Neden Üretim Yapamıyoruz?
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Selam.Ben üretim yapmaya başladım ve pazar bulamıyorum dediğiniz gibi.Fazla çeşidim vardı ve ben yunuslarla sarı prensesleri elden çıkardım, daha çok randıman alabildiğim iceman ve mavi imparatora döndüm fakat balıkları kimse almıyor. Hangi akvaryumcuya dediysem elimde balık var ilgilenmediler. Balıklarıda dışarıdan getiriyorlar. Oysa bu yörede üretici pek yok. Elimde yaklaşık 500 tane iceman ve imparator yavrum var ama bize komşunun bahçesindeki elma hep şirin olmuştur. Malesef kendi şehrimizden ülkemizden almayız.Gelde üret...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
[QUOTE=Posseidon]10 yıl sonra arkamıza baktımızda herkes gibi şunu söylemeyeceğiz : Bir kaç ev aldım ,yazlık aldım ,araba aldım bankada şunu kadarım var , ee çocuklarda okudu iş güç sahibi oldu. Bu toplumumuzda herkes bir şekilde yapıyor zaten.Ben bunların yanında 50 kişiyle başlamış bu işin bir çok üniversiteye öncü olmuş ve binlerce kişinin şu veya bu şekilde işin içinde olarak türkiye çapında yaygınlaştığını ve Yurdumun dört bir yanına araştırma gezilerine gitmek , yeni gelişmiş tesisleri gezmek ve bunların oluşumunu seyretmek küçük bir parçası olduğumuzu bilmek ne güzel olur değilmi.
Benim inancım bunun bir gün memletimde gerçekleşeceğidir. Ve bunu içinde yer almak isterim.
Saygılarımla....[/QUOTE]
Söylediklerinize sonuna kadar katılıyorum. Bunların gerçekleşmesi zor, ancak imkansız değil. 1000'lerce üyesi olan bir forumda yapılması imkansız değil. Ama dediğim gibi eğer böyle bir şey olursa 1 adet akvaryum kapıp geleceğim
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üretimin yapılıp pazara sunulmasında bulunan mevkininde önemi var.
Ülkemizde demir çelik fabrikaları dahil, madenden çıktığı yere kurulmaz(genelde) satışı daha kolay olduğu için liman şehirlerine kurulur. Bunu akvaryum için nasıl uygulayabiliriz peki?
Kendi şehirimden örnek vermek istiyorum. Kütahya akvaryum piyasasının en yoğun olduğu bölge yani Batı Anadolu'nun tam ortasında. Dört büyük şehire 5er saatlik karayolu uzaklığında. Akdeniz bölgeleri gibi kavurucu bir sıacklığı yok. Evet kışın -20 olabiliyor ama akvaryumu ısıtmak soğutmaktan daha az maliyetli. zaten iyi yalıtımla(yatırımla) bununda sorunu çözülüyor.
Kütahya bence bu iş için çok uygun biryer. Şebeke suyu dışında pek çok alternatifinizde var. Onlarca içilebilir derecede temiz suyu olan akarsu var. Belediyeyle birlikte işbirliğiyle su maliyetinden kurtulabilinir.
Bunların en önemlisi satışın yapılabileceği en önemli şehirlere eşit uzaklıkta.
Ticari hobicileri şehirimize bekliyoruz
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Değerli Akvaristler,
Çin-Tayland-Singapur-Kamboçya-Vietnam bu ülkelere baktığınızda Singapur haricindekilerdeki üretim istasyonları tabiri caiz ise salaş yerlerdir veya doğa ile iç içedir. Teknolojiyi veya beklentinizi bulmanız çok zordur.
En büyük avantajları, çıkan suyun uygunluğu, hava sıcaklığı, ucuz insan gücü ve çıkan her balığı alıp değerlendirebileceği büyük bir pazarının olmasıdır. Özellike Çin ve Tayland'ta. Bununda temel nedeni Budistlerin suya ve balığa değer vermesinden kaynaklanır. Hatta akvaryumları aklınızın geçemeyeceği yerlerde görebilmeniz mümkündür.
Sürekli Bergama örneği verilmektedir. Bergama'nın bu noktaya gelmesinin 3 temel nedeni bulunmaktadır. Sıcak su, sabır/kararlılık/kendini adamak, sermaye. Bunları bir araya getirebilen herkes balığını üretebilir, satabilir.
Sayın Uygun'un belirtiği elektrik ve su ülkemizde pahalıdır ve su kimyası uygun değil. Bunları aşmakta mümkün. Ülkemizde birçok üreticinin bence atladığı nokta bir çok iş kolunda olduğu gibi uzmanlığın yaygınlaşmamasıdır. Bence bir üretici bir tür veya iki üzerine ağırlık vermeli ve ona yönelmeli. 1 tür diye özellikle altını çiziyorum. Örnek; melek, diskus, çöpcü bunlara baktığınız zaman kendi içlerinde de ayrılmakta, böyle olunca onlarca balık ortaya çıkmakta. Sizlere sormak isterim, Rahmetli Birol Ustabaşıoğlu Diskuscu diye anılır. Tamer Ballıcalı Tropheus cu olarak bilinir. Deniz Şişman dediğinizde Black Reef Shark akla gelir. Bir canlıya odaklanmak sektörün gelişimine ciddi katkı sağlayacaktır. Yoksa DR'lar, Kamu Görevlileri, İktisatçılar, Bilgisayarcılar daha onlarca meslek dalında uzmanlığın neler olduğunu biliriz, akvaryum dünyasında da bunun gerçekleşmesi gerekiyor ülkemizde.
Üretim yapmak istiyorsak bir balık konusunda uzman olup, ayda o türden 5.000-20.000 adet arasında düzenli satış boyu balık çıkartırsanız, yerli piyasanın ihtiyacının bir bölümünü kesinlikle temin etmiş olursunuz. Bir üretimhanede 15 tür balığı 200 akvaryumda üretmek yerine 100 akvaryumda tek tür üretip daha fazla kazanç elde etmeniz mümkün.
Saygılar
[/QUOTE]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Şu anda üniversite devam ediyor zaman ayırabildikçe bettalar konusunda bireysel araştırma ve çaprazlamalar yapmaktayım şu ana kadar başarabildiğim bir kaç şey ise iki farklı varyasyonun her ikisindende yavrularda görebildiğim gibi alakasız ırk özellikleri olan yavrularda elde ettim örn:vt dişi ile bir dt butterflydan delta tail ve halfmoon yavrular tabiki ara görünüme ve enteresan renklere sahip yavruları saymıyorum bazen sakat yavrular bile mükemmel birer varyasyonmuş gibi görünebiliyorlar buna örnek vermek gerekirsede kuyruklarının bir kısmı ana bağlantıdanbirleşik olan onlarca dt yavrusu aldım genlerin kod çatışmaları hakkında profesyonel bilgiye sahip değilim fakat elimden geldiğince en ilginç olanla uraşmaktayım ve hiç bir üretimimde hang akvaryum balığı olursa olsun canlı yem kullanmamaktayım uygun su koşullarında kuru kaliteli içeriklerdeki yemlerle gerekenin yapılabileceğine inanmaktayım yavaş oluyor ama çıkan sonuçlar mükemmel yavruların dayanıklılıkları kayda değer ve oturta oturta boylamak bence daha mantıklı hızlı biçimde balon gibi şişirmektense belli zamanlarda vücuda duraklama vermek bence daha mantıklı sağlamlık açısından belli dönemlerde yavruları zorlayıp zayıflatıp bir süre sonra tekrar düzenli yemlemeye ve çeşit besine geçiyorum renk canlılıkları ve vücut formları görülmesi gereken güzelliklerde ve ten yapıları kendilerini belli etmekde bazı arkadaşlar inanmayabilirler fakat ürettiğim dişi ve erkek bettalar boyları tam olarak 1.2 cm e ulaşmadan veya 1 cm den itibaren üreme kabiliyetine sahip oluyorlar dişiler bünyelerinde yumurta başlatıyorlar erkeklerde kurlaşma ve köpük yuva gösterileri yapıyorlar ve üreyebiliyorlar sadece bir tek fark oluyor yumurta boyları ve sayıları farklı oluyor bunun yanı sıra çıkan ve büyüyen yavruların boy sınırlarıda ufalıyor çalışmalarıma devam etmeye kararlıyım değişik tarzım olduğu kesin ama ben imkansız gibi görülen şeylerin üzerine gidip uğraştığımdan dolayı bu yerdeyim ilerdeki hedefim bağımsız görünümdeki Türk Betta varyasyonunun ortaya çıkmasına yardımcı olmak öğrenciyim ve ancak fırsatım olduğunca üretim yapabiliyorum ve jumbo muhabbet kuşu üretimi ve değişik çaprazlama ve kırmalarla ilgileniyorum kendi ırk damarımı yakaladıkdan sonra o konuda da bazı şeylere imza atmak istiyorum ve ilk fırsatda da dünyayı sallayabilecek bir uygulamam var gerçekleştirip göz önüne resmleyerek serdiğimde de sanırım Türk ismini bir kez daha duyurmuş olurum bni tek durduran finansal yetersizliğim ama aşınca gerçekleştirmeyi planladığım daha değişik düşüncelerimde mevcut ama ilk işim daha evelden tesadüflere dayalı olarak ve diğer seferlerde de kouşlları sağlayarak tekrarlayabildiğim bir olayı yapacağım inanılması zor olduğunu biliyorum tepkide çekebilir tartışmada yaratabilir fakat sadece elimize safkan erkekleri geçen birinci kalite erkeklerden bir grubu bazı uygulamalar ile cinsiyet değiştirtip dişiye döndürdükden sonra diğer gruptaki aynı ırk lepisteslerle çiftleştirip yavru almak buradaki tek sorun dişiye dönen yetişkin erkek lepisteslerinyavru kapasiteleri çok az olması ama safkan yavruların arasından baskın dişileri damızlık boya getirdikden sonra bu problemde aşılabilir değerli tecrübe ve bilgiye sahip üstadların dediklerimi anlayacaklarını biliyorum aksi yorum yapanlarıda hoş karşılıyorum Allah yardımcım olursa zaten ilerleyen zamanlarda kayda geçireceğim o zaman zaten herkes duymuş olacak Türkiyedeki akvaryum süs balıkçılığının c.doğuran dan daha fazla ırk ile dünya standartlarında olması dileği ile hekese saygı ve sevgilerimi sunuyorum
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir