Discus Akvaryumlarında kum kullanılması


rizanÇevrim Dışı

Kayıt: 04/09/2010
İl: Ankara
Mesaj: 60
rizanÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 05 Nisan 2011 09:05
   
 
    Konu açılalı çok olmuş ancak önemli bi yazı yeni başlayan arkadaşları yanlış yönlendirmemesi adına bikaç bişey eklemeyi uygun gördüm...
 
    Discus ile alakadar olan kişiler(ustalar) bilirlerki bu hayvan temiz suyu sever.TEmiz su nedir kimyası bozulmamış yağmur suyu.Bulunduğu akvaryumda sürekli pisleyen bi balığın temiz suda yüzdüğü söylenemez suyun kimyası zamanla bozulucaktır.
    Döngüden bahseden arkadaşlar olmuş konu sapmış acayip yerlere kaymış,başlığı toparlamak ve herşeyi bildiğini düşünen,yeni başlayan arkadaşları ikilemde bırakan yazıları düzeltmek adına şunu net olarak söyleyebilirim;Doğal ortamdaki dögü ile sizin 1 metrelik bi alanda yapmaya çalıştığınız döngü arasında milyonlarca fark vardır.Sürekli evine yağmur yağdığını düşünenler varsa onlara lafım yok.Yani özetle evde doğadaki döngüyü oluşturamazsın.
   Gelelim Discus mevzusuna(konu sapsada başlık discus olarak açılmış)doğal ortamında bu hayvanın derisine değen su kirlenmiş sudur bidaha aynı balığa değme şansı bulamadan akıntıyla kaybolur.Bu tazelikte yaşayan bi hayvanı bataklıkta yaşatıp yavrulattıysanız ya sizde ya hayvanda bi gariplik vardır.Discus bitkili akvaryumunuzda daha canlı görünmez,daha iyi boylanmaz yanık kalması nerdeyse kesindir.Bİlmeden deneyimi olmadan yorum yapan arkadaşların yazılarını hayretle okudum.Bu ülkede herkes herşeyi biliyo malesef ama uygulamaya geldinmi ortada bişey yok...Abidin beyin dediği gibi saf balık yok yamuk yumuk şekilsiz discuslar cirit atiyo,düzgün balığı Singapurdan ordan burdan getirtiyoruz...

 


[QUOTE=brk_tuncer]Zaten discusçular tabanda kum , tortu vs bırakmadığı için yemi biraz fazla kaçırsalar hemen balıklar tepe taklak oluyor sonrada discus çok zor bi tür felan diyorlar.Ya dip çekimi yapmaktan suyla oynamaktan suda sistem oturmuyor ki bir türlü, ee sonra noluyor en ufak bişeyde su bozuluyor balıklar yine tepe taklak.Cama cam olarak kullanılan sistem bence berbat bi sistem...[/QUOTE]

 
Tabi bütün ustalar yanlış bi siz doğrusunuz...
 
    Cama cam olayı hakkında tartışılmış; Cama camda olay akvaryumun geneli degil canlıya odaklıdır.Canlı su parametrelerinden memnuniyetini size renk ve hareket olarak yansıtır.Discus seyri zevkli ve çok sosyal meraklı bir balıktır.Akvaryuma bi hortum atın bütün gün onunla oynar.Cama camda seyrettiğiniz akvaryum değil canlıdır.Yok ben boş akvaryum sevmiyorum bitki kum vs istiyorum derseniz bununda bi takım zorlukları getiri ve götürüleri olucaktır.Zevk meselesidir.Cama cam güzel değil diyemezsiniz bu kırmızı güzel bi renk değil demek gibi birşey.Zevk meselesi.Ama discusa en iyi nasıl bakılırın cevabı hiç tartışmaya gelmez biçmde temizliği en kolay akvaryumdur.Buda kumla mümkün değildir!!!


    Son olarakta bakteri yaralı bakteri ararli bakteri yazılmış.%100 su değişiminin balığa zarar vericeği yazılmış.Alakası yok eklediğiniz su ph iletkenlik ve çözünmüş/çözünmemiş tuz miktarları açısından balığın alışık olduğu içinde yüzdüğü suya yakınsa balık bundan keyif alıcaktır.Bahsettiğiniz bakteriler suyun özelliğini yitirmesiyle önem kazanır.Taze bi suda bakteriye ihtiyaç yoktur...Link verme gereği duymuyorum bütün Dünyada araştırılıp kabul edilmiş hususlar bunlar.Heryerde bulabilrsiniz.
   Birde yeni başlıyacak arkadaşlar; bitkili kumlu  akvaryuma yetişkin olmayan discus koyarlarsa kararıcak yanık kalıcak ve zamanla hasta olucağını bilsinler...Yetişkin olanlara bakmakta kolay değildir çok sık su tazelemek gerektirir...
 
 
     Buyrun buda Dünya Discus Şampiyonası , gördüğünüz gibi balıklar renklerini sergilesinler diye cama cam kullanılmış.Sizin ileri sürdüğünüz gibi kumlu bitkili akvaryumda renkleri daha canlı oluyomuş ya şampiyonanın akvaryumları öyle hazırlanmamış ne hikmetse...
rizan2011-04-05 17:21:41

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Kaan ERDALÇevrim Dışı

Kayıt: 16/06/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 452
Kaan ERDALÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 05 Nisan 2011 16:54
Rıza Bey, okumadan, incelemeden bir ezber yazı olmuş... Mesela o tortulu "doğal ortam" dediğiniz fotoğraf bir arkadaşımızın akvaryumudur. Amazon değil akvaryum resmidir...

Ben de hemen kendimden 1-2 resim örnek vereyim; discuslarımı 5 cm civarında iken Aytaç Kurt isimli arkadaşımızdan almıştım.

Haftada bir %25 civarı su değişimi yaptım (6. aylarından sonra neredeyse yirmi günde bir su değiştirdim üşengeçlikten), dana yüreği falan hiç vermedim, nls grow formula, nls thera+a ve nls discus yemleriyle (çok çok az da tropical kelp algae ve tetra prima discus ve meyve sebze, nadiren böcek, tırtıl vs) besledim, su üstünde pistia ve su mercimeği bitkilerini kullandım, hiç dip çekmedim.

Alındıktan 15 gün sonraki fotolarını koyayım önce;


yaklaşık 8 aylıklarken halleri


Bu da 2 ay önceki (10 aylıklarken) mutlu son... (kütüğün üzerindeki turunculuğa dikkat)



Ayrıca aynı akvaryumda haberim bile olmadan 3 tane corydoras sterbai yavrusu çıkıp hayatta kalmış şu an takribi 3 aylıklar, ne yem gördüler ekstra ne bir şey, dipteki organik tortularla, görünmeyen canlı ve alglerle sonra da yem artıklarıyla beslenmiş olmalılar, formları da yerinde... Yani sağlıklı işleyen bir bitkili sistem sert su balıkları hariç her canlı için uygundur. Hele discus gibi nitrat toleransı yüksek olmayan balıklar paha biçilmezdir...

Ben üşengeç adam olmasam bu sistem çok çok daha başarılı olurdu ama bana yetti, çok daha iyisi yapılabilir haftada ek %10-15 su değiştirerek...

Fotoğraflar yalan söylemez, kendi konu başlığımda (discus için marşa bastım) da pek çok bilgi ve zamanla akvaryumun nereden nereye geldiği görünmektedir...

http://www.akvaryum.com/Forum/discus_icin_marsa_bastim_%28yumurtladilar-_sf_4%29_k342851.asp?PN=1

Ha dersiniz ki Kaan, senin balıklar yanık kalmış bak bitkilide, ben de derim ki halep orada ise arşın burada, 15-16 cm düzgün formlu discuslar (balıklar tam 12 aylık, baskın olan iki tanesi hala az da olsa büyümekte) yanıksa ben de yanığım, boyum 1.80 m. Saygılar, sevgiler...
Kaan ERDAL2011-04-05 17:02:41

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

rizanÇevrim Dışı

Kayıt: 04/09/2010
İl: Ankara
Mesaj: 60
rizanÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 05 Nisan 2011 17:36
  13 sayfa görünce arkadaşın yazısını hızlı okumuşum doğrudur.Çıkardım paragrafı,uyarınız için teşekkürler.
 
  Burda olay balık bakmaksa bakmışsınız diamond larınızı iddalı buluyor iseniz benim yetiştirdiklerimle kıyaslayalım.Yok olay yanık kalmıyora getiriyorsanız, akvaryum ölçüsü büyüttüğünüz balık ve su değişimiyle ilgili olan orantıya göre yanık kalırlar.Demekki balık sayınız azmış akvaryumunuz fazlaca su alıyomuş ve %25 su değişimi nitratı aşağıda tutmaya yetmiş.Her akvarist sizin şartlarınızı oluşturamayabilir.Ancak kalıplaşmış bilimsel deneylerle kesinleşmiş olaylara inatla ben yaptım oldu diyorsanız sizin bileceğiniz iştir.CEvap hakkı doğurmayacak şekilde yazarsanız sevinirim uzatmaya lüzum görmüyorum.Komik gereksiz ve yeni arkadaşlar için kafa karıştırıcı olmuş ben derlemek istedim.
  Discus bitkilide bakılır ve yanık kalmaz diyorsunuz.Fikrinize saygım var nekadar doğru olmadığını düşünsemde.güle güle bakmanız dileğiyle...
 
Buyrun göz orantısı  formu ve desen parlaklığı kusursuza yakın bi blue diamond  ve tabiki cama cam ;
 
 
 
rizan2011-04-05 17:37:00

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Kaan ERDALÇevrim Dışı

Kayıt: 16/06/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 452
Kaan ERDALÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 05 Nisan 2011 19:43
Şimdi Rıza Bey, 1 mesaj yazıp altına bir balık resmi koyarak "cevap hakkı doğurmayacak gibi yazın" demek paylaşım ve forum ruhuna ne kadar uyar, konuşulmuş onca sayfanın üzerine "yeni arkadaşları yanıltıyorsunuz" deyip 1 mesaj yazarak her şeyi açıklamak mümkün olamaz. Ayrıca "komik", "gereksiz" gibi yorumlarınız sadece sizi bağlar, bu konuda onca emek harcamış yazmış arkadaşlarımızla muhatap olurken biraz saygı göstermenizi rica edeceğim...

Öncelikle; balıklarım 275 litrede 17 tane olarak 1 aya yakın zaman ve günde 5 yemleme geçirdiler en kritik zamanlarından bazılarını, yüksek bir hacim dolayısıyla yanık kalmama durumu söz konusu değil, sistem şartlarından dolayı yanık kalmama söz konusu...

Aynı zamanda; zaten önüme 18-20 santimlik karaciğeri yağlanmış, kolay kolay 3-4 seneden fazla yaşayamayacak, doğal discus formunun çok uzağında (ama ticari anlamda daha değerli tabi ki) balıklar konmasın diye hakkıyla su değişimi yapmadığımı, biraz daha itina ile balıkların daha iri olabileceğini belirtmiştim. Doğal discus'un şekli ve boyutu balıklarımda bu itinasız bakıma rağmen mevcut. Sizin balıklarınızla ne diye yarıştırayım balıklarımı, yarışma mı yapıyoruz akvaristlik zevkini mi tadıyoruz burada?

Başkasının balığı benim balıklarımdan daha büyük olabilir, daha şişman olabilir ama benim balıklarım hem discus orjinal şekline sahip (dana yüreği ile semirmişlere göre) hem de Allah'ın işine karışılmaz ama büyük ihtimalle camacamda yürekle beslenen discuslardan çok daha uzun ömürlü olacaktır.

Ayrıca ısrarla tekrar belirtiyorum; biraz daha su değişimi ile daha da büyütülebilir bu balıklar. Camacamda bir discus büyütülürken 500 ton su harcanıyorsa, iyi bir bitkili sistemde 10 ton ile büyütülür sağlıklı ve formda bir şekilde ve kolay kolay ne hastalanır ne bir şey olur...

Ama tabi siz symphysodon discus isimli balığın illa 20 santim, şişman olmasını istiyorsanız onu yapmadan aynı böyle olur diyemem, bendekiler muuhtemelen en fazla 17 cm kadar olacaklardır. Dünya şampiyonu da olmasınlar, 1-2 dünya şampiyonunu gömsünler yeterli şu aşamada...

Ama çıkıp da kimse artık "bitkilide discus yanık kalır, büyümez, şekli bozulur" demesin, diyecekse "aşırı şişman, tam disk gibi, orjinal halinden uzak" olmayabilir desin lütfen. Zira 15-16 santim barajını şimdilik aşmış görünüyoruz biz bitkiliciler... Ama konularda en iyiyi bulmaya uğraşırken birisi gelip de "ya senin discuslar benimkilerden daha iyi değil, demek ki bitkilide iyi olmuyor" deyince Mehteran Takımı gibi iki ileri bir geri gidiyoruz, olmuyor, olmuyor...

İlk paragrafım dışında yazdığım şeylere cevap yazmak durumunda değilsiniz, zira bu sizin veya benim tartışmam değil, akvaristlik tartışması, o yüzden lütfen kendinizi cevap yazma durumunda hissetmeyin... Yazarsanız da zamanım müsahade ettiği müddetçe okumaya çalışırım. Saygılar, sevgiler tekrardan.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

rizanÇevrim Dışı

Kayıt: 04/09/2010
İl: Ankara
Mesaj: 60
rizanÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 05 Nisan 2011 20:27
    Öncelikle cevap hakkı bana doğar resim koyup sonlandırabilirim çünkü ilk olarak siz cevap yazmıssınız.Bende yazınızın üzerine cevap yazarım kapanır veya bu şekilde uzar gider.
   Yalnız siz o balığa karaciğeri yağlanmış ,doğal formdan uzak yazarak noktayı koydunuz zaten.Yorumsuz kalıcam.
   Kimseyle  balık veya sistem yarıştırma gibi bi kaygım yok.Sisteminizi savunan ve idda eden sizsiniz.Ben bilinen gerçekleri yazıyorum siz tezinizi sunuyosunuz.
   Tekrar ediyorum bitkilide yavru discus yanık kalır.İstediğiniz üstada danışabilirsiniz.Buna katılıp katılmamanız size kalmış.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

shark26Çevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 25/08/2009
İl: Samsun
Mesaj: 730
shark26Çevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 05 Nisan 2011 20:46
Rıza Bey bu sizin üstad dediğiniz kişiler kimler? Kim üstad yapmış?Bu işin resmi diplomalı okulumu var merak ediyorum.İkinci olarak yazım şeklinizi kınıyorum,yazınızda en iyi ben  ve benim üstad diye belirlediğim kişiler bilir tarzı yaklaşımlarınız doğruya değil sürekli yanlışa götürür insanları, 3. sü de Amazonda su balığa bir kere değer tarzı efsanevi yaklaşımlarınız yeni başlayan insanları hobiden çok efsanelerle uğraşmaya iter, sizin şu yazıyı okumanızı ve sonra bir kez daha düşünmenizi istiyorum...

Tunç Ali Kütükçüoğlu'UNUN bilyap.com da yazmış olduğu yazı...

Bu yazıyı iki noktayı açıklığa kavuşturmak amacıyla yazdım:

  • Bilinçli akvaryumculuk anlayışımız nedir, bize göre bilinçli akvarist kimdir
  • Hedeflerimiz nelerdir, hedef kitlemiz kimlerdir

Altbaşlıklar:

  1. İnsanlar neden akvaryum hobisiyle uğraşırlar?
  2. Bilyap Aquaristic olarak misyonumuz ve hedef kitlemiz
  3. Bilinçli akvaryumculuğun temel prensipleri

A. İnsanlar neden akvaryum hobisiyle uğraşırlar?

Binlerce insanın bir hobi olarak akvaryumlarla uğraşmasının altında kuşkusuz biribirinden çok farklı motivasyonlar yatıyor. Bu motivasyonların en yaygın olanlarını burada kısaca özetlemeye çalışacağım. Bir parça abartılı ve köşeli olmasına rağmen bence bu tür bir analiz, bilinçli akvaryumculuğun popüler akvaryumculuktan kesin çizgilerle ayrılabilmesi açısından önem taşıyor.

Dekoratörler:

Bazıları –tahminen büyük çoğunluk- oturma odası veya salonlarına renk katacak canlı bir dekorasyon istedikleri için akvaryum alırlar. Balıkların biyolojisiymiş davranışlarıymış onları fazla ilgilendirmez. Hatta birçoğu balıkların yemek ve üremek dışında bir davranışı olduğunu bilmez bile... Büyük masraflara yol açmadığı sürece arasıra kendini gösteren balık ölümlerine engel olmak için dahi okuyup biraz bilgilenmeye ayıracak ne zamanları, ne de ilgileri vardır. Tabi ki bir balık öldüğünde üzülürler, ancak daha fazla okuyacak kadar da değil. Onları ilgilendiren, ödedikleri paraya değecek güzel bir dekorasyona, canlı bir vitrine sahip olmaktır. Onlar için uyumlu türlerin anlamı, bir araya geldiklerinde istenen görsel kompozisyonu yaratacak renkte ve şekildeki balıklardır.

Balık koleksiyoncuları ve büyük ustalar:

Bazıları, genellikle kendilerini akvaryumculuğun ustası kabul eden yıllanmış hobiciler, gerçek ciddi akvaryumculuğun değerli türler beslemek ve üretmek anlamına geldiği yanılgısı içinde yaşamlarını sürdürürler. Onları ilgilendiren balıklar ender bulunan veya bakımı zor, pahalı türlerdir. Nesiller boyunca uygulanan suni seleksiyona dayalı üretimin ürünleri olan, doğallıklarından uzaklaşmış abartılı renk ve biçimlerdeki suni ırklar da bu büyük ustaların ilgi alanına girer. Buna karşılık, kolay veya ucuz balıklarla ya da çevrecilik (environmentalism) gibi para etmeyen duygusallıklarla kaybedecek zamanı yoktur büyük ustanın.

Büyük usta mağrur ve gururludur; öyle olur olmaz tartışmalara girmez, çünkü o artık birtakım şeyleri aşmış ve kimseden öğrenecek birşeyi kalmamıştır.

Balık koleksiyonculuğunu çok ileri noktalara götürmüş olan büyük usta, yıllanmış pul koleksiyoncularının akvatik eşdeğeri sayılabilir. Büyük usta pratik düşünür; balığa değer katacak renk ve desenler gibi elle tutulur üretim sonuçları getirmediği sürece doğal habitatlar ve doğal davranış biçimleri onu ilgilendirmez. Dolayısıyla renklendirici yem karışımları, suni üretim yöntemleri ve PVC boru bağlantıları gibi konularda gerçek bir uzman olmasına rağmen doğal ekolojiler konusunda şaşılacak kadar bilgisizdir.

Hiç kuşku duymayın, Pigeon Blood veya Marlboro Diskus, balongöz japon, tülkuyruklu altın Ramirezi gibi doğal güzelliklerinden uzaklaşmış hilkat garibesi suni ırklar büyük ustaların eserleridir.

Pet severler, petçe sevilenler:

Bazıları, Astronotlarının (iri bir cichlid türü) elden yem yemesinden fena halde hoşlanırlar. Onlara göre, sahibini gören Astronotun yem sevinciyle dans etmesi bu hobinin en mutluluk verici anlarından biridir. Hatta "beni şahsen tanıyor, başkaları için böyle dans etmiyor" diyerek balıklarıyla gurur duymaları bile mümkündür. Ancak doğal olarak zavallı Astronotun bütün dikkatini sahibine yöneltmesi için yanlız beslenmesi gerekir.

Bu tür petsever hobiciler, muhabbet kuşlarını konuşturmaya meraklı kuşseverlerin (!) akvatik eşdeğeri sayılabilir. Başarıyla konuşturulabilmeleri için erkek muhabbet kuşlarının daha çok küçükken dikkatlerini dağıtan hemcinslerinden ayrılıp tamamen yanlız yetiştirilmeleri gerekir. Kuşbesler petseverlere göre bu zalim muamele tamamen normaldir çünkü kuşlarının konuşmaktan zevk aldığını düşünürler. Sonuçta petin neden hoşlanacağına karar veren genellikle sahibidir. Bu nedenle bir pet-insan ilişkisinde kaybeden taraf çoğunlukla pet olur.

Doğurtgan üreticiler:

Bazı hobiciler tabir yerindeyse çiçek vazosunu bile doğurtmayı başarırlar. Onlara göre akvaryumculuğun gerçek mutluluğu üretimdir. İşe önce Lepistes gibi basit ve sonradan küçümsenecek bir balıkla başlanır. Lepistes üretimi başarıldıktan sonra sıra örneğin Betta gibi biraz daha zor bir balığa gelir. Böylece kolaydan zora doğru, bütün engeller sırayla aşılarak akvaryumculuk kariyerinin zorlu merdivenlerinde basamak basamak yükselinir ve sonunda Diskus veya Altum Melek gibi en zor türlerin üretimiyle uğraşan büyük ustalık mertebesine ulaşılır. Doğal habitatlar, davranış biçimleri, biyoloji vesaire üretime bir katkı sağlamadığı sürece ilgi alanına girmez.

Utanarak belirtmeliyim ki, bu doğurtgan üretici tipi bana biraz kendi gençlik yıllarımı (İlkokul, Ortaokul) anımsatıyor, ancak bir farkla: Ben doğal habitatlar ve biyoloji konularıyla kendimi bildim bileli ilgiliydim.

Terminatörler:

Bazıları, balıklarının sivri dişleriyle et koparmasından veya diğer balıkları parçalamasından inanılmaz bir haz duyarlar. Bu nedenle de, genel eğilim olarak Kırmızı Piranha veya Astronot gibi büyük etçil balıklar beslerler.

Bu tür hobiciler, köpeklerinin insanları korkutmasından veya diğer köpekleri hırpalamasından hoşlanan Pitt Bull sahiplerinin akvatik eşdeğeri sayılabilir. Her iki grup da, içlerindeki şiddet eğilimlerini petlerinin kişiliğinde tatmin etmeye çalışır.

Ve nihayet:

Bilinçli akvaristler:

Bilinçli akvaristler, akvaryum hobisiyle uğraşanlar arasında, neslinin tükenmemesi için acilen koruma altına alınması gereken acınası küçük bir azınlıktır. Bilinçli akvaristler, akvatik (sualtı) canlılarının doğal davranışlarını kendi doğal ortamlarında izlemekten hoşlanırlar. Onlar için akvaryumculuk veya daha genel anlamda akvaristik, bilimle sanatın bir karışımıdır; bir yandan canlıların doğal güzelliğini izlemekten estetik bir haz duyarken, bir yandan da canlılar arasındaki ilişkileri açıklayan biyolojik kuralları bilimsel anlamda merak ederler.

Bilyap olarak akvaristik kelimesine, İngilizce karşılığı olan aquaristic yani akvaryumculuk kelimesinden daha geniş bir anlam veriyoruz:

Aquaristic: Akvaryumculuk (the art and science of keeping aquarium)

Aquarist: Akvaryumculukla uğraşan kimse (one who keeps an aquarium)

Akvaristik: Sualtı canlılarını izleme ve biyolojik açıdan anlama bilim ve sanatı

Yukarıdaki akvaristik tanımımıza bağlı olarak akvarist de, sualtı canlılarına ilgi duyan, onları gözlemekten, onlar hakkında bilgi toplamaktan zevk alan kişi oluyor. Yani akvarist olmak için mutlaka bir akvaryum sahibi olmak gerekmiyor; örneğin canlıları gözlemek için denizlerde dalmayı seven bir kişi de bize göre bir akvarist, hatta olur olmaz deniz canlılarını sadece sahiplenme egosu uğruna akvaryuma hapseden bir hobiciden çok daha iyi bir akvarist...

Bizim akvaristik tanımımız, biyolojinin bir kolu olan limnoloji (limnology) bilim dalıyla iki açıdan ayrılıyor: Birincisi, akvaristiğin ilgi alanı limnolojide olduğu gibi tatlısuyla sınırlı değil, ikincisi akvaristikte sadece bilimsel meraklar değil, işin sanat yönü de (izlemedeki görsel zevkler) önemli bir rol oynuyor.

Bilinçli akvarist, canlıların doğal davranışlarını gözlemenin peşinde olduğu için genellikle biyotop akvaryumlarına ilgi duyar. Bu nedenle bolca okur; doğa tarihi, evrim, su biyokimyası gibi biyolojinin temel konuları hakkında genellikle geniş bir kültüre sahiptir. Bilinçli akvarist herşeyden önce çevrecidir ve bizzat akvaryumcuk hobisinin fauna saptırmasına (fauna bastardization), sorumsuz canlı avına, aşırı enerji tüketimine, ambalaj-yoğun ürünlerle çevre kirlenmesine yol açarak doğaya zarar vermesine kesinlikle karşıdır.

Özeleştiri yapmasını da bilir; şurası gerçektir ki, akvaryumculuk hobisi denizlerdeki mercan ekolojilerine bugüne kadar yarardan çok zarar vermiştir. Bilinçli akvarist tül kuyruk melek veya balongöz japon tipi suni ırklardan hoşlanmaz; tam tersine, balıkların doğal renk, biçim ve davranışlarını saptıran suni seleksiyona dayalı üretim yöntemlerine karşıdır. Bilinçli akvarist tek tek canlıları veya türleri değil, bütünü yani ekolojiyi düşünür; buna ekolojik yaklaşım da diyebiliriz.

Bilinçli akvariste göre değerli değersiz canlı ayrımı yoktur çünkü en basitinden en karmaşığına kadar her canlının ekolojide çok önemli bir nişi (ecological niche) doldurduğunu bilir. Ayrıca şunu da bilir: Bir su piresi bile, insan eliyle üretilebilen en karmaşık makinadan, örneğin bir uçak veya bir bilgisayardan, binlerce kat karmaşıktır.

Bilinçli akvariste göre balıklar, bitkiler ve bütün diğer sualtı canlıları, sadece doğal, ya da en azından doğala yakın ortamlarda yaşatılmalıdır. Örneğin doğada yüzlerce metre gezme alanı olan Astronot gibi avcı bir balık kesinlikle bir akvaryuma hapsedilmemelidir.

Bilinçli akvarist, herhangi bir türü almadan önce, türün sadece pH, GH, sıcaklık gibi fiziksel gereksinimlerini değil, davranış özelliklerine bağlı gereksinimlerini (sosyal, teritoryal, gölgesever, geniş yüzme alanı vs.) de göz önünde bulundurur. Balığın sadece yaşıyor ya da ürüyor olması bilinçli akvarist için bir ölçü değildir. Düşünülecek olursa, aslanlar ve hatta insanlar bile kafeslerde yaşatılıp üretilebiliyorlar. Bilinçli akvarist için ölçü, türün bütün doğal davranış repertuarını sergileyebiliyor olmasıdır; buna sadece kendi türleriyle değil, farklı türden canlılarla olan ilişkiler de dahildir.

Bilinçli akvarist, türlerin doğal davranışlarını sergilemelerine olanak vermeyen suni ortamlara hapsedilmelerine iki yönden karşıdır:

  1. Etik ve çevrecilik anlayışı yönünden
  2. Görsel estetik yönden; doğal davranışları izlemeye meraklı olduğu için sınırlı hapis ortamlarında gözlem bilinçli akvarist için zaten ilginç değildir.

Piyasada akvaryum balığı diye satılan türlerin çoğu, bilinçli akvariste göre aslında fiziksel ve davranışsal gereksinimleri göz önünde alındığında normal ev akvaryumlarına kesinlikle hapsedilmemesi gereken türlerdir. İnsanların türleri ve doğal yaşamı tanıması açısından belgesel filmlerin yanında, doğal habitatlar araştırılarak hazırlanmış büyük halk akvaryumları (biyotop havuzları) bir çözüm olabilir.

B. Bilyap Aquaristic olarak misyonumuz ve hedef kitlemiz

Yukarıdaki bilinçli akvaristik tanımımızın kendi misyonumuza da açıklık getirmiş olacağını umuyorum.

Hedefimiz, akvaryum hobisini sevdirip yaygınlaştırmak değil, sadece bilinçli akvaryumculuğu, daha doğrusu bilinçli akvaristliği yaygınlaştırmaktır. Dolayısıyla esas hizmet etmek istediğimiz hedef kitle bütün akvaryum hobicileri değil, sadece bilinçli akvaristlerdir.

Bizim için önemli olan hobicilerin geçmişte ne oldukları değil, şu anda ne oldukları ve gelecekte ne olacaklarıdır. Hem yaşının verdiği olgunluk, hem de okuduklarının etkisiyle bir hobicinin örneğin balık koleksiyonculuğu veya doğurtgan üreticilikten bilinçli akvaristliğe terfi etmesini önemli bir kazanç sayarız.

Hedeflerimizle paralel olarak, internette yayınladığımız yazılarda, birçok üyemizin sıkılıp okumayacaklarını bile bile, doğal habitatlar ve ekolojiler konusunda bilgiler vermeye özen gösteriyoruz. Ayrıca ileride açmayı tasarladığımız lokalleri popüler akvaryumculuğun değil, bilinçli akvaristlerin gereksinimlerine uygun olarak tasarlayacağız.

C. Bilinçli akvaryumculuğun temel prensipleri

Bilinçli akvaryumculuğun temel prensipleri birçok açıdan doğum ve aile kontrolünün prensiplerine benzetilebilir. Herhangi bir türü ancak şunlardan eminseniz satın alıp akvaryumda besleyin:

  1. Türe, fiziksel ve davranışsal gereksinimlerine uygun doğala yakın bir yaşama ortamı sağlayabilecekseniz
  2. Türün fiziksel ve davranışsal gereksinimleri konusunda yeterince bilgiliyseniz

Ayrıca, bilinçli akvaryumculuk kaçınılmaz prensibi: Doğal yaşama saygı, doğal yaşamın korunması konusunda duyarlılık, kısacası çevre bilinci...

Yazan: Tunç Ali Kütükçüoğlu. İlk yayınlanma tarihi: 5 Ekim 2003



Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

rizanÇevrim Dışı

Kayıt: 04/09/2010
İl: Ankara
Mesaj: 60
rizanÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 05 Nisan 2011 23:36

  Siz kendinizce beni kınayabilirsiniz ,tarafımca herhangibir geçerliliği yoktur.Aynen iade ediyorum,lakin üslubumu takdir etmek herhangi birinin haddine değildir amacını aşan bi üslup kullanmam.Madem bukadar bilinçli bi akvaristsiniz; muhtemelen akvaryumunuz ve balığınız yok(bilinçli akvarist öyle oluyomuş ya...).Çünkü yazınıza göre onlar doğal ortamında mutlu hapsetmek olmaz. Gerçi ozaman forumu niye geziyounuz heralde oda zevk içindir ...

  1-Üstad dediğim kişiler ''Discus'' ve ''Türkiye'' yazdınızmı karşınıza çıkar merak ediyor iseniz açar okursunuz.Türkiyeyi çeşitli turnuvalarda temsil etmiş ve siz Discusun adını bile bilmiyorken dış ülkelerde bu balıkla ilgili bilgi edinmeye başlamış kişilerdir.
  2-Amazondaki suyun sirküle olmadığını amazonda su tazelenmediğini düşünen biriyle polemiğe girmeyi düşünmüyorum.
  3-Cama cam yanık kalma kumlu bitkili Discus mevzusunu bukadar yayabilmeniz takdir gerektirir.Yazdığınız yazı konumuzla alakasız ama yinede uğraşmışsınız tabi takdir etmek lazım.Ancak görüyorumki kişisel tartışmaya doğru gidiyor konuyla alakasızlaştı.Biyap ın Misyonunu ve hedef kitlesi kendilerini ilgilendirir bu makleyle konunun alakasını kavrayamadım.REklam alanı değil burası ayrıca bildiğim kadarıyla,beni kınamadan başlığıda okusaydınız uygun bi makale koysaydınız...Ha diyorsanız ki doğaya benzetelim akvaryumu discus öyle bakılır.Asıl o parametrelere balığı hapsetmek nasıl bi çevreciliktir onu bi araştırın bence... Discus taze suyu sever temiz suyu sever bu 2X2=4 tür!!! 
rizan2011-04-05 23:47:03

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

shark26Çevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 25/08/2009
İl: Samsun
Mesaj: 730
shark26Çevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 06 Nisan 2011 08:32
-Ben Discus'ı böyle besliyorum demek ayrı bir şey,böyle beslemek zorundasın demek ayrı bir şeydir.
-Amazonda sizin gösterdiğiniz form ve renkte discus bulunmaz.Bu yüzden amazondan da bahsetmeniz çelişki.
-Melek balığı da amazonda yaşıyor ancak kimse geçen su bir daha geçmez demiyor.Bu da Discus'ın nasıl da efsaneleştirildiğini gösteriyor.
-Kimse sizin nasıl discus beslediğinize birşey demiyor ama sizin kural budur demeniz ve uslubunuzdaki küçümseyici tavır benim de kınamama sebep oluyor.
-Başkalarından gördüğünüz ve üstad diye bellediğiniz kişilerin yaptıklarını burada kuralmış gibi yazamazsınız,ancak görüş belirtirtisiniz.
-Kaan bey o formdan hoşlanmıyorsa siz yanlış bakmışsınız diyemezsiniz,Bence kaan beyin discusları gayet güzel ve sağlıklı sizin gösterdiğiniz Discus da obez,bu da benim kişisel fikrim (AMA KURAL DEĞİL),İYİ HOBİLER KOLAY GELSİN...

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

RüzgardegirmeniÇevrim Dışı

Kıdemli Akvarist
Kayıt: 12/04/2006
İl: Manisa
Mesaj: 5919
RüzgardegirmeniÇevrim Dışı
Kıdemli Akvarist
Gönderim Zamanı: 06 Nisan 2011 08:51
Rıza Bey, konuyu iki temel görüşe ayırırsak, bizim yaptıklarımız dayatma değil sadece alternatif iken diğer görüşteki insanların çoğunda kesin yargı dayatması vardır.Siz şimdi geliyorsunuz, bir mesaj yazıyorsunuz ve bizim bütün yazdıklarımız boşa gidiyor öyle mi?Afedersiniz ama yazdıklarınızın bir dayanağı olmak zorunda.Bilimsel tartışma onu bunu işaret ederek yapılmaz. Bunlar resmen dogmatik bilgilerdir.Discus bitkilide yanık kalır!?Neden yanık kalsın?Kime göre yanık kalır? Yanık kalmanın fizyolojisi belli değil midir? O halde  Yanık kalmak buysa gerçekten ben de yanığım 2 metre boyumla.Malum ideali Shaquille O'neal.

Zaten bilinen şeylerle ilgili, bazı kişilerin öznel bilgilerini kurallaştırması doğru değildir. Biyoloji basit bir matematik de değildir. Tek bir yol değil aynı kapıya çıkan birden fazla yol vardır.Farklı kombinasyonlarla doğruya ulaşılabilir.Kendi isimlerinin itibarının zedelenmemesi adına izledikleri yolları kurallaştıranlar ve bunu dayatma yoluna gidenler yerinde saymaya mahkumdur.İnsanlar biyoloji bilimine bu kadar hakimse eğer geliştirilmeye ihtiyacı yok anlamı çıkar. Ve bu tavır da her şey o insanlar tarafından zaten biliniyor iddiasını da beraberinde getirir.

Biz kimsenin hobinin bu alanından yüksek gelir elde etmesinin karşısında değiliz. Amacımız satışları baltalamak da değil. Lütfen biz bu bilgileri dayatıyormuşuz gibi karşılık vermeyin. Ortada bir dayatma varsa o da sizin tarafınızın söyledikleridir.Sizin yazılarınızda bize göstermiş olduğunuz saygı tarafımızdan da aynı ölçüde yansıyacaktır.


unotim1232011-04-06 09:04:04

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

rastlantısalÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 25/04/2008
İl: Istanbul
Mesaj: 4979
rastlantısalÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 06 Nisan 2011 09:42
Merhabalar.
Yine yazma gereği duyuyorum.
Burası kolleksiyonculuğun yada üretimciliğin tartışıldığı biryer değil, akvaristliğin paylaşıldığı, tartışıldığı ve hep bir adım ileri götürüldüğü bir yer.
Atılım Bey, Kaan Bey ve Onur Bey çok net ve anlaşılır şekilde anlatmışlar. Tunç Ali KÜTÜKÇÜOĞLU'nun yazısı zaten tuzu biberi olmuş. Hala daha cama cam vs şeklinde kolleksiyonculuğu veya üreticiliği tartışmanın manası yokki.
Biz hobiciyiz...
Saygılarımla.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

rizanÇevrim Dışı

Kayıt: 04/09/2010
İl: Ankara
Mesaj: 60
rizanÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 06 Nisan 2011 13:22

Ben cama cam beslenmek zorundadır demiyorum söylediklerimi çarpıtmayın lütfen.Belli ölçümlerle 10 senedir bulunmuş bulguları yok kabul edip baştan başlamanın doğru olduğunu söylüyorsunuz.Bende doğru olmadığını söylüyorum.Herkesin fikrine saygılıyım bitkilide beslenmezde demedim,yavrular yanık  kalır dedim.Anaçlarda zamanla yüksek  nitrattan hastalanıcaklardır...

Atılım bey;

-Balığın anatomisi hibrit olmasıyla değişmez siz iki farklı desenli canlı ürettiniz diye doğal ortamındaki temizliği yok sayamazsınız.

-Melek balığı uzmanlık alanım değil yorum yapamıycam...

-Ben kural budur demiyorum.Araştırmalar ve bütün dünya böyle diyor...

-Kaan bey balığına çok güveniyor ise yarışmaya soksun.Ben balığı hakkında konuşmaya hacet görmüyorum.

Onur bey ; İnsanda boy orantısı kilo ve boya göre ayrı hesaplanır.Discustada böyledir 12 cmlik discusun form göz ve fin boylarının olması gereken boy ayrıdır 16 cmlik discusun ayrı.Burda Discusun yanıklık orantılarını yazıcak halim yok.Yüzlerce makeale var.Amacım kimseyi küçük görmek birşeyleri kabul ettirmek değil.Banane Ahmet Mehmet evinde nasıl beslerse beslesin.Kendime göre  bütün Dünyaca kabul edilmiş bir takım doğruları yazdım.Ne amaçla karşı çıkıldığınıda kavrayamıyorum balığın pisliği nitrattır amonyaktır buda balığı zehirler.Kum varken bu pisliği alamazsınız.Tartışılması bile saçma bunun.
 
 
 
rizan2011-04-06 13:24:00

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

RüzgardegirmeniÇevrim Dışı

Kıdemli Akvarist
Kayıt: 12/04/2006
İl: Manisa
Mesaj: 5919
RüzgardegirmeniÇevrim Dışı
Kıdemli Akvarist
Gönderim Zamanı: 06 Nisan 2011 16:34
[QUOTE=rizan]

Ben cama cam beslenmek zorundadır demiyorum söylediklerimi çarpıtmayın lütfen.Belli ölçümlerle 10 senedir bulunmuş bulguları yok kabul edip baştan başlamanın doğru olduğunu söylüyorsunuz.Bende doğru olmadığını söylüyorum.Herkesin fikrine saygılıyım bitkilide beslenmezde demedim,yavrular yanık  kalır dedim.Anaçlarda zamanla yüksek  nitrattan hastalanıcaklardır...

Atılım bey;

-Balığın anatomisi hibrit olmasıyla değişmez siz iki farklı desenli canlı ürettiniz diye doğal ortamındaki temizliği yok sayamazsınız.

-Melek balığı uzmanlık alanım değil yorum yapamıycam...

-Ben kural budur demiyorum.Araştırmalar ve bütün dünya böyle diyor...

-Kaan bey balığına çok güveniyor ise yarışmaya soksun.Ben balığı hakkında konuşmaya hacet görmüyorum.

Onur bey ; İnsanda boy orantısı kilo ve boya göre ayrı hesaplanır.Discustada böyledir 12 cmlik discusun form göz ve fin boylarının olması gereken boy ayrıdır 16 cmlik discusun ayrı.Burda Discusun yanıklık orantılarını yazıcak halim yok.Yüzlerce makeale var.Amacım kimseyi küçük görmek birşeyleri kabul ettirmek değil.Banane Ahmet Mehmet evinde nasıl beslerse beslesin.Kendime göre  bütün Dünyaca kabul edilmiş bir takım doğruları yazdım.Ne amaçla karşı çıkıldığınıda kavrayamıyorum balığın pisliği nitrattır amonyaktır buda balığı zehirler.Kum varken bu pisliği alamazsınız.Tartışılması bile saçma bunun.
 
 
 
[/QUOTE]

Rıza Bey, verdiğiniz nitrat oluşumu bilgisi yanlış. Siz sindirim atığından bahsediyorsunuz.Oysa ki azot metabolizması atıkları boşaltım yoluyla uzaklaştırır. Bunun da tatlı su balıklarındaki yolu böbrek ve solungaçlardır.Dışkı sadece barsaktaki bakteri ölüleri neticesiyle eser miktarda azot içerir. Bu da suya karışan amonyağın %5 i bile değildir. Bu bilgiye boşuna itiraz etmeye kalkmayın. Çünkü hangi sabit kaynağı araştırırsanız araştırın karşınıza bu çıkacaktır. Hatta lise biyoloji kitaplarında bile görebilirsiniz. Bu yüzden bu kadar iddialı ve karşı tarafı hiçe sayan konuşmaları yapmadan önce bir düşünün.Sizin tutumunuzu sergileyip şu an verdiğim bilgiyle ilgili tartışılması bile saçma desem yerinde ve hoş olur mu?

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

rastlantısalÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 25/04/2008
İl: Istanbul
Mesaj: 4979
rastlantısalÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 06 Nisan 2011 16:42
[QUOTE=rizan]

Ben cama cam beslenmek zorundadır demiyorum söylediklerimi çarpıtmayın lütfen.Belli ölçümlerle 10 senedir bulunmuş bulguları yok kabul edip baştan başlamanın doğru olduğunu söylüyorsunuz.Bende doğru olmadığını söylüyorum.Herkesin fikrine saygılıyım bitkilide beslenmezde demedim,yavrular yanık  kalır dedim.Anaçlarda zamanla yüksek  nitrattan hastalanıcaklardır...

Atılım bey;

-Balığın anatomisi hibrit olmasıyla değişmez siz iki farklı desenli canlı ürettiniz diye doğal ortamındaki temizliği yok sayamazsınız.

-Melek balığı uzmanlık alanım değil yorum yapamıycam...

-Ben kural budur demiyorum.Araştırmalar ve bütün dünya böyle diyor...

-Kaan bey balığına çok güveniyor ise yarışmaya soksun.Ben balığı hakkında konuşmaya hacet görmüyorum.

Onur bey ; İnsanda boy orantısı kilo ve boya göre ayrı hesaplanır.Discustada böyledir 12 cmlik discusun form göz ve fin boylarının olması gereken boy ayrıdır 16 cmlik discusun ayrı.Burda Discusun yanıklık orantılarını yazıcak halim yok.Yüzlerce makeale var.Amacım kimseyi küçük görmek birşeyleri kabul ettirmek değil.Banane Ahmet Mehmet evinde nasıl beslerse beslesin.Kendime göre  bütün Dünyaca kabul edilmiş bir takım doğruları yazdım.Ne amaçla karşı çıkıldığınıda kavrayamıyorum balığın pisliği nitrattır amonyaktır buda balığı zehirler.Kum varken bu pisliği alamazsınız.Tartışılması bile saçma bunun.
 
 
 
[/QUOTE]
Merhabalar.
Yukarıda akvaristlikle ilgili yazıda akvaristler için azınlık demiş zaten. Dünya belli bir ticaret düzeni üstünde döndüğünden yadırgamadım bu durumu. Yani dünyanın çoğu diyor diye bu onu doğru yapmaz.
Anatomi dış görüntüyü ve iç organları inceleyen bilim dalıdır. Hibrit olması ile değişir. Bir sürü örneği var. Daha yüksek formlu diskuslar, papağan cichlid vs vs vs gibi.
Yarışma sonucu birşeyi ıspatlamaz. Ne demiştik akvaristler azınlıkta. Neticede sadece akvaristler oylayacak diye bir kaide de yok. Dünya çapındaki yarışmalara ise kimlerin katıldığını zaten çok iyi biliyoruz.
 
Saygılarımla.
 

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Kaan ERDALÇevrim Dışı

Kayıt: 16/06/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 452
Kaan ERDALÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 06 Nisan 2011 16:45
Rıza Bey, ısrarla "dediğim dedik çaldığım düdük" diyerek fikir alışverişini olanaksız kılıyorsunuz. Daha önce tartışılmış, üzerine düşünülmüş ve yapılmış şeyleri "bu böyle olmaz" diyerek elinizin tersiyle itmekle kalmayıp, "balığına çok güveniyorsa yarışmaya soksun" diyorsunuz, "ben Kaan Bey'in balığı hakkında konuşmaya hacet görmüyorum" diyorsunuz, resmen sözünüzün gittiği yeri kestiremeyip kalp kırıyorsunuz. Ben benim balıklar türünün en iyi örneği dedim mi size? %100 boylandıramadığımı, üşendiğimi, ona rağmen bitkili sistem sayesinde kaliteli kuru yemle gayet kabul edilir bir forma ve boya getirebildiğimi, ancak bu balıkların piyasada el üstünde tutulan aşırı büyümüş toparlak discuslar gibi olmadığını, gerçek discusa boy ve formca yakın olduğunu belirttim, benimki geliştirilebilir bir örnek, benden çok daha iyisinin yapılabileceğinin kanıtıdır dedim. Hala bana kalkıp güveniyorsan yarışmaya sok diyorsunuz. Size verecek cevap bulmakta zorlanıyorum.
 
Üstüne üstlük  balığın pisliği nitrattır amonyaktır diyerek, kum varken bu pisliği alamazsınız diyerek baştan hata yapıyorsunuz, balığın dışkısında amonyak oranı çok çok düşüktür (göz ardı edilebilecek kadar). Esas amonyak balığın solungaçlarından ve böbreklerinden atılır, dışkısından değil. Bunu bir araştırın... Siz dilediğinizce balık besleyin, ama kasap vitrini gibi camda çıplak balık seyretmek istemeyen, akvaryumun bütünüyle bir sistem olduğunu bilen ve discusu da hakkıyla bu sistemde büyütmeye çalışan bizlere daha fazla köstek olmaya çalışmayın.

Yeni başlayan arkadaşları yanlış yönlendirmek de sizin itham ettiğiniz gibi bizim olayımız değil. Konuyu ve buna bağlı belli başlı konuları inceleyen arkadaşlarımız "iki anubias koydum, 1 cryptocoryne koydum, kum koydum, discus yanmaz, alın size bitkili discus akvaryumu" demediğimizi kolaylıkla anlayabilirler... Camacam yapmak yerine bitkili sistem yapmak çok daha zorlu ve başlangıçta hataya açık bir süreçtir, sabır ister, geniş bilgi ister, biz de bunları dilimiz ve aklımız döndüğünce anlatmaya çalışıyoruz.
Kaan ERDAL2011-04-06 16:51:28

+1: [T]60243,Fahrenheit[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir