Neden Üretim Yapamıyoruz?


reisÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 04/02/2007
İl: Istanbul
Mesaj: 12935
reisÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 18 Mart 2007 21:05
Merhaba arkadaşlar bu konu hakkında kısa birşeyler yazmak istedim.Konunun başlığı güzel NEDEN ÜRETİM YAPAMIYORUZ tabi bu yazacaklarım tamamen benim fikrim.Biz Türkler genellikle bir iş yapacaksak az sermaye ile çok para kazanmak isteriz.Yani az yatırıp kısa zamanda köşe dönmek.Oysa bu işi yapmak için öncelikle sevmek lazım. Sevmeden bence olmaz. Ayrıca bu işten çok para kazanıldığı fikrinde değilim.Benim işim mesleğim farklı. Allaha şükür kazancım iyi,eğer bu iş ile geçimimi sağlamaya kalksam çoluk çocuk aç kalırdık.Bazen düşünüyorum bu balıklara harcadığım mesayinin yarısını kendi işime harcasam daha fazla para kazanırdım.Sözün özeti şu, biz maalesef çalışmayı çok seven insanlar değiliz. Bu sözüm herkese değil tabii ama maalesef genelde böyle onun için biz üretim yapamayız.Saygılar... 

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ömer atakavÇevrim Dışı

Kayıt: 27/06/2006
İl: Istanbul
Mesaj: 341
ömer atakavÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 21 Mart 2007 21:21

Bence her sektörde olduğu gibi tembellikten üretim yapamıyoruz. Elektrik,su,masraflarda bahanemiz nasılmı.

Geçen ay internette dolaşırken satılık alabalık tesisi buldum üşenmedim sahibini telefonla aradım.Birçok havuzdan devridayımla akan kaynaksuyuyla besleniyor yani su parası yok!! akan su yapılan sistemle tesisin elektriğini karşılıyor yani elektrik parası yok!! ve bu tesis arazileriyle birlikte 50,000ytl

saygılarımla


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

onuruygunÇevrim Dışı

Kıdemli Akvarist
Kayıt: 30/07/2006
İl: Kocaeli
Mesaj: 7768
onuruygunÇevrim Dışı
Kıdemli Akvarist
Gönderim Zamanı: 23 Mart 2007 14:12
[QUOTE=bjk21]

selamlar.onur bey lepistes üretiminin pek bir kazancı olmadığını söylemişsiniz.siz ne tür bir balık üretilmesini tavsiye ediyorsunuz.

bide balık yetiştiren arkadaşlar ayda kaç adet erişkin balık yetiştiriyorlar.hangi tür yetiştiriyorlar.hangi fiyata nerelere satıyorlar.bu soruları cevaplarlarsa biraz daha somut konuşmuş oluruz.ve bu işi yapmak isteyen insanlara (benim gibi) somut bi fikir vermiş oluruz.

 Teşekkür ederim.

[/QUOTE]

Burak Bey; lepisteslerin akvaryumcular tarafından alımı  şu anda tane başına ortalama 28 kuruştur. Tabii bu dağıtım yapan toptancının fiyatıdır. Bunun içinde dağıtımcının kârı, dağıtımcının nakliye ve balık ölümü dahil tüm masrafları vardır. Bunları çıkartırsak işte o zaman üretimcinin satış fiyatını öğrenebiliriz. Akdeniz Bölgesi'nde canlı doğuran üretimi yapan bir kişiyle görüşmüştüm. Ölen balıklar, yem masrafları vb. şeyler çıkartılınca balık başına 7500 lira (7,5 kuruş) kâr ettiğini söylemişti. Gerçi kendisi büyük havuzlarda üretim yapıyor ve her gün binlerce balık satıyor, ayrıca tubifex üretimini de kendisi yapıyor. Yani maliyetleri oldukça düşük ve yoğun üretim kpasitesinde. Bunları göz önüne alırsak bu kişilerle rekabet şansınız oldukça düşük olacaktır. Eğer üretim yapacaksanız benim tavsiyem büyük alanda çiklit üretimidir.

Her ne olursa olsun küçük üretim yapmayın, hem riski büyüktür hem de iş küçüldükçe maliyetlerin altından kalkmak zorlaşıyor. Sırf işe küçük başladığı için iflas eden bir çok tanıdığım var. Ben de bu işe başlayacaktım ama sonra araştırdıkça küçük üretimcinin rekabet şansı olmadığını gördüm. Kısacası bu işe 100.000 YTL ayırabilecekseniz hemen başlayın, yoksa hesabınızı kitabınızı çok iyi yapın. Yoksa sonu büyük ihtimalle kötü olacaktır. Ayrıca işi başarmış kişilerden çok iflas etmiş olan kişilerle görüşün, onlardan öğrenecek çok şeyiniz var. Öte yandan rekabet gibi bir dertleri olmadığı için size ellerindeki bütün bilgileri sunacaklardır.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

goktugyÇevrim Dışı

Kayıt: 11/03/2007
İl: Ankara
Mesaj: 1501
goktugyÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 17 Nisan 2007 08:16

Saygı duyduğum,sohbetine doyum olmayan akvaryumcu bir ağabeyimle aramızda geçen bir diyalogla bu konuya katkıda bulunmak isterim. Bursa'da yanılmıyorsam ( ya da İstanbul ) genç bir arkadaşımız japon balığı çeşitlerini üretmek için tesis kuruyor. Tesiste gerçekten emsallerini aratmayacak şekilde kuruluyor. Her neyse sonunda üretim gerçekleştiriyor. Ancak maliyetlerini ekleyip balığı toptancılara satmak istediğinde ürkütücü bir tabloyla karşılaşıyor. Elektrik,su,yem gibi giderlerini eklediğinde,balıkların tanesini 1 Ytl den toptancıya verdiği taktirde ancak maliyeti çıkartabiliyor. Üretim yapan arkadaşımızın akvaryumcu ağabeyime söylediği şu : Ne yapsam bu tablonun altına inemiyorum. Toptancı, Singapur'dan,Tayland'dan 50 ykr ye mal getiriyor. Bu şartlar altında ben nasıl üretim yapayım ?

Konuda dikkat edilecek husus; bizim ülkemizde üretim yapacak şahıslara belirli konularda muafiyet tanınmıyor. Mesela yukarıda verdiğim örnekte, üretim yapan arkadaşa, devlet, elektrik-su giderlerinde muafiyet sağlasa ne olacak ? Yurtdışından arkadaşımızın ürettiği cinste balık ithalatı duracak. Devlet kazanacak. Ancak devletimizin maliye mekanizması bu konularda hiçbir şey yapamıyor ne yazık ki. Bildiğim kadarıyla Singapur,Tayland gibi bu işin sektöre döndüğü ülkelerde üreticilerden elektrik-su parası ya alınmıyor ya da çok cüzi bir biçimde alınıyor. Orada devletin düşünce tarzı şu. Üretici, istihdam sağlıyor. Yüksek çıkışlı mal sirkülasyonu olunca, üreticinin devlete verdiği vergi miktarı artıyor. Sektör ilerleyince doğal olarak yan kollar gelişiyor ( nakliye sektörü gibi ). Yeni istihdamlarla işsiz insanlara iş sağlanıyor, bazı konularda muafiyet ve destek sağlanınca üretici ve dolayısıyla ülke sektörde tekel konumuna geliyor. Para akışı daha da hızlanıyor. Biz bunu maalesef beceremiyoruz arkadaşlar. Asıl olay devletimizin zihniyetinde bitiyor. Girişimci insanlarımız hesaplarını yapıyorlar, nereden bakarlarsa baksınlar mücadele edemeyeceklerini anlıyorlar ve üretim işi özellikle süs balıklarında amatörlükten bir türlü çıkamıyor.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

goktugyÇevrim Dışı

Kayıt: 11/03/2007
İl: Ankara
Mesaj: 1501
goktugyÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 17 Nisan 2007 08:19
[QUOTE=ömeratak]

Bence her sektörde olduğu gibi tembellikten üretim yapamıyoruz. Elektrik,su,masraflarda bahanemiz nasılmı.

Geçen ay internette dolaşırken satılık alabalık tesisi buldum üşenmedim sahibini telefonla aradım.Birçok havuzdan devridayımla akan kaynaksuyuyla besleniyor yani su parası yok!! akan su yapılan sistemle tesisin elektriğini karşılıyor yani elektrik parası yok!! ve bu tesis arazileriyle birlikte 50,000ytl

saygılarımla

[/QUOTE] Peki neden sattığını öğrenebildiniz mi ? Özel sebepler mi yoksa piyasada tutunamama mı ?

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

chıclıd-caoÇevrim Dışı

Kayıt: 15/04/2007
İl: Adana
Mesaj: 4
chıclıd-caoÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 18 Nisan 2007 01:37
Balık üretimi ile cok yakından ilgileniyorum ve su an evimde kendi zevkime üretim yaptıgım 12 akvaryumum var bir cok tür üretiyorum ama sadece rivlatüslerde sorun yasıyorum yavrular cıktıktan bir kac saat sonra sanırım  babaları tarafından öldürülüyor bunun sebebi nedir ve ne yapmam gerekli saygılar.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

chıclıd-caoÇevrim Dışı

Kayıt: 15/04/2007
İl: Adana
Mesaj: 4
chıclıd-caoÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 18 Nisan 2007 01:41

Üretim için 100.000 ytl almasına gerek yok saglam bilgi ve düzenli takıple bu rakam 60.000 ytl degerine düşürülebilir uygun balık,uygun ortam,uygun yemleme ve uygun ilac tabi bunlar göreceli olabilir


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

onuruygunÇevrim Dışı

Kıdemli Akvarist
Kayıt: 30/07/2006
İl: Kocaeli
Mesaj: 7768
onuruygunÇevrim Dışı
Kıdemli Akvarist
Gönderim Zamanı: 18 Nisan 2007 02:47
[QUOTE=chıclıd-cao]

Üretim için 100.000 ytl almasına gerek yok saglam bilgi ve düzenli takıple bu rakam 60.000 ytl degerine düşürülebilir uygun balık,uygun ortam,uygun yemleme ve uygun ilac tabi bunlar göreceli olabilir

[/QUOTE]

Evet 60.000 lira ile de çok geniş çaplı bir iş kurulabilir. Fakat şu da göz ardı edilmemelidir; satışlar düşerse ve alım elinizdeki stokları eritmeye yetmezse, mal sattığınız yerden parayı zamanında alamazsanız yem, elektrik, bozulan malzemeler gibi hayati önem taşıyan etkenlerin parasını veremezsiniz. Öte yandan ilk 2-3 ay toptancıları tatmin edecek düzeyde üretim yapamayacağınız için bu sürede satışlarınız sizin işinizi döndürmeye yetmeyecektir. Eğer profesyonel olarak düşünüyorsanız ilk büyük satışa kadar cepten yemeniz sizin işlerinizi yokuşa sokacaktır.

Tabii işi daha ufak kuracaksanız 50000 lira da size çok rahat yeter ama 50000 liranın 45000'ini harcayıp 5000'ini kenara koymanız sizin işinizi 2-3 ay içerisinde zorlaştırabilir. İşi kurduğunuzda bir kenara size en az 4-5 ay yetecek miktarda parayı koymalısınız ki damızlık ölümleri, kabarık faturalar, yem ve ilaç giderleri gibi ciddi masrafların altından bunalmadan en küçük riskle kalkabilesiniz.

Ne kadar para ile başlayacağınız sizin ilerideki rekabet gücünüzün bugünkü göstergesi olacaktır. Eğer çok ufak miktarda yatırım yaparsanız rekabet gücünüz düşecektir. Eğer çok çok yüksek sermaye ile başlarsanız işler kontrolünüzden çıkabilecek kadar büyük olabilir. Nasıl başlayacağınızı ticari tecrübelerinizi ve sektörel anlamdaki bilginizi göz önünde bulundurunuz.
encort2007-04-18 02:50:03

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

_x_E_M_I_R_x_Çevrim Dışı

Kayıt: 08/04/2007
İl: Istanbul
Mesaj: 187
_x_E_M_I_R_x_Çevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 18 Nisan 2007 10:24
Arkadaşlar bence üretim yapmak için.Önce yem olayını halletmeniz gerekir.
Yılda nekadar artemia tüketiliyor biliyormusunuz.Dikkat o ufack yumurtalardan yılda (((((2000 ton))))) tüketiliyor.Yani üretim yapmak istiyorsak öncelikle artemia üretmeliyiz.
Yavrunun büyümesinde canlı yemler buyuk rol oynamakda eger canlı yem vermezsen cok daha gec buyucekdir.
Buda üretici için cok büyük bir külfet.Tabi diger canlı yemleride üretmesi lazım ama en önemlisi artemia su piresi üretimi cok basit.
Ama elektirik ve benzerihalledilir kolay seyler alt yapı i yapılırsa bu iş yurtdısındakilere göre daha ucuza üretilebilir.
 
Ama devlet yanınızda olması sizi desteklemesi lazım.
 
 
saygılar

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

_x_E_M_I_R_x_Çevrim Dışı

Kayıt: 08/04/2007
İl: Istanbul
Mesaj: 187
_x_E_M_I_R_x_Çevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 18 Nisan 2007 10:30

Devlet yanımızda olsa bu iş türkiyede yapılır.Maliyeti nasıl düşürürüz onuda bir iki fikir geldi aklıma paylasmak istedim.

Düşününki devlet bira tolaranslı olsa tesisi kuracagnız yer bir şelalenin altı olabilir.Şelaleye kuracagnız ufak türbin sizin tesisinizin elektirigini karsılar e Saten selale yanınızda tatlı su al işte su ihtiyacında karsılantı geri ne kaldı.
Bence artemia üretimi yapılmalı öncelik olarak sonra oda olunca gunluk belli miktarlara ulasınca üretim asamasına gecilir ve maliyette baya düşük olur.
 
 
saygılar..
 

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Bora ÜnverÇevrim Dışı

Kayıt: 22/06/2006
İl: Ankara
Mesaj: 523
Bora ÜnverÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 18 Nisan 2007 11:42
 
Bu konuşmalara ek bu konuya yardımcı olabilecek ve fikir verebilecek dernek formunda yazdığım iki yazımı eklemek isterim.Okuyun ve yorumlayın lütfen.Smile
 
1. Yazım
 
 
Yukardaki araştırmanın tartışma ve sonuç bölümünde;

Araştırmada tatlı su ve deniz formları olarak toplam 278 balık türü belirlenirken, Sojka(1999) Çekoslovakya'da yaklaşık 500 balık türünün akvaryumlarda ele alındığını, Aqua Farm News (1992), Avrupa da 700-800 tatlı su ve deniz balık türünün akvaryum balığı olarak toplam 1539 türün ithal edildiğini bildirmişlerdir.Sonuçlara bakıldığında Türkiye'de ele alınan türlerin sayıca az olduğu görülürken bunun nedeninin akvaryum sektörünün ülkemizde henüz istenilen düzeye gelmemesinie ve akvaryum severlerin de yeni tür arayışlarına yeterince girmemesine bağlı olduğunu düşünmekteyiz.

Oata Worldwide (2000) Avrupa'ya 1993 yılında toplam 76,707,000$ değerinde akvaryum balığının ithal edildiğini buna karşın bu rakamın 1997 yılında 103,270,000 $'a yükseldiğini, ayrıca deniz balıklarının toplam ithalat içerisindeki payının aynı yıllar itibari ile %10'dan %11'e çıktığını bildirmekedir.

Bana göre en önemli nokta ise;

Sojka(1999), Çek Cumhuriyeti'nde akvaryum ile ilgili ilk derneğin 1899 yılında kurulduğunu, ülkede akvaryum balığı üretiminin amacının Avrupa ülkelerine akvaryum balığı satarak döviz girdisi sağlamak olduğunu, bu amaçla daha çok bireysel olarak kişiler evlerin bir oda veya garajlerının bir bölümünde akvaryum balığı yetiştirdiğini 1997 yılında toplam 8,863,000 $ değerinde ihracat gerçekleştirdiğini, bu miktarın 4,6 Milyon $'lık bölümünün Almanya ya yapıldığını, aynı yıl 175,480 $'lık ithalat yapıldığını kaydetmiştir.

Yukarda araştırmanın vurguladığı nokta piyasanın bilinçlenmesinin sivil toplum kuruluşlarından geçtiğini ve Çekoslavakyanın başarısının burdan kaynaklandığını da bize göstermektedir.Çekoslovakya da ilk derneğin 1899 yılında kurulduğu bizde ise 2005 yılında kurulduğu gözler önüne serilirse aslında Türkiye de artarak süren akvaryum balıkçılığına olan rağbetin bilinçli birşekilde götürülemediğini bize göstermektedir.Onun için Derneğimizin varlığı Türkiyedeki hobi içindeki ticari ve amatör olan tüm akvaristler için büyük önem arz etmektedir görüşündeyim.

Aynı araştırmanın devamında;

Dünyada akvaryum endüstrisinin yaklaşık olarak yıllık 7 Milyar $'lık ticaret hacmine sahip olduğu kaydedilmektedir (Andrews, 1990).Bu hiçte küçümsenmeyecek bir rakamdır.

Bu noktada vurgulanan konu ise burdaki tartışma konusudur;

Türkiye'de şu anda akvaryum balığı üreten sadece bir tesis Bergama-İzmir'de faaliyet göstermektedir..Ülkemizin iklim şartları dikkate alınacak olursa akvaryum balıklarının yetiştiriciliği için uygun olduğu görülmektedir.

Alpaz ve Temelli (1993)'nin de belirttiği gibi, ülkemizde Akdeniz bölgesi Florida'ya yakın bir iklim kuşağına sahiptir.Avrupa pazarı ülkemiz açısından en uygun pazar olarak gözükmektedir.Kanımca Türkiye'de akvaryumlarda ele alınan tür sayısını arttırara öncelikle diğer ülkelerce bilinen türleri ülkemize getirmek ve ülkemizde üretime dönük çalışmaları başlatmak öncelikli hedeflerimiz arasında yer almalıdır.

Bu noktada bu başlıkta tartışılan ve araştırmaınında konusu olan konu hakkında;

1-Ülkemizde büyüklük babından tek olan Bergamadaki üretimhane niçin geliştrilememiş ve ihracat noktasına getirilememiştir.İhracat yapmasına rağmen Türkiyedeki ihracat-İthalat arasındaki dengesizlik niçin Çekoslovakyadaki kadar İhracat lehinde değildir?

Bu noktada şu sorular sorulmalıdır;

a)İşletmenin işletme politkalarında bir zaaf mı vardır.

b)Devletin akvaryum balıklarının ithalatındaki uyguladığı politika yerli üretici alehinemidir.Bu konularda dernekten istenilen ve derneğin gişimleri neler olmalıdır.Dernek Türkiyedeki hobinin gelişiminde ticaret ayağını da gelişmesinin önemini görmelidir ve bu bağlamda çalışmaları hangi yönlere angaje etmeli hangi stratejiler içinde olmalıdır.

c)Yukardaki araştırmada da yer aldığı gibi Bergama daki üretici yurt dışından kaliteli anaçlar getirerek doğru üretim teknikleri kullanmış mıdır?

d)Üretimde en önemli konu olan sterilizasyona tam önem vermişmidir?

e)Yerli üretim balıkların ithal balıklar göz önünde bulundurulduğunda Türkiye sularına ümmin sistem ve su değerleri olarak daha kolay adaptasyon sağlaması gerektiği gerçeğine rağmen piyasada Bergama üretim balıklarının dayanıklılığı konusunda niçin şüphe vardır.Bu şüpheyi Bergamadaki üretici nasıl kırabilir?

d)Son olarak Türkiyedeki hobimiz içindeki tek dernek olan derneğimizin sivil toplum kuruluşu sıfatı ile Bergamadaki üretim yapan büyüklükte tek olan üreticiye nhangi yönlerden destek olmalıdır ve bu destek Türkiyedeki İthal balık yönünden piyasanın ele geçirildiği günümüzde İthalat yapan Türkiyeden İhracat yapan Türkiye ye nasıl döndürülebilir?

Dernek üyesi olarak bu konunun önemini daha önceki bir başlıkta da altını çizmiştim.Bir çok tartışma da o başlıkta olmuştu.Ancak bu tarz Türkiyenin genelini ilgilendiren bir konu, genel olarak Türkiyedeki ilgili devlet kuruluşları, ithalatçısı, üreticisi, forumu ile destek görürse başarıya ulaşacaktır.

Temenni ederim ki kişisel ve kurumu suçlayacak yazışmalardan çok sorunun özüne inerek çözüm üretme ve girişimde bulunma zamanı gelmiştir.
 
2.Yazım
 
Ortadoğu akvaryum ile ilgili yazışmalara müdahil olmasam da canlı doğuranlarında (özellikle lepistes) piyasada bir sıkıntı olduğu gerçeğini gözardı edemeyiz.Bu konu Ortadoğu Akvaryum ortaklarından Sayın Ceyhan Kayalarlıoğlu nun gazete demeçlerinde de bulunmaktadır.

http://www.ordas-akvaryum.com/Turkiye.jpg


Yukardaki gazete açıklamasında da görüldüğü gibi piyasada bir skıntı bulunmaktadır ve yeni değildir.Bunun gerekçeleri arasında Türkiyeye ithal edilen türler ile ara toptancı da aynı ortamlarda karşılaşmalarından kaynaklandığı gerçeği göz önünde bulundurulmalıdır.Asıl problem Türkiyedeki ithal balıkların yeterli karantina sürecinden geçirilmemeleri ve bu süreçten geçmeyen balıkların yurtdışından ümmin sistemlerinin tanıdığı hastlıkların Bergamadaki yerli üretim balıkların tanımaması ve karşılaşınca ölümlerin olması gerçeğinin önem kazanmasıdır.Bu konu Bergamadaki üretimhaneden değil ama ara toptancı ve peraknedecilerin bu balıkları karşılaştırmalarından kaynaklanmaktadır görüşü ağır basmaktadır.Buralarda karşılaşmasa dahi hobicilerin evlerinde karşılaşacaktır.

 


Bora Ünver2007-04-18 11:43:30

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

BIYIKLIÇevrim Dışı

Kayıt: 27/03/2006
İl: Istanbul
Mesaj: 507
BIYIKLIÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 18 Nisan 2007 15:58
Arkadaşlar kısa öz olarak anladığım kadarıyla bu işin ortası yok ya birçok türü büyük miktarlarda, sıcak su ve canlı yem avantajıyla az maliyetle üreteceksiniz ki bu hatırı sayılır maliyet gerektiriyor. Ya da talep olan ama üretilmesi zor olan türleri amatör sayılabilecek şekilde üreteceksiniz. Doğru mudur? Wink

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Bora ÜnverÇevrim Dışı

Kayıt: 22/06/2006
İl: Ankara
Mesaj: 523
Bora ÜnverÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 18 Nisan 2007 16:50
[QUOTE=BIYIKLI]Arkadaşlar kısa öz olarak anladığım kadarıyla bu işin ortası yok ya birçok türü büyük miktarlarda, sıcak su ve canlı yem avantajıyla az maliyetle üreteceksiniz ki bu hatırı sayılır maliyet gerektiriyor. Ya da talep olan ama üretilmesi zor olan türleri amatör sayılabilecek şekilde üreteceksiniz. Doğru mudur? Wink [/QUOTE]
 
Türkiyede balık ithalatının olmaması bu hobide Türkiye'yi 20 sene geriye götürecektir.Bunu hiç kimse istemez.Ancak ithalattaki avantajlar ve bazı eksikliklerin Türkiyedeki üretimi vurduğu da bir gerçektir.
 
Üretimin evin bir bölümünde, kaliteli ve üretimi zor türlerin getirilerek doğru üretim teknikleri ile kaliteli olarak üretilmesi şu andaki piyasa koşullarında en iyi yöntem olarak görülmekte.Ancak bu üretim çoğalmalı ve kooperatifleşme şeklinde organize olursa Türkiyedeki üretim belli noktaya gelebilir.Elbette bu yönde bir gelişim isteniyor ve böyle bir irade gösterilebiliniyorsa.
 
Zannediyorum ki Sayın Tamer Ballıcalı bu konuda bizlerin(benim yaş kuşağımın) 3. nesil olduğunu ve 4. nesil alttan gelen akvaristlerin bu konuyu çok daha iyi ilerleyen yıllarda geliştireceğini belirtmişti.Şu anda piyasayı ve hobi içindeki organizasyonları iyi koklayabilen Tamerin bu tesbitine katılıyorum ve de ekliyorum;
 
Bizler eğer temellerini sağlam atabilirsek 4. nesil akvaristler üstüne binalar ve gökdelenler kuarabilir.Smile
 
Şu andaki koşullarda büyük üretimhanelerin kurulması imkansız.Olan bir tanedir ve şu anda hala ayakta durabilmesi de taktire şayandır.Tabiki devlet teşviki de buna yardımcı olmaktadır.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

BIYIKLIÇevrim Dışı

Kayıt: 27/03/2006
İl: Istanbul
Mesaj: 507
BIYIKLIÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 18 Nisan 2007 18:24
Bora Bey kooperatifleşme benzeri bir oluşum sizin gibi aktif dernekler sayesinde olur. Sade hobicilerin görevi yani benim görevim size destek vermektir. Sadece hobi olarak değil her alanda yerli üretimi savunuyorum. Pek mümkün değil ama her ürünün yerli muadilini almaya çalışırım. Bu görüş yayıldıkça gelişiriz yoksa lepistesci arkadaşlar gibi kan ağlar dururuz. Disapprove

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir