Neden Üretim Yapamıyoruz?
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Vereceğim link ordasın tanıtım belgeselidir...
http://www.youtube.com/watch?v=zwSikTaU3zY
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Maliyetlerden engellerden bahsetmiyorum. Ne yapmamız gerektiğinden bahsediyorum. Aklımda bir kaç fikir var ama bunu nasıl gerçekleştireceğim konusunda şüphelerim var. Çünkü bir birlik bir grup olmak ve beraberce hareket etmek, iş bölümü yapmak , herkesin imkanları ve becerileri dahilinde yardımcı olması konusunda sorular var aklımda.
Şimdi Tüekiyede su ürünleri ve balıkçılık adı altında veya buna benzer isim altında bu işin üniversiteleri yokmu. Buraya hiç insanlar okumaya gitmiyorlarmı. Gidiyorlarsa bu adamlar ne kadar bilinçli ve nekadar imkana sahip.Mesela bu okullara herkes kendi şehrinde toplanıp gitse üniversite dekanıyla görüşse imkanları ve problemleri saplasak iyi olmazmı. Mesala örnek olarak İstanbuldan 50 arkadaş bir araya gelsek ve dekandan rendevü alsak. 50 kişi kendi aramızda bir bütçe oluştursak ve üniversite bünyesinde bir araştırma ve geliştirme adına ufak bir yer kursak ( 50 kişi 1 tank hediye etse 50 tank eder en azından ) Üniversite kendi içinde bir sivil üyelik kısmı kursa bu ilk 50 kişiyide üye yapsa ve ordaki gençlerle birlikte projeleri geliştirsek ve ödenek falan konusunda bir kaç çalışma yürütsel v.s v.s....
O zaman bir şeyler ülke çapında resmi ve toplumsal olarak başlatmış oluruz inancındayım.Belki bu girişimimiz meyvelerini 20-30 yıl sonra verecek ama verecektir yani. Mesela ben bilgisayar ve Sistem mühendisiyim bu konuda bilgilerin işlenmesi projelerin şekillenmesi , kayıtların toparlanması, sunumların hazırlanması ve tecrübelerimle katkıda buluna bilirim. İşin başlaması ve sonraki adımlarda hepimizin bir çok konuda bir şeyler yapacağımız kesin.
Ama önce cesaret, plan, düzenli bir çalışma lazım.Bazılarınız buna ütopya diye bilir ama ben birlikten kuvvet doğacağına inanıyorum.Her sorunun bir uygun çözümü vardır. Yurt dışında 7 yıl yaşadım ve inanın bu tip fakültelerin etkinlikleri inanılmaz güzel.
Ben ortaya fikirlerimden birini kabaca sundum. Gerisi size ve bana ve bizim gibilere kalmış.
11 aylık kızımın benim yaşıma geldiğinde bu balıklar babam ve arkadaşlarının öncü olduğu çalışmaların sonucudur ve ben bunlara hayranım demesini isterim.
Saygılarımla ve En içten sevgilerimle...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Bence iklim,su ve enerjinin pahalı olması yan etkenler.
Üretim Yapılmamasındaki ana etken
-Akvaryumcular ithal yavru balığı tanesi 5 ytl.den alırken, yerli üreticiden veya hobiciden aynı balığı tanesi 1 ytl.den alıyorlar.
-Akvaryumcular yerli üreticiden veya hobiciden aynı balığı alırken mutlaka ya boyu küçük yada rengi güzel değil gibi kötülemeye gitmeleri.
-Akvaryumcuların bazılarının Yerli üreticiden veya hobiciden balığı alırken para vermemeleri veya üzerine yatmaları.
-Alıcıların aynı tür ithal balığı, yerli balıktan pahalı olmasına rağmen tercih etmeleri. (yerli üretim balık ithal balıktan daha dayanıklı ve su şartlarına daha uyumludur).
Üreticilerin ve hobicilerin üretim şevkini kıran ana unsurdur. Kısaca insan faktörü Türkiye'de balık üretimini zorlaştırıyor.
Saygılarımla
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Asıl sorun neden yerli üreticiden balık almıyoruz da yurt dışından tayvandan balık getirtiyoruz olabilir aslında.Süs balığı yetiştiriciliği ülkemizde yeteri kadar var.Tatlı su balığı yetiştiriciliği de mevcut ama balık yiyen çok fazla insan yok.Bugün bir alabalığı 1,25 Ylt ye alıp yiyebilirsiniz.Ucuz olması üretimin bol olduğuna işaret.
Diğer bir konu tavuk üretimi.Tavuk besiciliğinde dünyada 1 numara olduğumuzu biliyor muydunuz? Ve 5-6 senedir var tavukçuluk ülkemizde.Dünyaya satıyoruz tavuk etini.Bu sektörümüzde ilerlemiş durumda.
Sonuç olarak yerli mallarını kullanmalıyız.Yerli üreticiye yapılan yatırım çok kısa sürede geri dönüyor.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Neden üretim yapamıyoruz?
Üretim işine merak salan hobici,üretimi daha çok yan gelir olsun amacıyla yapmayı,kendine daha uygun görüyor.Asıl işinden arta kalan zamanda üretimle ilgileniyor.Asıl iş ve üretim bir müddet sonra yorucu bir nitelik kazanıyor.Yorgunluğun vermiş olduğu bıkkınlıkla üretimle ilgilenemiyor ve ilgisizlik sonucunda ölüme terk edilmiş,hastalıktan bir türlü kurtulamayan canlılar ve sık karşılaştığımız "devren satılık üretimhane"ilanları bu şekilde birbirini takip ediyor.Sonucunda başlanmadan bırakılan üretim.
Ciddi bağlamda bu işi devam etme amacı güden üretici,yetiştirdiği bir çok balığı doğal yolla renklendiremediği için satışta zorluk çekiyor.Bir müddet akvaryumculara binbir hevesle gidip kovayla geri dönen üreticiler.Bu durumun vermiş olduğu halet-i ruhiyeyle üretimden vazgeçen üreticiler.
Hormon lakırdısına kurban giden üreticiler.Bu tabiri hep kullanırım. Yetiştirdiği balıkları hormonel haplar vasıtasıyla renklendiren üreticilerin hobici karşısında düştüğü durum.Erkeğe erkeklik hormonunu veren testesteron ve dişiye dişilik hormonunu veren esterojen hormonları doğada çeşitli metobalizmalar vasıtasıyla canlıya bir şekilde veriliyor.Hormonlu balık kısır oluyor,hormonlu balık yanık oluyor,hormonlu balık ölüyor.Böyle birşeyin asliyeti yoktur.Kaçımız singapurdan gelen balıkları akvaryumlarımızda büyütüpte yavru almadık?Dedikodu gibi sürüp giden bu hormon muhabbetinden bezen üreticiler.
Üretimi sürekli idame edemeyen üreticilerin balık talebi karşısında istenilen miktarda balığı yetiştirememeleri.
Üretimle ilgili temel bilgi yetersizliği.Balıklarda görülen sağlık sorunları.
Üretimin resmiyetinin olup olmayayışı.Daha bir çok neden.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Herkez kendi çapında birşeyler yapabilir.İmkanlar yaratılabilir.
http://www.akvaryum.com/Forum/forum_posts.asp?TID=61716& get=last
http://www.akvaryum.com/Forum/forum_posts.asp?TID=71059& PN=1
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Taner Bey, eğer böyle bir organizasyon yapılacak olursa ben varım ve ısıtıcısına, filtresine kadar seve seve 1 tank almaya hazırım. 12 senedir akvaryumlarla uğraşıyorum ve son 6 senedir evimde kendi çapımda ürettiğim balıkları satarak akvaryum piyasasına katkıda bulunmaya çalışıyorum. Asıl sorun bizim üretememizde değil. Veya akvaryumcuların daha pahalı olsalar bile ithal balıkları tercih etmeleri değil. Her ne kadar akvaryumcularımızın çoğu akvaryum konusunda kör cahil olsalar da hepsi yerli balığın ithal balıktan daha dayanıklı olduğunu bilir. Bu yüzden yerli balık daha pahalıdır. Çoğu akvaryumcu daha ucuz olduğundan aşırı narkoz ve hormon yemekten doğallığından eser kalmamış ithal balıkları alıp satmaktadır. Çünkü fiyatları çok ucuzdur, edilecek kar daha yüksektir. Buna örnek olarak (hepsi değil, genel olarak)Kadıköy sahilde yıkılan akvaryumcular ve Eminönü'ndeki akvaryumcuları gösterebilirim.
Eskiler bilirler, bundan 10 sene önce 1 lepistesi alırdık. Nitrat nedir, nitrit nedir, dış filtre nedir bunların adını bile bilmezdik. İçine pamuk koyduğumuz bir filtre sistemi vardı. Şu balık sert su balığıdır, şu yumuşak su balığıdır buna kütük konur buna mercan böyle şeyler yoktu. Akvaryumcuda tek çeşit kum satılırdı o da ph'ı yükseltir miydi sabit mi tutardı bilmiyorum. Kaya olarak akvaryumcuları bilmiyorum ama ben denizden toplardım. Bu şartlar altında bilgisizce lepistesleri beslerdik. Yem olarak da fazla çeşit yoktu yemlerin genelinin açık olduğunu hatırlıyorum. Pul ve top olarak(meşhur yeşil kırmızılardan) iki çeşit hatırlıyorum. İlaç olarak ise sadece Contra Ichtyo vardı. Bütün bunlara rağmen aldığımız hiçbir lepistes ölmezdi. Taş gibiydiler.
Ama bugünün teknolojisine ve bugün sahip olduğumuz bilgiye, imkanlara bakın. Bütün bunlara rağmen yine de aldığımız lepistesler ölüyor. İşte bunların sebebi ithal balıklardır. Yerli üretim her zaman ithalin önündedir. Eğer piyasaya bir katkımız dokunsun istiyorsak bu işi maddi bir kazanç gözetmeksizin, ithal balıkların fiyatlarının da altında yerli balık üretip satarak yapmalıyız. Bu forumda bu kadar kişi varsa, damlaya damlaya göl olur hesabı herkes elinden geldiği kadar katkıda bulunursa bir şeyler yapabiliriz diye düşünüyorum.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Ben şuna inanıyorum : Bu işlerin bilimsel olarak ele alınması ve devlet kurumlarında yani üniversitelerde güçlenlendirilmesi taraftarıyım. Bizim gibi gönüllülerin çabasıyla ve desteğiyle olabilir.
Tabi böyle bir organizasyonun başlaması ne kadar sürer veya başlarmı soru işareti ama bir sözden bir kıvılcımdan neler olur Allah bilir.
Düşünsenize hafta sonları gideceğimiz çalışacağımız oturup bu konularda fikir alış verişi vapacağımız, konuşmalarımızın sözde kalmadığı ve bunları yavaş yavaşda olsa gerçekleştireceğimiz bir ortamın oluştuğu. Ne güzel olur. 10 yıl sonra arkamıza baktımızda herkes gibi şunu söylemeyeceğiz : Bir kaç ev aldım ,yazlık aldım ,araba aldım bankada şunu kadarım var , ee çocuklarda okudu iş güç sahibi oldu. Bu toplumumuzda herkes bir şekilde yapıyor zaten.Ben bunların yanında 50 kişiyle başlamış bu işin bir çok üniversiteye öncü olmuş ve binlerce kişinin şu veya bu şekilde işin içinde olarak türkiye çapında yaygınlaştığını ve Yurdumun dört bir yanına araştırma gezilerine gitmek , yeni gelişmiş tesisleri gezmek ve bunların oluşumunu seyretmek küçük bir parçası olduğumuzu bilmek ne güzel olur değilmi.
Benim inancım bunun bir gün memletimde gerçekleşeceğidir. Ve bunu içinde yer almak isterim.
Saygılarımla....
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Dünyada da olduğu gibi Türkiyede de en büyük güç görsel medya. Üzgünüm ki medyamız bu ülkeyi ve milleti sevmeyen insanların elinde olduğu sürece, bu ülke için iyi olacak en ufak oluşumlar bile desteklenmeyecektir.
İlk oluşumların temellerinin sağlam olması için ise kesinlikle medyanın desteği gereklidir.Bu yargıyı kırmak ise ancak bilinçli toplum ile olur. Sorun, işte budur.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Herşey arz telepten ibaret diye düşünüyorum. Ne kadar çok akvarist olursa talep artar ve bunun paralelinde arz da artar. Evimde gurur duyduğum 120*60/50 discus akvaryumum var ve Allah nazardan saklasın insanın baktıkca bakası geliyor. Bazen eve akvaryum ve süs balıkları ile hiç ilgisi ve merakı olmayan kişiler geliyor ve o güzel görüntü karşısında tüm misafirlik muhabbeti akvaryuma (genelde televizyon seyredilir) yöneliyor. Ama tüm bu meraka ve özenmeye rağmen hep ilk sorulan sorular şunlar oluyor. Ne kadar su ve elektrik faturası geliyor. Milletimizin o dar geliri yüzünden hep bu hesapların peşine düşmüşler. Aslında haksız da sayılmazlar baha ayda 80-90 YTL. su ve 70-80 YTL. elektrik faturası geliyor. Bu maliyette asgari ücretle hayatını idame ettirmek zorunda olan milletin bu harcama oldukça lüks ve gereksiz kaçıyor. Birde bu ufak hesaplar yada enerjiyi ve suyu bu kadar pahalı kullanmadığımızı ve akvaryum sevenlerin şu anda 10.000 hane ise 100.000 hane olduğunu düşünün o zaman talep olacaktır hemen ardından arz da gelecektir ve o zaman yerli üretim hanelerde çoğalır kalitede artar.
Uzakdoğuyu ülkemiz ile kıyaslamak yanlıştır bence. Çinki akvaryum ve ikebana (çiçek sanatı) o milletin kültüründe var. (KİŞİSEL GÖRÜŞÜM)
Beğenenler: [T]218076,Ofsedef[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
[QUOTE=Posseidon]10 yıl sonra arkamıza baktımızda herkes gibi şunu söylemeyeceğiz : Bir kaç ev aldım ,yazlık aldım ,araba aldım bankada şunu kadarım var , ee çocuklarda okudu iş güç sahibi oldu. Bu toplumumuzda herkes bir şekilde yapıyor zaten.Ben bunların yanında 50 kişiyle başlamış bu işin bir çok üniversiteye öncü olmuş ve binlerce kişinin şu veya bu şekilde işin içinde olarak türkiye çapında yaygınlaştığını ve Yurdumun dört bir yanına araştırma gezilerine gitmek , yeni gelişmiş tesisleri gezmek ve bunların oluşumunu seyretmek küçük bir parçası olduğumuzu bilmek ne güzel olur değilmi.
Benim inancım bunun bir gün memletimde gerçekleşeceğidir. Ve bunu içinde yer almak isterim.
Saygılarımla....[/QUOTE]
Söylediklerinize sonuna kadar katılıyorum. Bunların gerçekleşmesi zor, ancak imkansız değil. 1000'lerce üyesi olan bir forumda yapılması imkansız değil. Ama dediğim gibi eğer böyle bir şey olursa 1 adet akvaryum kapıp geleceğim
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
selamlar.onur bey lepistes üretiminin pek bir kazancı olmadığını söylemişsiniz.siz ne tür bir balık üretilmesini tavsiye ediyorsunuz.
bide balık yetiştiren arkadaşlar ayda kaç adet erişkin balık yetiştiriyorlar.hangi tür yetiştiriyorlar.hangi fiyata nerelere satıyorlar.bu soruları cevaplarlarsa biraz daha somut konuşmuş oluruz.ve bu işi yapmak isteyen insanlara (benim gibi) somut bi fikir vermiş oluruz.
Teşekkür ederim.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir