Neden Üretim Yapamıyoruz?
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Bence her sektörde olduğu gibi tembellikten üretim yapamıyoruz. Elektrik,su,masraflarda bahanemiz nasılmı.
Geçen ay internette dolaşırken satılık alabalık tesisi buldum üşenmedim sahibini telefonla aradım.Birçok havuzdan devridayımla akan kaynaksuyuyla besleniyor yani su parası yok!! akan su yapılan sistemle tesisin elektriğini karşılıyor yani elektrik parası yok!! ve bu tesis arazileriyle birlikte 50,000ytl
saygılarımla
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
selamlar.onur bey lepistes üretiminin pek bir kazancı olmadığını söylemişsiniz.siz ne tür bir balık üretilmesini tavsiye ediyorsunuz.
bide balık yetiştiren arkadaşlar ayda kaç adet erişkin balık yetiştiriyorlar.hangi tür yetiştiriyorlar.hangi fiyata nerelere satıyorlar.bu soruları cevaplarlarsa biraz daha somut konuşmuş oluruz.ve bu işi yapmak isteyen insanlara (benim gibi) somut bi fikir vermiş oluruz.
Teşekkür ederim.
[/QUOTE]Burak Bey; lepisteslerin akvaryumcular tarafından alımı şu anda tane başına ortalama 28 kuruştur. Tabii bu dağıtım yapan toptancının fiyatıdır. Bunun içinde dağıtımcının kârı, dağıtımcının nakliye ve balık ölümü dahil tüm masrafları vardır. Bunları çıkartırsak işte o zaman üretimcinin satış fiyatını öğrenebiliriz. Akdeniz Bölgesi'nde canlı doğuran üretimi yapan bir kişiyle görüşmüştüm. Ölen balıklar, yem masrafları vb. şeyler çıkartılınca balık başına 7500 lira (7,5 kuruş) kâr ettiğini söylemişti. Gerçi kendisi büyük havuzlarda üretim yapıyor ve her gün binlerce balık satıyor, ayrıca tubifex üretimini de kendisi yapıyor. Yani maliyetleri oldukça düşük ve yoğun üretim kpasitesinde. Bunları göz önüne alırsak bu kişilerle rekabet şansınız oldukça düşük olacaktır. Eğer üretim yapacaksanız benim tavsiyem büyük alanda çiklit üretimidir.
Her ne olursa olsun küçük üretim yapmayın, hem riski büyüktür hem de iş küçüldükçe maliyetlerin altından kalkmak zorlaşıyor. Sırf işe küçük başladığı için iflas eden bir çok tanıdığım var. Ben de bu işe başlayacaktım ama sonra araştırdıkça küçük üretimcinin rekabet şansı olmadığını gördüm. Kısacası bu işe 100.000 YTL ayırabilecekseniz hemen başlayın, yoksa hesabınızı kitabınızı çok iyi yapın. Yoksa sonu büyük ihtimalle kötü olacaktır. Ayrıca işi başarmış kişilerden çok iflas etmiş olan kişilerle görüşün, onlardan öğrenecek çok şeyiniz var. Öte yandan rekabet gibi bir dertleri olmadığı için size ellerindeki bütün bilgileri sunacaklardır.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Saygı duyduğum,sohbetine doyum olmayan akvaryumcu bir ağabeyimle aramızda geçen bir diyalogla bu konuya katkıda bulunmak isterim. Bursa'da yanılmıyorsam ( ya da İstanbul ) genç bir arkadaşımız japon balığı çeşitlerini üretmek için tesis kuruyor. Tesiste gerçekten emsallerini aratmayacak şekilde kuruluyor. Her neyse sonunda üretim gerçekleştiriyor. Ancak maliyetlerini ekleyip balığı toptancılara satmak istediğinde ürkütücü bir tabloyla karşılaşıyor. Elektrik,su,yem gibi giderlerini eklediğinde,balıkların tanesini 1 Ytl den toptancıya verdiği taktirde ancak maliyeti çıkartabiliyor. Üretim yapan arkadaşımızın akvaryumcu ağabeyime söylediği şu : Ne yapsam bu tablonun altına inemiyorum. Toptancı, Singapur'dan,Tayland'dan 50 ykr ye mal getiriyor. Bu şartlar altında ben nasıl üretim yapayım ?
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Bence her sektörde olduğu gibi tembellikten üretim yapamıyoruz. Elektrik,su,masraflarda bahanemiz nasılmı.
Geçen ay internette dolaşırken satılık alabalık tesisi buldum üşenmedim sahibini telefonla aradım.Birçok havuzdan devridayımla akan kaynaksuyuyla besleniyor yani su parası yok!! akan su yapılan sistemle tesisin elektriğini karşılıyor yani elektrik parası yok!! ve bu tesis arazileriyle birlikte 50,000ytl
saygılarımla
[/QUOTE] Peki neden sattığını öğrenebildiniz mi ? Özel sebepler mi yoksa piyasada tutunamama mı ?Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üretim için 100.000 ytl almasına gerek yok saglam bilgi ve düzenli takıple bu rakam 60.000 ytl degerine düşürülebilir uygun balık,uygun ortam,uygun yemleme ve uygun ilac tabi bunlar göreceli olabilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üretim için 100.000 ytl almasına gerek yok saglam bilgi ve düzenli takıple bu rakam 60.000 ytl degerine düşürülebilir uygun balık,uygun ortam,uygun yemleme ve uygun ilac tabi bunlar göreceli olabilir
[/QUOTE]Evet 60.000 lira ile de çok geniş çaplı bir iş kurulabilir. Fakat şu da göz ardı edilmemelidir; satışlar düşerse ve alım elinizdeki stokları eritmeye yetmezse, mal sattığınız yerden parayı zamanında alamazsanız yem, elektrik, bozulan malzemeler gibi hayati önem taşıyan etkenlerin parasını veremezsiniz. Öte yandan ilk 2-3 ay toptancıları tatmin edecek düzeyde üretim yapamayacağınız için bu sürede satışlarınız sizin işinizi döndürmeye yetmeyecektir. Eğer profesyonel olarak düşünüyorsanız ilk büyük satışa kadar cepten yemeniz sizin işlerinizi yokuşa sokacaktır.
Tabii işi daha ufak kuracaksanız 50000 lira da size çok rahat yeter ama 50000 liranın 45000'ini harcayıp 5000'ini kenara koymanız sizin işinizi 2-3 ay içerisinde zorlaştırabilir. İşi kurduğunuzda bir kenara size en az 4-5 ay yetecek miktarda parayı koymalısınız ki damızlık ölümleri, kabarık faturalar, yem ve ilaç giderleri gibi ciddi masrafların altından bunalmadan en küçük riskle kalkabilesiniz.
Ne kadar para ile başlayacağınız sizin ilerideki rekabet gücünüzün bugünkü göstergesi olacaktır. Eğer çok ufak miktarda yatırım yaparsanız rekabet gücünüz düşecektir. Eğer çok çok yüksek sermaye ile başlarsanız işler kontrolünüzden çıkabilecek kadar büyük olabilir. Nasıl başlayacağınızı ticari tecrübelerinizi ve sektörel anlamdaki bilginizi göz önünde bulundurunuz.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Devlet yanımızda olsa bu iş türkiyede yapılır.Maliyeti nasıl düşürürüz onuda bir iki fikir geldi aklıma paylasmak istedim.
Düşününki devlet bira tolaranslı olsa tesisi kuracagnız yer bir şelalenin altı olabilir.Şelaleye kuracagnız ufak türbin sizin tesisinizin elektirigini karsılar e Saten selale yanınızda tatlı su al işte su ihtiyacında karsılantı geri ne kaldı.Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Araştırmada tatlı su ve deniz formları olarak toplam 278 balık türü belirlenirken, Sojka(1999) Çekoslovakya'da yaklaşık 500 balık türünün akvaryumlarda ele alındığını, Aqua Farm News (1992), Avrupa da 700-800 tatlı su ve deniz balık türünün akvaryum balığı olarak toplam 1539 türün ithal edildiğini bildirmişlerdir.Sonuçlara bakıldığında Türkiye'de ele alınan türlerin sayıca az olduğu görülürken bunun nedeninin akvaryum sektörünün ülkemizde henüz istenilen düzeye gelmemesinie ve akvaryum severlerin de yeni tür arayışlarına yeterince girmemesine bağlı olduğunu düşünmekteyiz.
Oata Worldwide (2000) Avrupa'ya 1993 yılında toplam 76,707,000$ değerinde akvaryum balığının ithal edildiğini buna karşın bu rakamın 1997 yılında 103,270,000 $'a yükseldiğini, ayrıca deniz balıklarının toplam ithalat içerisindeki payının aynı yıllar itibari ile %10'dan %11'e çıktığını bildirmekedir.
Bana göre en önemli nokta ise;
Sojka(1999), Çek Cumhuriyeti'nde akvaryum ile ilgili ilk derneğin 1899 yılında kurulduğunu, ülkede akvaryum balığı üretiminin amacının Avrupa ülkelerine akvaryum balığı satarak döviz girdisi sağlamak olduğunu, bu amaçla daha çok bireysel olarak kişiler evlerin bir oda veya garajlerının bir bölümünde akvaryum balığı yetiştirdiğini 1997 yılında toplam 8,863,000 $ değerinde ihracat gerçekleştirdiğini, bu miktarın 4,6 Milyon $'lık bölümünün Almanya ya yapıldığını, aynı yıl 175,480 $'lık ithalat yapıldığını kaydetmiştir.
Yukarda araştırmanın vurguladığı nokta piyasanın bilinçlenmesinin sivil toplum kuruluşlarından geçtiğini ve Çekoslavakyanın başarısının burdan kaynaklandığını da bize göstermektedir.Çekoslovakya da ilk derneğin 1899 yılında kurulduğu bizde ise 2005 yılında kurulduğu gözler önüne serilirse aslında Türkiye de artarak süren akvaryum balıkçılığına olan rağbetin bilinçli birşekilde götürülemediğini bize göstermektedir.Onun için Derneğimizin varlığı Türkiyedeki hobi içindeki ticari ve amatör olan tüm akvaristler için büyük önem arz etmektedir görüşündeyim.
Aynı araştırmanın devamında;
Dünyada akvaryum endüstrisinin yaklaşık olarak yıllık 7 Milyar $'lık ticaret hacmine sahip olduğu kaydedilmektedir (Andrews, 1990).Bu hiçte küçümsenmeyecek bir rakamdır.
Bu noktada vurgulanan konu ise burdaki tartışma konusudur;
Türkiye'de şu anda akvaryum balığı üreten sadece bir tesis Bergama-İzmir'de faaliyet göstermektedir..Ülkemizin iklim şartları dikkate alınacak olursa akvaryum balıklarının yetiştiriciliği için uygun olduğu görülmektedir.
Alpaz ve Temelli (1993)'nin de belirttiği gibi, ülkemizde Akdeniz bölgesi Florida'ya yakın bir iklim kuşağına sahiptir.Avrupa pazarı ülkemiz açısından en uygun pazar olarak gözükmektedir.Kanımca Türkiye'de akvaryumlarda ele alınan tür sayısını arttırara öncelikle diğer ülkelerce bilinen türleri ülkemize getirmek ve ülkemizde üretime dönük çalışmaları başlatmak öncelikli hedeflerimiz arasında yer almalıdır.
Bu noktada bu başlıkta tartışılan ve araştırmaınında konusu olan konu hakkında;
1-Ülkemizde büyüklük babından tek olan Bergamadaki üretimhane niçin geliştrilememiş ve ihracat noktasına getirilememiştir.İhracat yapmasına rağmen Türkiyedeki ihracat-İthalat arasındaki dengesizlik niçin Çekoslovakyadaki kadar İhracat lehinde değildir?
Bu noktada şu sorular sorulmalıdır;
a)İşletmenin işletme politkalarında bir zaaf mı vardır.
b)Devletin akvaryum balıklarının ithalatındaki uyguladığı politika yerli üretici alehinemidir.Bu konularda dernekten istenilen ve derneğin gişimleri neler olmalıdır.Dernek Türkiyedeki hobinin gelişiminde ticaret ayağını da gelişmesinin önemini görmelidir ve bu bağlamda çalışmaları hangi yönlere angaje etmeli hangi stratejiler içinde olmalıdır.
c)Yukardaki araştırmada da yer aldığı gibi Bergama daki üretici yurt dışından kaliteli anaçlar getirerek doğru üretim teknikleri kullanmış mıdır?
d)Üretimde en önemli konu olan sterilizasyona tam önem vermişmidir?
e)Yerli üretim balıkların ithal balıklar göz önünde bulundurulduğunda Türkiye sularına ümmin sistem ve su değerleri olarak daha kolay adaptasyon sağlaması gerektiği gerçeğine rağmen piyasada Bergama üretim balıklarının dayanıklılığı konusunda niçin şüphe vardır.Bu şüpheyi Bergamadaki üretici nasıl kırabilir?
d)Son olarak Türkiyedeki hobimiz içindeki tek dernek olan derneğimizin sivil toplum kuruluşu sıfatı ile Bergamadaki üretim yapan büyüklükte tek olan üreticiye nhangi yönlerden destek olmalıdır ve bu destek Türkiyedeki İthal balık yönünden piyasanın ele geçirildiği günümüzde İthalat yapan Türkiyeden İhracat yapan Türkiye ye nasıl döndürülebilir?
Dernek üyesi olarak bu konunun önemini daha önceki bir başlıkta da altını çizmiştim.Bir çok tartışma da o başlıkta olmuştu.Ancak bu tarz Türkiyenin genelini ilgilendiren bir konu, genel olarak Türkiyedeki ilgili devlet kuruluşları, ithalatçısı, üreticisi, forumu ile destek görürse başarıya ulaşacaktır.
Temenni ederim ki kişisel ve kurumu suçlayacak yazışmalardan çok sorunun özüne inerek çözüm üretme ve girişimde bulunma zamanı gelmiştir.
http://www.ordas-akvaryum.com/Turkiye.jpg
Yukardaki gazete açıklamasında da görüldüğü gibi piyasada bir skıntı bulunmaktadır ve yeni değildir.Bunun gerekçeleri arasında Türkiyeye ithal edilen türler ile ara toptancı da aynı ortamlarda karşılaşmalarından kaynaklandığı gerçeği göz önünde bulundurulmalıdır.Asıl problem Türkiyedeki ithal balıkların yeterli karantina sürecinden geçirilmemeleri ve bu süreçten geçmeyen balıkların yurtdışından ümmin sistemlerinin tanıdığı hastlıkların Bergamadaki yerli üretim balıkların tanımaması ve karşılaşınca ölümlerin olması gerçeğinin önem kazanmasıdır.Bu konu Bergamadaki üretimhaneden değil ama ara toptancı ve peraknedecilerin bu balıkları karşılaştırmalarından kaynaklanmaktadır görüşü ağır basmaktadır.Buralarda karşılaşmasa dahi hobicilerin evlerinde karşılaşacaktır.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir