Kusturma Üzerine Görüşler

Merhabalar. Öncelikle konu hakkında Google'da araştırma yaparken bu siteyi buldum ve görüşlerimi paylaşabilmek adına kayıt oldum. Ğörüşlerini, bilgi ve tecrübelerini, doğru bulalım bulmayalım, uygulayalım uygulamayalım fikirlerini paylaşan tüm arkadaşlarıma teşekkürü bir borç bilirim. 2 gündür harfi harfine üşenmeden bu konu altındaki 24 sayfadaki tüm mesajları okudum. İtiraf etmeliyim ki hiç bilmediğim, okumadığım, başıma gelmeyen tecrübelere şahit oldum. Beni en çok şaşırtan, yıllarımızı vererek büyüttüğümüz, bazen kendi ekmek paramızdan kısarak yem aldığımız, eşimizle-anamızla babamızla kavga etmeyi göze alarak vakitlerinden çaldığımız, temizliğini yapacağız diye salonun ortasını batırmak adına eşimizle kavga ettiğimiz, sevgimizi vererek büyüttüğümüz balıklarımızı yetiştirmeyi, doğal ortamlarından ayırıp 4 cam içine tıkma kanısıyla akvaryum hobiciğilini yadırgayan, hatta bu hobiyi bırakan arkadaşların varlığı ve onların mesajları oldu. Tabi ki onların görüşlerine de saygım var, hatta haklı oldukları durumlar da vardır. Sırf görüntü olsun diye en pahalı tankı kurup, içine de en gösterişli balıkları tıkan, günde bir kere yem verip kırk yılda bir suyunu değiştiren insanlara da bizzat şahit oldum. Ama eminim ki bu foruma girip, bunları okuyacak kadar balık meraklısı birisinin başına, az önce yukarıda bahsettiğim aile kavgaları mutlaka gelmiştir. Lafı fazla uzatmadan, konuyla alakalı olan kusturma olayına değineceğim. Ben bugüne kadar asla bir balık kusturmadım, büyük konuşmayayım ama kusturmam da. Bu konudaki görüşüm de, herkesi vicdanı ile başbaşa bırakmaktır. Tankın darlığından, balıkların yem olacağından, anaçların güçsüz kalıp öleceğinden bahseden arkadaşlara sadece şunu sormak isterim: 50x40x30 boylarında, içinde filtresi, dekoru, kumu, kayalığı, kapağı dahil bir yavru akvaryumunu 35 TL ye satın aldım (2.el değil, sıfır) Anaçlarım yumurta aldığında, gece uyurlarken hiç çırpınmadan bu yavru tanka geçiriyorum. Yavrular çıktıktan sonra da anaç dahil iyi bir beslenmeyle 1 haftada kendilerine geliyorlar. Bugüne kadar hiçbir sorunla karşılaşmadım. Sorum şu, hangimiz cebinden 35 TL yi feda edip, yavru tankı alamaz ki ? 35 TL yi kimbilir nerelere harcıyoruz ? Eğer ki o balığı kustururken içiniz elveriyorsa, kustuktan sonraki o halleri, çırpınışı, sersemleyişi, titreyişi, bakışları yüreğinizi delip geçmiyorsa, gerçekten vicdanınız rahat ediyorsa kusturmaya devam edin derim. Yoksa bahane ararsanız yüzlerce bulursunuz, doğal ortam olsun, darlık olsun, fazla yavru almak olsun hepsi olabilir, ama önemli olan içinizin cız edip etmemesi ve vicdanınızdır.. Kendi adıma söyleyeyim, bırakın herhangi bir balığımı kusturmayı, internetteki kusturma videolarını bile izleyemiyorum.  

Taner Bey,merhaba.Öncelikle akvaryum.com ailesine hoşgeldiniz.Zaten balıklarını bilinçli bir şekilde kusturan arkadaşlar bu işin ticaretini yapıyor.Bilinçsiz şekilde kusturanlar ise bir an önce yavrulara kavuşma heyecanı ve internetten izlenen kusturma videolarını görüp nasıl birşey diye merak etmeleri.Sanmıyorum ki gerçek bir akvarist arkadaşım balıklarına bu eziyeti çektirmeyi düşünsün.

Benim bir sorunum var son on gündür 4 dişi balığım birer ikişer gün ara ile yumurta aldı.Ben ilkinin tarihini not almıştım ama şimdi hangisi hangisidir bilemiyorum.Bunları aynı yere ayırmak istersem nasıl bir yol izlemeliyim? Dişiler yavrularını salınca diğer dişilerin yavrularını yer mi?

Murat Bey,merhaba.Ağzı dolu 4 dişinizide bir akvaryuma koyabilirsiniz.Erken yumurta tutan balık yavrularını bıraktığı zaman diğer yumurta tutan balıklar tarafından yenmez.Sadece ağzına almaya çalışabilir.Zamanında sarı prenses ve paslı besliyordum.İki dişimde ağızlarında yumurta vardı ve ikisinide yavru akvaryumuna ayırdım.Daha sonra baktığımda sarı prensesin ağzında yumurtalar kaybolmuştu.İlk yumurta tutuşu olduğu düşüncesiyle pek fazla üzerinde durmadım açıkçası,atmıştır dedim.Ama 1-2 gün sonra paslı ağzındaki yavruları bıraktığında baktım ki aralarında sarı prenses yavruları da vardı.Ozaman farkettim ki yememiş ve sarı prenses yavrularını kendi yavrusu gibi ağzına toplamış.

[QUOTE=taneer]...Beni en çok şaşırtan, yıllarımızı vererek büyüttüğümüz, bazen kendi ekmek paramızdan kısarak yem aldığımız, eşimizle-anamızla babamızla kavga etmeyi göze alarak vakitlerinden çaldığımız, temizliğini yapacağız diye salonun ortasını batırmak adına eşimizle kavga ettiğimiz, sevgimizi vererek büyüttüğümüz balıklarımızı yetiştirmeyi, doğal ortamlarından ayırıp 4 cam içine tıkma kanısıyla akvaryum hobiciğilini yadırgayan, hatta bu hobiyi bırakan arkadaşların varlığı ve onların mesajları oldu... [/QUOTE]

Tarık bey yorumunuz için teşekkürler. Evet hala ısrarla şaşkınlığımı belirtmek istiyorum. Evcil hayvan beslemek diye bir hobi var yıllardır ve de biz süregelen bu hobiyi devam ettiriyoruz. Hangimiz balıklarımızı doğal yaşadıkları ortamdan ayırıp getirip akvaryumumuza koyduk ki? Hangimizin beslediği balığın atasının atasının atası Tanganyika'dan, Malawi gölünden gelme ? Balıklar bize gelene kadar kaç evrim, kaç kırma geçiriyor kimbilir ? Böyle olmuş olsa bile bence akvaryum balığı evcil bir hayvan olarak evde beslenebilir, bakın ısrarla "bence" diyorum. Sizin için evinizde beslemek uygun değil, onları gidip sadece kendi kıtasındaki gölleri içerisinde sevmek istersiniz, o da sizin seçiminiz. Ama bakın sadece balık için diyorum bunu, evinde yılan, bukalemun, hatta timsah besleyen arkadaşlar var :-) Bir de şöyle düşünün, benim de yıllarca beslediğim kanarya, saka, muhabbet kuşu, kedi, köpek oldu.. Bunlar hep zamanında doğal ortamında yetişen ama yıllar geçtikçe evcilleşen ve evimize misafir olan güzellikler.. Şimdi bunların hangisini doğal ortamına bırakırsak bir kaç saatten fazla yaşayabilir sizce ? Bu konuda kesin şöyledir diyemem ama balıklarımız artık evrimleşe evrimleşe o kadar orjinalliğini kaybetmişlerdir ki, evimdeki balıkları Malawi gölüne atsam herhalde yaşaması birkaç dakika sürer.. taneer2010-05-17 10:04:04

2 Aya yakın bir süredir baktığım Sp. Black Kiriza larım var. 9 adet olarak 4-5 cm iken APC den aldım. Geçtiğimiz ayın (Nisan 2010) 19 zunda ilk dişi ağzına yumurtaları aldı. İkincisi 4 gün sonra üçüncüsü ondan 1 hafta sonra. İkinci dişi hiç yem yemedi, akvaryumun sağ alt köşesini meskan tuttu, 20 gün sonra ters dönerek yaşamını yitirdi. İlk dişi önceleri yiyiyordu, 3 hafta sonunda yemi kesti, form kaybı yok, şu an için 30 gün oldu, ancak ağzındaki şişlik kayboldu, son iki gündür iç filtrenin üstünde nerdeyse akvaryumun tavanında yaşıyor, sürüden ayrı, ağzında yavru olduğundanda şüpheliyim. 3 üncü dişim hala ağzında tutuyor . Yem yiyiyor ancak form düşüklüğü var, koloninin en kavruk küçük ferdi bile  onun boyuna yaklaştı. Bu yukarıda yazdıklarım problemmi, şu anlar ağzına yumurta alan diğer dişimide kaybetmek üzereyim. Kusturmadım ayırmadım, son 1 aydır tek tür yaşıyorlar, evvelinde ilaveten 6 mtosi vardı, rahat yavrulasınlar diye onları bile verdim. Su an 2 erkek 3 dişi kesin, diğer 3 belirsiz. Yardımlarınızı, tecrübelerinizi paylaşırsanız sevinirim, her ağzına yumurta alanı kaybedecekmişim gibi geliyor. Şu anda bile bahsettiğim balık akvaryumun en üstünde nerdeyse sabit, yem yemeden duruyor. 

Kusturduğum ıceman'nim yine yavru aldı bakalım bu sefer kusturmayacağım sonuçlarını hep birlikte göreceğiz.Bu arada kusturduğum yavrular yavrulukta mutlu mutlu geziyorlar,Saygılar.

Bence kusturmak mantıksız bir canilik olarak tanımlıyorum bunu.Çünki biz akvaryumlarımızı doğaya uygun yapmaya çaılşırken bir yandanda doğada olmayan kusturma gibi bir uygulamayı yapıyoruz bence çok mantıksız

Taner bey, çok haklısınız. Akvaryumdaki balıklarımızı şu anda doğal ortamlarına bıraksak bence de oraya uyum sağlamakta zorlanırlar, hatta belki de dediğiniz gibi kısa sürede ölürler. Zaten bu durum bile onların doğallıktan uzak olduklarının bir göstergesi değil midir? Ayrıca burada bir arz-talep meselesi de var aslında. Yani birileri bu balıkları evinde beslemek istiyor, diğer birileri de istenen bu balıkları bulup getiriyor ve bu işten ekmek yemeye başlıyor ve bu böylece devam edip gidiyor. Bunda bir gariplik yok, ancak benim demek istediğim acaba bizlerin bu canlıları evimizde beslemek gibi bir lüksümüz var mı? Acaba biraz fazla mı duygusal davranıyorum, sonuçta bu durumdan belki de balıklarımız gayet memnundurlar. Olaya onların açısından bakacak olursak (nasıl yapacağımızı bilmiyorum) belki de karınları doyduğu sürece ve onları seven, her türlü ihtiyaçlarıyla gönüllü olarak ilgilenmeye hazır bakıcıları olduğu sürece hiçbir rahatsızlık duymuyor da olabilirler. Umarım böyledir, çünkü bu hobiyi ben de seviyorum ve vicdan azabı duymadan devam edebilmeyi çok istiyorum...

Doğru olan Yavru kaybı endişesiyle kusturmak mı, yoksa sağlıklı yvaru hedefiyle beklemek mi..?

[QUOTE=Rafi60]

Konu oldukça verimli ve bilgi haznesi olabilecek özelliklere sahiptir.