Özel Tür Lepistes Tavsiye
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Tuz konusu hariç her şeye katılırım.Tamam Cömert Abi akvaryumcuların tuza yaklaşımları konusunda yüzde yüz haklısın.
Fakat biz tuzu bahsedilen durumlar için kullanmıyoruz.Senin görüşünde olan yalnızca 1 kişi var ve makalesi neredeyse bütün balık sağlığı forumlarında mevcut.Üstelik kendisi doktor değil ve bunca yıldır doktorların söylediği elektrolit olayının tersini söylüyor.Acaba ne kadar inanılabilir?
Benim tuzu kullanma nedenim tuzlu suya dayanımı hiç olmayan zararlı oluşumları engellemek içindir.Ki bunun kimse aksini iddia edemez.Çünkü ticari tuzların takdim şekli budur.Takdim edebilmek için de üniversitelerden ilgili birimlerden raporunu almak zorundadır.Ha rüşvetle çıkıyosa orasını bilemem ama avrupada pek geçmez rüşvet.
İkincisi balığın stresini alacak elektrolit özellikleridir ki...bunun aksini söyleyen tek bir kişi olmasına ve doktor olmamasına rağmen her yerde karşıma makalesi çıktı.Gerçekten çok ilginç.
Üçüncüsü epsom tuzunun bağırsak üstüne etkisi kaçınılmaz bir gerçektir.İnsanlar bile bunun için kullanır.Lepisteslerde kabızlık sorunu büyük bir sorundur.Epsom tuzu olmazsa olmazdır.Dışkısı uzamış balıklardan nefret ederim.Zaten etmem gerekir, bana iyi bakamıyorsun diye bas bas bağırıyodur balık resmen.:)
Sonuçtaaa bu kel tuz hurafesine inanmaktadır.Hurafe olmadığını iddia etmektedir.Keçidir, inatçıdır, Uzun süre gözlem de yapmıştır.Ha tamam 10 da biriniz kadar bilgisi yoktur ama tuzu savunur.Üstelik tırsar da bi yandan.Ebatlar malumdur, hı dendiğinde susar oturur :P
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Diyelimki softa tuzundan veya kaya tuzundan bahsediyoruz.Ve bunun ,iyi bir şey olduğunu savunuyoruz.
Tuzun elektolitik özelliği nedir bilmeyenlere açıklayalım:
Canlıların kasları , beynin ürettiği zayıf voltajla hareket eder. Bu akımı iletebilmek için kanın ve diğer vücut sıvılarının elektrolitik yani iletken olması gerekir. Uzun süre koşulması veya çok uzun süreli yürüyüşlerde terle kaybedilen tuz kaybı telafi edilmez ise , Bünyede aynı mesafeler yüründüğü halde çok daha fazla yorgunluk belirtisi başlar. safaricilerin veya dağcıların yanında tuz tabletleri taşımalarının sebebide budur.
Balıklarınızın kasları için atmayı düşünüyorsanız zaten kullanduğınız yemin bileşenlerinde balığa yetecek kadar bulunmaktadır
Diyelimki yine iyotsuz tuzu veya kaya tuzunu zaralı bakteri oluşumunu önlemek maksadıyla attınız. Sırf bunu yapacağım derken ortamın ozmotik basıncını arttırarak balığınıza yarardan çok zarar verirsiniz , şöyleki :
Tatlı su balıklarının tuzlu suda, tuzlu su balıklarınında tatlı suda yaşayamamalarının sebebi ozmotik basıntır. tuzlu su , tatlı suya kıyasla yoğundur. Tuzlu su balığını tatlı suya attığınız vakit.( veya ideal seviyeden daha az tuzlu bir ortama koyduğunuz vaklit.) kanındaki ve vucut sıvılarında ki basınç, dılşardaki ortama göre daha yoğun olacağından , balığın içinden dışına doğru basınç yapmasını sağlayacak. vücut sıvıları geçirgen deriden ve solungaçlardan dış ortama doğru sızacaktır.Ölüm kaçınılmazdır. tam tersi durumda tatlı su balığını , tuzlu ortama atarsanız bu sefer çok yoğun olan tuzlu ortam , daha az yoğun olan balığın iç sıvılarına göre basınç yaparak , deriden içeri doğru sızacaktır. elbbet bu bir teneke kutunun ezilmesi gibi olmayacaktır.Ancak uzun süreli, balığa eziyet veren bir ortam olacağınıda kaçınılmaz bir gerçektir. bazı çok özel delta balıkları , somon gibi çok özel evrimleri sayesinde . yavruluğunu tatlı suda, ergenliğini denizde ve üremesini yine tatlı suda gerçekleştirebilmektedir. burada işin sırrı vücudun fazla olan suyu dışarı atıp , vucut sıvılarını dengede tutabilmesidir.
Yani tuz için kurdunuz mantık doğru , bilgide doğru ancak uygulama yaptığınız canlı yanlıştır Fatih bey.memeli hayvanlar için olan bu kavramı , balık için kurmuşsunuz ancak burada ki kurgu hatası balık derisinin ve solungaçlarının çok geçirgen olduğu , insan dersininde az geçirgen olduğunu göz ardı etmişsiniz. kaldı ki balık birde tamamen su ortamında , ( havada eriyen bir tuz olsaydı ve her nefes alışımızda kanımızdaki tuz oranı yükselseydi , nerdeyse hepimiz elbette patlamazdık.Ancak yüksek tansiyondan ölürdük )
Genelleme yapmak iyidir.Ancak Bazı çok özel durumları genelleme ile çözemezsiniz. Artmeia çok ilginç bir örnektir. bilmeyen birisine izah etmeye çalışın.Bitki değil bildiğin pire gibi suda zıplayan canlı , kuru ortamda yıllarca kalabiliyor tuzlu suya atında canlanıp ,zıp zıp zıplıyor. bunu hiç görmeyen birisi ne hayal eder kimbilir.? Mantıken bunun olmaması gerekiyor ama oluyor.
Yemek için üretilen ve bu yönde izinler alının tuz ile ortamı kimyasal olarak hazırlamak için üretilen bileşik tuz aynı işi görmez. Tuz yoğunluğu arttırıken , bileşik tuz ph , kh, dh gibi kimsayal özellikleri değiştirecektir. ( aslında kalsiyum , magnezyum gibi çoğu değeride değiştirir ancak en bilindikleri ph , kh olduğu için bu yönde örnek verilmiştir )
Dediğim gibi bileşik tuz ile sofra tuzu kavramı birbirine karıştırılmıştır. yukarıda 3 afrkia gölünün su kimyasal değerleri verilmiştir. dikkatli incelendiğinde malawi ve victori gölü canlılarının dayanabileceği en üst seviye değerler, tanganyika gölü için en alt değere çok yakındır. bunun nedeni ise tanganyika gölünün volkanik bir arazi üzerinede olmasıdır. Gerek zeminden ve gerekse yağmurlarla etrafındaki topraklardan victori ve malawi gölüne nazaran çok fazla kimyasal sularına karışmaktadır. Bunlar van gölü gibi devasa göllerdir.Eğer bu hacimlerde olmasalardaki zaten bu yoğunlukta kimyasalla canlılar başedemeyecek ve bu göller canlı bakımından bu kadar çeşitli olamayacaktı.
Nasıl ki deniz akvaryumu kurarken gidip denizden su çekmeyip. bildiğimiz tatlı suya sea mix ( Mix kısmının detayı önemli ) atılıp tuzlu su ortamı simüle ediliyorsa, malawi veya tanganyika gölü su ortamı simüle edilebilmesi içinde bunlar için üretilmiş bileşik tuzlar kullanılmalıdır. bu göller afrikanın en ortasında olduğundan deniz karışmadığı için bilindik tuz kullanarak bu suyu simüle etmek ve dolayısıyla balığın doğal ortamını sağlama gibi bir ihtimal de mümkün değildir.
Şimdi afrika ciclidlerine özel bu durum , hobicide alışkanlık yapıp her canlıya tuz lazım diye bir genelleme yapılarak yola çıkılacak ise, lütfen balık yemlerinde kullanılan malzemelerin tuz oranlarını inceleyiniz. Zaten balığa elektrolitik anlamda yeterli miktarda tuz yeme direkt olarak konulmasa bile kullanılan karşımların içeriğinde mevcuttur. Yok ben illaki atacam ne olur ne olmaz diyorsanız buyrun atın. kim ne karışır. balık sizin , tuz sizin , keyif sizin. Aklınızdaki miktar ne ise atın. Hatta bir kaç birim fazla atın. Bir şey olmaz.Ölümüyorlarsa sorunda yok demektir.
Bundan sonrasını okumayın.
Ama dayanamayarak okucağınızda bilmiyor değilim hani.Ama çaktırmıyorum.
Bir ciclids sohbeti .
- Baba afrikalı bir abi var.
- eeeee
- Dedi ki bana
- Afrikalı abi sana dedi.
- Adam türk abi
- Heee o zaman olur tabi.Afrikalı abi değil , afrikadaki türk bir abi.
- Türkiyeye kamyonla ciclids gönderiyormuş.
- Yanlız arada okyanus ve akdeniz var. Kamyonla zor olmazmı bu şekilde
- yok abi uçakla ( Kamyon kasasını dolduracak kadar çok demeye getirdiğini keşfediyorum)
- eeee
- Dediki bana sanada göndereyim ucuza, piayasa fiyatına sat yolunu bul.
- Afrikadaki kamyonla mal gönderen abi sana yol yapıyor yani
- Evet abi
- Sen ne dedin ?
- Bakarız dedim.
- Ödeme nasıl olacak. ?
- Parayı göndereceğim malı alacağım.
- Parayı gönderirsin, içinde MAL yazan bir zarf alırsın.
- Nasıl abi ?
- Yok bir şey
- Sen alırmısın abi ciclid ?
- Yok ben acemiyim daha lepistes besliyorum.Belki ilerde
- Haaa yani işi bilsem alırdım diyorsun
- Almam mı hemde koli koli alırım, madem ucuzmuş.
- O zaman ben bu işi yapayım değil mi abi ?
- Yap tabi durduğun hata zaten.
- Senin kartın varmı abi. ?
- Yok ben kart kullanmam , geyik sesine alerjim var.
- Nasıl abi ?
-Sana hayırlı günler , Allah işlerini rast getirsin .
Vay vay vay para kazanacağım diye göz göre göre kazılanacak , ancak kolay yoldan para kazanma hırsı o kadar gözlerini bürümüş ki, farkında bile değil.Bir kere canı yansın gözleri anında açılır.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Polemik mi yaratmaya çalışıyorsun.İsteyen dinler, istemeyen dinlemez isteyen çivi yazısı yazar isteyen hiyeroglif.Buyur bilgin varsa sen de paylaş Yusuf Bey.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Cömert Bey hiç ihmal etmeden yazardınız göremedik sizi.İnşallah her hangi bir sorun hastalık vs yoktur.kendinize dikkat ediniz saygılar.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir