılmayacak, birde bunlar elinizde şişerse yandı gülüm keten helva, Milletin rüyasını süsleyen full red , Orhan beyin gözünde kurtulunması gereken fazlalı gibi görünmeye başladı. ucuza satayım bari yer açılsın derseniz millet neden bu kadar ucuz diye kıllanır. Bedava verseniz ayağıma getir diyenler olur..Hele hele farklı şehre ve iş bilmeyen adama satarsanızda ölürse, vay anam vayyyy. Orhan bey dolandırıcı diye başlığı açar elli türlü yalan dolan iftirayı döşer . Hafif hafif aklını oynatnaya başlarsın. satılmayan farklı varyeteler arasında çaprazma yaparak deneylerde yapabilirsiniz. Zaten bu en eğlenceli yönüdür.İlginç sonuçlar yakalayabilirseniz bir çalışmada bu koldan başlatabilirsiniz. Orhan beyide rahat bırakalım.
İyisimiz siz akıl ve ruh sağlınız açısında varyete besleyecekseniz dahi gen çalışması gibi gereksiz sinir bozucu eylemlerde bulunmayın. 1 E, 2 D alın ve seyre dalın ayrıca , akvaryumunuza bol bol tuz atın. Tuz iyi bir şeydir , atmak lazım.
Gereksiz not: aynı üretici arkadaşla , doğumlarında erkeğinde bulunması yönünde fikir birliği yaptık. Yapılan en genel hata doğumhane diye satılan V şeklinde doğum kanalı olan o gereksiz plastik aparatı kullanmak. Her bir balık bile çok önemli olduğu için rafya veya bol bitkiyede güvenemiyoruz.Dişi bu doğumhanede kovalayan erkek olmadığı , akıntıda hissetmediği için sabit durmaktadır.Sabir duruncada vücut fonksiyonlarıda yavaşlamaktadır. Kuyruğu V şeklindeki kanala takıldıkça mukoza tabakası zedelenmekte, verilen yemlerin fazlalığı alta düştüğünden ve bunları sürükleyecek bir akıntı olmadığından temizlenmemesi halinde zaten mukoza tabakası zedelendiyse daha hızlı etkilenerek ( zehirlenerek) doğramadan ölmekte ve bu işim ordinaryus kralları bu duruma “hımm balık strese girdi bu yüzden öldü” diye ulvi ve bilgece bir açıklama getirmektedir. Bu durumda akvaryuma bol bol tuz dökmekte iyi gelir. ( neye. ? sorma dök gitsin )
Doğal doğuma en yakın sistem olan livar sistemi kurmak , yapılacak en mantıklı uygulama gibi görünüyor. Ancak kulanılan ağ iyi sabitlenemezse ikide bir yerinden kurtulacak, hatta damızklıklarını sıkıştırarak ölmelerine bile sebep olabilecektir. Veya akvaryumunuzu tülle diklemesine bölebilirsiniz. Yavrular buray kaçar ve bir süre burada yaşarlar. Albino varyeteniz varsa su dalgalanmasınada tepki verdiklerinde bir miktarı yem olacaktır. Yok ben en düşük kayıp yaşamak istiyorum derseniz.,Bu durumda en pratik çözüm.bir milyoncudan alınacak zemininde ,damızlıkların kaçamayacağı ancak yavruların serbest düşebileceği ızgara şeklinde tabanı olan , irice bir sepet almaktır. Bu sepetin tam altını kaplayacak kadarda akvaryum zeminine rafya konulmalı ki yavrunun doğumdan sonra su yüzeyine çıkma ve bu alanda dolanma huyundan dolayı gerisin geriye damızların bulunduğu alana girmesinin ve yenilmesinin önüne geçilebilsin. Doğan yavru birkaç gününü burada geçirebilir. Hiçbir sıkıntı olmayacağı gibi farklı bir akvaryuma alınması durumda kimyasal değerler dengeli değil ise zaten bünyesi hassasken su değerlerine adaptasyon sıkıntısı yaşanacaktır. Koloni çalışılacaksa ve akvaryum büyük ise büyük plastik ekmek sandıklarına kadarda yolu var. Hem su akışı olacak ,( gerekirse alttan veya direk sepetin içine hava taşı bağlanabilir) hemde erkek dişiyi kovalayıp hareket ettirterek , doğumu hızlandıracaktır.Yavrular miminum kayıpila kurtarılırken bir sonraki çaışmada kullanılacak dişi sağ sağlim yaşamaya devam edecektir. Not yazacam derken yine ferman gibi oldu yazı.iyisimi özet geçeyim.
Özetle : backcrosing gıcık bir yöntemdir.seçici üretimle uğraşanlar akıl ve ruh sağlıklarını kaybetmiş kişilerdir. Kısaca bunlara deli denir. ama bundan kendilerinin haberleri yoktur Tedavisi yoktur. Kendi halerine bırkılıp , kesinlikle ilişilmez. .
Bir akvaryum alın dişi erkek balık alın , yem atın üretin , fazlasını sahibinden comda satın, bitti gitti işte, ne uğraşacaksınız , neden masraf yapacaksınız , yok annesı kimdi , bu bunun eniştesiymiydi ? yoksa bacanağımıydı ? , ne oluyor üle bu tanklarda , kimi kiminle nerde. kameralara yakanlandı. Erkek dişilerle gününü gün edecek sizde çetelesini tutacaksınız.Neymiş efendim gen çalışması yapıyorum.Sanki Nobel barış ödülü verecekler havalara bak. Bir kaç tankta balıklarla oyalanıp buna bilimsel çalışma süsü vermek haaa, çakalllllllll. Bir de karıdan “ O balıklarla oynacağına çocuğunla ilgilen şeklinde başlayan ve bizim bunlara harcayacak paramız mı var “ şeklinde devam eden aile kavgaları sonucu aile huzurunuzda kaçar , barışma hediyesi olarak tek taşla kurtarabilirseniz ne mutlu size. , yarı deliyken artık tam zamanlı delisiniz. Memleketimize Hayırlı uğurlu olsun.Birde birileri çıkar aynısı sahibnde de 5 lira der, başınızdan bi sıcaklık hissederken ağzınızdan köpükler sıçradığını fark edersiniz. ahanda cinnet geçirdiniz.
Aman beyler bırakın bu işleri , boş işler bunlar, uğraşmaya değmez.. ? Haa birde tuz atın tuz. Hatta cebinizde tuzlukla dolaşın.. Billur tuz bulamazsanız . Kaya tuzu olabileceği gibi tuz kayasıda alabilir , şöyle 100 kiloluk bir tuz kayası alıp kırıp kırıp kullanırsınız.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir